DIŞ POLİTİKA * Erdoğan, neden İngiliz ipine sarıldı? * Erdoğan’la iş yapma zamanı *** Bu deyiş bir pusuya yatmış eşkiya grubunu çağrıştırdı . “İŞ YAPMA ZAMANI” !! Hedefin zayıf durumda olduğunu ve istediklerini alabilecekleri ortamın doğduğunu çağrıştırıyor . İşte TEK ADAM REJİMİ bu nedenle çok tehlikeli * En zayıf noktasını bulduklarında ,şantaja açık durumdaki tek kişi üzerinden tüm DEVLET teslim alınabilir.

HABEREyorum 

Milleti “Allahın ipi”ne kendileri “İngilizin ipi”ne..

Bir atasözümüz de: “Hamağını İngiliz ipiyle kur, ki kıç üstü yere çakılmayasın” der.

Bu söz her ne kadar “Kafa üstü” çakılmamaya garanti değilse de İngilizin ipiyle iki uçtan birinin kurtarılabileceğine işaret ediyor..

16 yıldır (öncesinden vazgeçtik) şu allahın günü “Laik Cumhuriyet”i, “kuruluşu”nu, “kurucuları”nı karalarken işin içine hep bir “İngiliz parmağı” sokmayı adet edinen fesli fessiz yandaş takımı bu ziyarette de İngiliz şeyisi, “parmağı” arayacak mı acep?

Ziyaret biraz da “Gül’ün adı var, ben buradayım”diyerek nöbeti devralmak anlamına da geliyor gibi gibi..

Aydoğan Kekevi 

***

Kaynak Yeniçağ
Arslan BULUT
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr
16 Mayıs 2018

Erdoğan, neden İngiliz ipine sarıldı?

Times gazetesi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Londra ziyaretini ele aldığı başyazısında “Ülkesindeki baskı konusundaki çok sayıda çekinceye karşın, Erdoğan’la iş yapma zamanı. Bu ilişki NATO’nun geleceğini belirleyebilir” diye İngiltere’nin Türkiye’ye bakışını yansıttı.

BBC’nin haberine göre yazıda, ittifak halindeki muhalefetin seçimlerde yüzde 40 oy alabileceği, HDP’nin ise yüzde 10 oyu toplayabileceği, böylece Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Meclis’te çoğunluğu kaybedeceği, ancak “Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin kesin gibi göründüğü” iddia edildi.

Yazı, Erdoğan’ın İngiltere’yle ticaret hacmini 15 milyar sterline çıkarmayı önerdiği ve Türk savaş uçağının geliştirilmesinde İngiltere’nin yardımını istediği belirtildi; “İngiltere, Erdoğan’ın konuşmasında dile getirdiği ABD düşmanlığını paylaşmıyor, Kürtlere ve muhaliflere acımasız muamelesini de onaylamıyor. Ama yine de Erdoğan İngiltere’ye mantıklı bir teklifte bulundu. Batı ittifakının bekâsı ve karşılıklı refah adına, iki ülke birlikte çalışmanın daha üretken yollarını bulması gerekiyor.” diye son buldu.

İngiltere’nin bakışı bu! Gazze’deki katliam umurlarında bile değil!Arap basını ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile İngiltere Başbakanı Theresa May’in “Orta Doğu için ortak eylem planı” açıklayacağını duyurdu.

Bu yorum ve bilgilerden, Erdoğan’ın ABD desteğini kaybettiği ve yerini İngiltere ile doldurmaya çalıştığı anlaşılıyor! Bu analizi destekleyen başka bir veri daha var.

Gazeteci Serdar Turgut, “Erdoğan ve Armageddon” başlıklı yazısında, yüzde 81’i Trump’a oy veren Evanjeliklerin, iyi ve kötü arasındaki nihai savaş olarak görülen Armageddon’un yaklaştığına inandığını, bu süreçte Hz. İsa’nın da dünyaya, iyinin yanına geri döneceği beklentisi bulunduğunu, iyi taraf olarak kendileri ve müttefiklerini, kötü taraf olarak da Erdoğan’ı ve Türkiye’yi tanımladıklarını yazdı ve önemli diye bilinen birçok insanın internet sayfasında Erdoğan’ın “anti Christ” olarak gösterildiğini belirtti.

Turgut, “Kongre üyelerinin ofis telefonları gün boyu susmuyor; ‘Rahip Brunson’u kurtarın’ diyor arayanlar… Onların düşüncesine göre Evanjelist rahip, Armageddon savaşında düşman olan tarafın elinde tutsak. Böyle düşünüyorlar, bu nedenle tamamen çıldırmış durumdalar.” diyor. (1)

15 Mayıs 2018

Times: Erdoğan’la iş yapma zamanı

Times gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Londra ziyaretini ele aldığı başyazısında “Ülkesindeki baskı konusundaki çok sayıda çekinceye karşın, Erdoğan’la iş yapma zamanı. Bu ilişki NATO’nun geleceğini belirleyebilir” diyor.

“Hapsedilen gazeteciler, memurların tasfiyesi, binlerce yargıç ve akademisyenin görevden alınmasının, hem Türkiye’de hem de ülke dışında kaygı yaratmaya devam etmesi gerektiğini” söyleyen Times, “İngiltere hükümetinin Erdoğan’ın üç günlük ziyareti sırasında Türkiye’nin insan hakları ihlalleri konusundaki çekincelerini kamuoyu önünde dile getirmediğini, ancak özel görüşmelerde buna değinilmesinin beklendiğini” vurguluyor.

Gazete, “bu ketumluğun Erdoğan’a diz çökmek anlamına gelmediğini veya İngiltere’nin Brexit öncesi ticari ortaklarını koruma konusundaki çaresizliğini de yansıtmadığı” görüşünde. Bunun daha çok Türkiye’yle ilişkilerdeki iki önemli unsurun kabul edilmesi olduğunu savunan Times şöyle devam ediyor:

“Birincisi Türkiye sallantılı değil, kendisini adamış bir NATO müttefiki olarak tutulmalı. Kuvvet konuşlandırmaya hazır ve gayri safi yurtiçi hasılasının önemli bir kısmını savunmaya ayıran İngiltere, hala ittifakın Avrupa kanadının temel taşı olarak görülüyor. Bu nedenle Ankara’yla mümkün olan her konuda işbirliği doğru olur. NATO’nun geleceği buna bağlı olabilir. Türkiye hala ittifakın en büyük ikinci büyük ordusuna ve modern bir ateş gücüne sahip. Ortadoğu’daki gücü sağduyulu bir şekilde uygulanabilirse, bölgenin istikrarına katkıda bulunur. İkincisi Erdoğan’ın Rusya lideri Vladimir Putin gibi bir otokrat olmadığı kabul edilmeli. Gelecek ayki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri, iktidarına denetleme ve getirebilir ve açık sözlü eleştiri platformu sağlayabilir. Kamuoyu yoklamaları, muhalefetin ittifakını koruması durumunda yüzde 40 oy alabileceğini gösteriyor. Tek başına seçime giren Kürt yanlısı Halkların Demokrasi Partisi de, parlamentoya girmesi için gereken yüzde 10 oyu toplayabilir. Birlikte Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi’nin çoğunluğunu elinden alabilirler.”

‘Erdoğan’ın seçilmesi kesin gibi’
“Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin kesin gibi göründüğünü” vurgulayan gazete, “buna karşılık halkın memnuniyetsizliğini yansıtabilecek bir parlamento çoğunluğunun daha iyi ve daha hesap verebilir bir yönetim sağlayacağını” ifade ediyor.

“Bu umut ve bazı parlamenterlerin hala özgür düşünceli isimler olduğu bilgisinin, Türkiye’yi bir parya ülke haline getirmemek için yeterli nedenler olduğunu” söyleyen Times, buna ek olarak “Türk lirasındaki düşüş ve 10,9 oranındaki enflasyonla zayıflayan Türk ekonomisinin durumunun Cumhurbaşkanını daha savunmasız bir hale getirdiğini” belirtiyor.

Times, “Türkiye’nin de kendi çıkarları doğrultusunda İngiltere’yle daha yakın bir ilişki istediğini” ifade ediyor ve “AB’den ayrılma taraftarlarının 80 milyon Türk’ün AB’nin açık sınırlarından akacağı yönündeki saçma iddiasına karşın, AB üyeliğini elde etmekten uzak bir ülke, birlikten çıkmaya hazırlanan bir ülkeyle daha yakın ilişkiler istiyor” diyor.

‘Erdoğan İngiltere’ye mantıklı bir teklifte bulundu’
Times’ın yazısı şöyle sona eriyor;

“Bu, ideal bir evlilik olmayabilir, ama karşılıklı eleştiriyi kabul edebilecek derecede birbirine güvenen, dinamik bir ilişkinin temelini oluşturabilir. Türkiye İngiltere’yle ticaret hacmini 15 milyar sterline çıkartmak istediğini söylüyor. Türk savaş uçağının geliştirilmesinde İngiltere’nin yardımını istiyor. Batı’nın düşmanlığı ve umursamazlığı olarak gördüğü durumdan öfkelenen Türkiye, silah almak için Moskova’ya yüzünü dönüyor. Bu yakınlaşma fırsatı kullanılmalı. Otokratlarla anlaşmalar yapmak daima iyi bir politika değildir. Ancak Türkiye’yle bu sorunlu dönemde ortak bir zemin bulmak anlamlı. İngiltere, Erdoğan’ın dün konuşmasında dile getirdiği ABD düşmanlığını paylaşmıyor, Kürtlere ve muhaliflere acımasız muamelesini de onaylamıyor. Ama yine de Erdoğan İngiltere’ye mantıklı bir teklifte bulundu. Batı ittifakının bekası ve karşılıklı refah adına, iki ülke birlikte çalışmanın daha üretken yollarını bulması gerekiyor. ” (2)

Daily Telegraph:
Erdoğan’ı ağırlamak İngiltere’nin çıkarına

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İngiltere ziyaretine başyazılarından birini ayıran Daily Telegraph, “Erdoğan’ı ağırlamak” başlıklı yazıda, Cumhurbaşkanı’nı Londra’da kabul etmenin İngiltere’nin çıkarına olduğunu vurguluyor.

“Erdoğan’ın İngiltere ziyaretine, otokratik yönetimine karşı beklenen protestoların eşlik ettiğini” söyleyen gazete, “Yine olağan insanlardan Erdoğan’ın İngiltere’ye gelmemesi için olağan talepler vardı. Aslında, bazı solcular istediklerini elde ederlerse bu ülkeye, belki Hamas liderleri dışında kimsenin resmi ziyarete gelmesine izin verilmez” diyor.

Gazete şöyle devam ediyor;

Cumhurbaşkanı Erdoğan savunulması kolay biri değil. Kendisini eleştiren gazetecileri ve muhalefet eden siyasetçileri hapse attı. Son yıllarda Atatürk’ün kurduğu, dünyanın en başarılı Müslüman ve laik ülkesini İslami Cumhuriyeti’ne benzer bir şeye dönüştürdü. Ama Erdoğan’ı İngiltere’ye davet etmek için bu aşırılıkları savunmak gerekmiyor. Erdoğan, dünyanın en çalkantılı bölgesinde anahtar önemdeki stratejik bir konumda olan, büyük ve güçlü bir ülkenin lideri.”

‘Batı Türkiye’yle arasını iyi tutmalı’
Daily Telegraph, ayrıca Türkiye’nin bir NATO üyesi olmasına karşın “onlarca yıllık düşmanlığı bir kenara bırakıp Suriye’de bir ateşkes yapmayı Rusya’yla ortak bir davaya dönüştürdüğünü” söylüyor ve yazıya şu satırlarla son veriyor.

“Batı’nın, siyaset yapıcılar tarafından uzun süredir Avrupa’da barışı korumak ve Ortadoğu veya Rusya’dan yükselebilecek tehditlere karşı muhafız olarak görülen Türkiye’yle arasını iyi tutması gerekiyor. Ankara’nın tersine, protestocular burada istediklerini söylemekte özgür, ancak Erdoğan’ı burada ağırlamak İngiltere’nin ulusal çıkarlarına uygun.”

Gazete şöyle devam ediyor;

Cumhurbaşkanı Erdoğan savunulması kolay biri değil. Kendisini eleştiren gazetecileri ve muhalefet eden siyasetçileri hapse attı. Son yıllarda Atatürk’ün kurduğu, dünyanın en başarılı Müslüman ve laik ülkesini İslami Cumhuriyeti’ne benzer bir şeye dönüştürdü. Ama Erdoğan’ı İngiltere’ye davet etmek için bu aşırılıkları savunmak gerekmiyor. Erdoğan, dünyanın en çalkantılı bölgesinde anahtar önemdeki stratejik bir konumda olan, büyük ve güçlü bir ülkenin lideri.” (3)

KAYNAKLAR

(1) http://www.yenicaggazetesi.com.tr/erdogan-neden-ingiliz-ipine-sarildi-47435yy.htm

(2) https://www.bbc.com/turkce/44104897

(3) https://www.bbc.com/turkce/44135127

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, DIŞ POLİTİKA, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *