https://youtu.be/D9h2DUN3d_Y
From: lale.gurman@gmail.com
Date: 13.11.2018 20:11:51
C.Özakıncı anlatırken VOLTAIRE zihniyetine dikkat çekmekte…
Değerli dostlar,
Bir tez Cambridge üniversitesinde doktora tezi olarak kabul edilip Harvard üniversitesinde kitaplaştırılıp dağıtılınca Cengiz Özakıncı akademisyen titizliğinde bu tezi inceledi, cümle cümle ele alıp çürüttü. Okuduk:
ATATÜRK DERSİ Türksüz Dünya Düşleri 1
Tez bir psikolojik savaş saldırısıydı; Hitler Nazizmi ve Mussolini Faşizminin Atatürk’ten, Türk Kurtuluş Savaşından, Türk devrimlerinden esinlendiğini varsayarak Atatürk’ü Hitler’in yanına gömmeye çalışan bir doktora tezi…
Çeşitli yabancı üniversitelerde okutulan bu kitaba Türkiye’de cevap verilmemişti. Bu durum ortaya çıkınca Başkent üniversitesi kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal, “onların Cambridge ve Harvard’ı varsa bizim de Başkent üniversitemiz var” dedi ve Özakıncı’nın karşı tezi kitaplaştırıldı.
Değerli dostlar,
Cengiz Özakıncı diyor ki, “Atatürk’ün kişiliğine ve düşüncelerine içte ve dışta giderek artan saldırılar var. Saldırı, aslında ulus devletlere. Bu saldırılar başarılı olursa yalnızca Türkiye’de değil, diğer ulus devletlerde de çökme olur.
Ata’nın düşüncelerine saldırı Atatürk tabuta konduktan hemen sonra başladı; Türk Tarih Tezi de tabuta kondu. Müfredattan kaldırıldı, unutturuldu, yerine Grek-Romen tarih tezi konuldu. Biz burada, Kanal B’de, 10 haftadır TTT’ni bilim dışı saldırılara karşı korumaya ve insanlarımızın bu önemli teze tekrar iyi bakmalarına çalışmaktayız.
“Atatürk’ün TTT’ni bilim dışı bulanlar ya Hint Avrupa Tarih Tezine ya da Grek-Romen TT’e bağlılar.
Bu konuda 1873 öncesi yapılan tesbitler: Hititlerin yazısının ve dillerinin Asya kökenli bitişimli dil olduğu, Sümerler, Etrüskler, Truvalılar’ın Turanî kökenli oldukları… Mezopotamya’da bulunan çivi yazılarının 4 ayrı bilgine gönderildiği…onların söz konusu çivi yazılarını birbirlerinden habersiz okudukları…hepsinin çözümünün de aynı olduğunu…belgelerini ortaya koyduk…
“1873 sonrası ise bu bilimsel buluşlar rafa kaldırıldı. Oysa bilimde olay şudur: ortada bir bilimsel saptama varsa siz onun aksini kanıtlayabilirsiniz tabii ama önceki tezi anmadan yapamazsınız. Daha önce bu bilgiler ansiklopedilere bile geçmişti, ’73 sonrası onları anmadan yaptılar.
“IRKÇI HİNT AVRUPA TEZİNE BİLİMSEL BELGELERLE TEZ ÜRETEN İLK VE TEK DEVLET ADAMI: ATATÜRK
Zaman içinde Hindistan’da konuşulan kadim Sanskritçe ile İngilizce, Fransızca dillerinin akrabalığı ortaya konmaya çalışıldı…Hindistan yağması…herkes pay alma peşinde…
Bunların alayı bilimsel deyimlerle yapılan uydurmalardır.
Bazı önemli bilim kişileri şunları dedi: Sanskritçe ile Avrupa dilleri arasında bazı ortak sözcükler var fakat bunun kaynağı soydaşlık değil ki…çünkü Büyük İskender Hindistan’a kadar gitti. Orada bir Grek kolonisi yüzyıllarca kaldı, Hindistan’ın hemen kuzey batısında. Bunların iki dilli; Sanskritçe ve Grekçe tabelaları var, taşa oyulmuş. M.Ö. 200-100’ler… MS. 200-300. İki dil alış veriş içinde olmuş. Bu iki dil birbirinden sözcük alıp vermiş.
Aryan ırkının üstün bir ve bu ırkın bütün dünyaya uygarlık yaymış olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlar… Hitler ve Mussolini bu tarih tezine dayanarak “Aryan ırkının temsilcisiyiz, bütün dünyayı uygarlaştırma hakkına sahibiz” diyerek insanları doğradılar. Bir tez diyerek geçmemek gerekir. İşte o tarih teziyle büyüyen çocuklar Hitler, Mussolini oluyor. Ortam müsaitse soykırımlar yapıyorlar. Hitler ve Mussolini Avrupa’nın tek kazası değildir. Bu tez okutulmaya devam ederse Avrupa’da yeni yeni Hitler’ler, Mussolini’ler çıkacaktır.
“Jared Diamond’ın Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabı uygarlık tarihini ele alıyor. Diyor ki, “bugün Batı’da ırkçılığa karşı olduğunu söyleyen kesimler var. Ama pek çok Batılı, belki de büyük çoğunluk, kendi kendilerine kaldıklarında ya da bilinç altlarında ırkçı açıklamayı kabul etmeyi sürdürüyor.”
“Bu bir itiraftır. Biz Batı’nın iki yüzlü olduğunu biliyoruz zaten. Bütün programlarımızda Batı’nın iki yüzlülüğünü belgelerle sergiliyoruz. Mesela bunlardan bir tanesi de, Voltaire’dir. Ne diyor?
“Sizin düşüncelerinize kökten karşıyım. Fakat o düşüncelerinizi özgürce savunabilmeniz için canımı veririm” diyor, sonra Rus Çariçesi Katerina’ya yazdığı mektupta, “şu Türklerin kökü kazınsa, çok sevineceğim. Bu belki de benim düşüncelerime aykırı düşüyor ama ne yapayım.”
Böyle bir Batı var karşımızda. Açıktan düşünce özgürlükçüsü, kapalı kapılar ardında soykırımcı…Oysa bizlere madalyonun bir tarafı gösterildi her zaman”…
Cengiz Özakıncı çok daha fazlasını 10 Kasım’da Kanal B’de TARİHİN BİLİNMEYEN YÜZÜ programında belgeledi.