10 Kasım’ın Düşündürdükleri:

guzide filiz tuzcu
gftuzcu@hotmail.com
09.11.2018

10 Kasım’ın Düşündürdükleri:

Her 10 Kasım Saat 09: 05’de – tüm yurdumuzda sirenler acı acı çaldığında, yüreğim nasıl da burkulur, ruhum acıyla nasıl da ürperir, sanki o an yerler sarsılır, dağlar üzerime gelir, ufuklarda kapkara bulutlar ve gözlerimde sağanak yağmurları belirir…

Türkün Ölümsüz Kara Sevdasıdır Atatürk Aşkı, O Ölümsüz Kara Sevdadır ki, içinde ne değerli anılar – ne tarih barındırır;

“Hiç kimsenin boyunduruğu altına girmemiş, binlerce yıldır onuruyla – özgür yaşamış Yiğit Türk Ruhunu – Nice Krallıklar, Nice Devletler kurmuş ve İçinden Ne Büyük Kahramanlar Çıkarmış Kutlu Bir Milleti – Dünyaya Göz Kamaştıran Bir Medeniyet Mirası Bırakmış Kadim Türk Atalarımızı, Türk Milletin Namusunu, Şerefini, Özgürlüğünü ve Tam Bağımsızlığını yeniden kurtaran ve Milletini dipsiz karanlık kuyulardan çekip çıkaran, Onları yeniden ışığa kavuşturan O En Son Asil Kahramanı…”

Evet Yıl 2018, O Asil Kahramanımız – O Ölümsüz Kara Sevdamızın bedenen aramızdan ayrılışının üstünden tam 80 yıl geçmiş; “boynu bükük – öksüz – çığ gibi çoğalan acı ve özlem dolu ” tam 80 yıl.

Peki ya şimdi!

Sevgi – hele ki “Ölümsüz Kara Sevda” büyük emek ister, yürek ister, fedakârlık ister, sevdiğini savunmak, ilkelerini ve düşüncelerini yaşatmak ister, anılarına saygı ister, sevdiğinin ideallerini ve hedeflerini gerçekleştirmek ister; Onun emanetlerini can pahasına korumak ister.

Kuru kuru sevgi – kuru kuru sevda olmaz! Aradan geçmiş tam 80 yıl, bugün Onun En Değerli Aziz Emaneti – Vatanımız Türkiye nerde?

Büyük Atatürk’ün “ömrünü fedâ ederek, mucizevi zaferler kazanarak, bin bir emekle – zahmetle kurduğu, her türlü yoksulluklar ve yokluklar içinde kalkındırdığı, o yıldızı pırıl pırıl parlayan, bilimi tek rehber edinmiş, medeniyet yolunda emin adımlarla ilerleyen, dünyaca saygı gören, üreten, kazanan, milletin gözlerinde kendine güvenin ışığı – yarınlara umutla baktığı, O Güçlü ve Tam Bağımsız Türkiye” nerde?

İtiraf etmemiz gerekir ki, büyük bir çoğunluğumuz Büyük Atatürk’e ne yazık ki lâyık olamadık… 80 yıldır sahte Atatürkçülerin peşinden gittik… Cumhuriyet değerleri bir bir yıkılırken seyirci kaldık! (1940’lı yıllarda Sarı Öküz verilirken ses çıkarmadık!)

1938’den 2018’e kadar Büyük Atatürk’e lâyık olanlar ve gerçekten Onun yolunda kararlı – emin adımlara, cesurca yürüyenler elbette ki oldu, onların hepsini en derin sevgi, saygı ve minnet duygularımla – rahmetle anıyorum… Ancak o değerli vatanseverler çok ağır bedeller ödemek zorunda kaldılar. Şayet milletçe o kahramanların arkasında dursaydık, onlar o bedelleri ödemek zorunda kalmazlardı! Bu vatan sadece onların vatanı mıydı, yoksa hepimizin mi?

İnsan olmanın gereğidir düşünmek… Müslüman olmanın da gereğidir düşünmek. O halde artık zahmet edip de düşünelim diyorum… Zahmet edip, birbirimize sahip çıkalım diyorum… Yoksa Atatürk’ü sadece belli günlerde anmak, ağlayıp – sızlamak, televizyonlarda ahkamlar kesmek, göstermelik törenler yapmak, havanda su dövmekten öteye gidemeyecektir!

O halde Atatürk’ü çok iyi anlamak gerekir; Onun hür ve tam bağımız asil ruhunu – ilkelerini ve düşüncelerini hayat rehberimiz yapmamız gerekir; Onun hedeflerini hedef edinmemiz gerekir… Bu ruhu taşımayan sahte Atatürkçülerden – iki yüzlülerden mutlaka ama mutlaka uzak durmamız gerekir.

Evet sevgi ve sevda emek ister, fedakârlık ister, yürek ister, hele ki sevdiğin Ölümsüz Atatürk ise, hele sevdiğin Onun Aziz Emaneti Canımız Vatanımız – Türkiye’miz ise, hele sevdiğin O dünyanın en güzel, en anlamlı en şanlı – şerefli Bayrağı – Mavi Göklerin Nazlı – Kırmızı Gelinciği Türk Bayrağımız ise, onların yoluna baş koymak ister.

Sevgisinde, hatta Kara Sevdasında samimi olan, bu yola baş koyan tüm Atatürk Kara Sevdalılarına selâm olsun… Ölümsüz Atatürk’ümüzün O Eşsiz Güzellikte Aziz Ruhu şad olsun…

G. Filiz Tuzcu

This entry was posted in ATATURK, CUMHURİYET - DEMOKRASİ - ÇAĞDAŞLIK, DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *