Tayfun İşbilen 16 Şubat 2019
Afrika’nın modern yüzü: Fas…
‘Beyaz ev’yok ama adı duruyor
Günümüzde artık bu ev yok ama kentin adı Kazablanka olarak kalmış. Yıllar sonra Fransa Fas’ı işgal ettiğinde Kazablanka’yı başkent olarak kullanacaktır.
İkinci Dünya Savaşı’nda hâlâ Fransa’nın kontrolünde olan Fas, savaşın kaderini değiştirecek olaylara sahne olur. Bunların en önemlisi ABD Başkanı Roosevelt ile İngiltere Başbakanı Churchill’in Kazablanka’da yaptığı toplantıdır. Nazi işgali altındaki Fransa’ya çıkarma yapma kararı alınır (Normandiya çıkarması).bu görüşmede Savaşın bütün şiddetiyle devam ettiği günlerde Hollywood “Kazablanka”yı en güzel aşk filmlerinden birisine fon yapar.
‘Bir daha çal Sam’
Ingrid Bergman’ın “Bir daha çal Sam” repliğiyle sinema tarihine geçen 1942 yapımı “Kazablanka”, kentin ününe ün katar. Ancak işin ironik kısmı şu ki, Kazablanka adını unutulmaz kılan bu film Fas’ta değil Hollywood’daki stüdyolarda çekildi. Sinema endüstrisinin Fas’la olan ilişkisi “Kazablanka”yla bitmez. Fas’ın Sahra çölüne yakın Varzazat kentine kurulan büyük stüdyolarda “Arabistanlı Lawrence”, ‘Gladyatör’, ‘Mumya’, ‘Çölde Çay’, ‘Cennetin Krallığı’, ‘Pers Prensi’, ‘Nil’in İncisi’ gibi dev prodüksiyonlar gerçekleştirilir. Ayrıca, ünlü ‘Game of Thrones’ dizisinin bazı bölümlerinin de okyanus kıyısında bulunan Suvayr kentinde çekildiğini hatırlatalım.
Sörfçülerin gözdesi…
Kazablanka altı milyona yaklaşan nüfusu, geniş bulvarları, hızlı tren istasyonları, sörfçülerin gözdesi plajları, eğlence mekânları, AVM’leri, yeni tiyatro binasıyla Fas ve Afrika’nın en modern kenti. Her ne kadar Fas Kralı “Emir-ül Mümin” unvanını kullansa da ülkede fiilen laik bir hayat yaşanıyor. Kadınlar iş hayatında aktif. Kıyafetlerine kimse karışmıyor. İçki tüketimi serbest. Buna karşın kentin en önemli yapısı şimdiki kralın babası 2. Hasan’ın yaptırdığı ve 1993 yılında açılan 2. Hasan Camisi. Burada 80 bin kişi aynı anda namaz kılabiliyor. Bir ayette, dünyayı yaratmadan önce Allah’ın tahtının su üstünde durduğunu yazdığı için, 2. Hasan da camisinin su üstüne yapılmasını istemiş. Cami bu nedenle okyanusa çakılan kazıklar üzerinde yükseliyor. 210 metrelik minaresinin tepesindeki lazer ışığının da okyanusun diğer tarafındaki Özgürlük Anıtı’nın meşalesi gibi özgürlük ve hoşgörü ortamını temsil ettiği söyleniyor.
Paris-Dakar rallisi
Deve-çöl-kum tepesi ya da “medina”ların dar sokaklarını keşfetmek hayaliyle Fas’a gelenlere göre bir kent değil Kazablanka. Çöl macerası yaşamak için ülkenin orta kısımlarında bulunan Atlas dağlarının doğu tarafına geçmek gerekiyor. Bir zamanlar Berberi hanedanlıklarının kurulduğu, Çin’e kadar giden kervanların hatta Paris- Dakar rallisinin bile geçtiği çöller, hurmalıklar dağların doğusunda yer alıyor.
Güven ve İstikrar
Güven ve İstikrar Şu anda Fas, Kuzey Afrika’nın en güvenli ve istikrarlı ülkesi durumunda. Bu nedenle Türk iş dünyası için Fas, Afrika’da iş yapmak için bir ‘üs’ olma özelliği taşıyor. Bazı Türk sanayicilerin Afrika temsilcilikleri bu ülkede bulunuyor. Kralın değiştiği bu süreç ve sonrasında yaşanacaklar Türkiye açısından önemli olacak.
Ülkenin başkenti Rabat ise Berberilerin eski kalelerinden birisi. Rabat’ta bu aralar farklı bir telaş var. İspanyol ve Fransız gazeteleri geçen kasım ayında Fas Kralı 6. Muhammed’in amansız bir hastalığa yakalandığını yazdı. Hatta İspanyol El – Mundo gazetesi henüz 56 yaşında olan kral için “Fas kralı yakında ölecek” dedi. Fas’ta artık 2003 doğumlu veliaht prens Hasan’ın krallık için hazırlanmasına hız verildiği konuşuluyor. Başkent Rabat’ta ülkenin yönetim merkezi olan Darel Makhzen sarayında genç prens artık babasından daha fazla boy gösteriyor, önemli toplantıları yönetiyor.
Fes, Fas, Magrib
Avrupalılar, bu ülkenin adını Marakeş’in başkent olduğu dönemde “Marok” olarak koymuş. Biz ise, Fes’in başkent olduğu dönemde ülkeye Fas demişiz. Fas’ın halkı ise ülkelerine “batı” anlamında Magrib diyor. Kuzey Afrika ülkelerinin tamamında siyasal istikrarsızlıklar, güvenlik sorunları sürerken Fas bunların dışında kalmayı başardı. Arap baharının yaşandığı dönemlerde Fas’ta da sokaklara dökülenler olmuştu. Ancak kral televizyonlara çıkıp daha fazla özgürlük sözü verince isyan büyümeden bitiyor.