ÜLKÜ TAMER SONSUZLUĞA UÇTU 20 Şubat 1937 – 01 Nisan 2018
Zülfü Livaneli’nin seslendirdiği GÜNEŞ TOPLA BENİM İÇİN şiirinin sahibi
Ülkü Tamer Hayatı ve Edebi Kişiliği
Türkiye 1.Dünya Savaşı ve 2.Dünya Savaşı arasında Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışı ve yeni bir ulus devleti kurulmasının zorlukları arasında gidip geliyordu. Her yönde değişik etkiler yarattığı gibi edebiyat dünyasında da kendini hissettiren bu ortam kendini genel olarak ilk yıllarda milli bütünlük, vatan sevgisi gibi konularda eserlere yönlendiriyordu.
Bu zamanların içinde dünyaya geliyordu Ülkü Tamer. 20 Şubat 1937′te Gaziantep’te dünyaya gelen şair daha birinci yaşında ülkesinin kurucusunun ölümüyle karşı karşıya geliyor ve 7 yaşına girdiği zaman ise 2. Dünya Savaşı patlak veriyordu.Ülke olarak bu savaşa katılmasak bile olumsuz yanlarını iyiden iyiye ülkenin her yerinde hissettiriyordu. Ülkü Tamer bu ortamlarda İstanbul’un yolunu tutuyordu. Ortaöğrenimini İstanbul’da tamamlama fırsatı bulan yazar 1958′de Robert Kolej’inden mezun oluyordu.
Bir süre İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nde okuduktan sonra 1964-1968 arasında özel tiyatrolarda oyunculuk yaptı. İlerleyen yıllarda tiyatroyu bırakarak, çeviri çalışmalarına ağırlık verdi. Milliyet Yayınları’nı, Milliyet Çocuk, Milliyet Sanat Dergisi ve Sanat Olayı dergisini yöneten yazar ilk şiiri 1954′te “Kaynak” dergisinde yayınlandı. Pazar Postası, Yelken, Yeditepe, “a” gibi dergilerde çıkan şiirleriyle tanındı.
1959′da basılan ilk şiir kitabı “Soğuk Otların Altında” ile başlayarak ikinci yeni duyarlılığını yansıtan soyutlamalara yönelik, yoğun ve özgün bir imge anlayışı geliştirdi. Papirüs Dergisi’ni arkadaşları olan Cemal Süreya, Edip Cansever, Turgut Uyar, Seyfettin Başçıllar gibi arkadaşlarıyla Cemal Süreya öncülüğünde çıkarmışlardır.Ülkü Tamer Garipçiler olarak bilinen birinci yeniden etkilenenler arsında yer alan Garip akımının gücünü yitirmesi ve batı şiirinin etkisi altında kalan ve sosyal koşullarında etkisiyle İkinci Yeni arasında kendine yer bulmuştur. Yalın bir dil kullandığı şiirlerinde giderek toplumsal kaygılar ve düşünce öğeleri ağırlık kazanmıştır. Şiirlerinde arayışlar içine giren değişik yenilikler getiren Ülkü Tamer şiirlerinde “metin-şiir” ya da “düzyazı-şiir” gibi biçimleri şiirine uygulamıştır. Her dönemde kendine özgü olmayı başarmıştır. Türkü, koşma tadında, masalları, doğa görüntülerini, çocuksu duyarlılığını yansıtan özgür çağrışımların beslediği neşeli, humor yüklü şiirler yazmıştır.
Eserleri;
ŞİİR;
Soğuk Otların Altında (1959), Gök Onları Yanıltmaz(1960), Ezra ile Gary(1962), Virgülün Başında Geçenler(1965), İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür(1966), Sıragöller(1974), Seçme Şiirler(1981), Yanardağın Üstündeki Kuş(1986,Toplu Şiirler)
ÖYKÜ;
Alleben Öyküleri(1991, Yunus Nadi Öykü Armağanı), Çocukluğumdaki Bayramlar
ANI;
Yaşamak Hatırlamaktır
ÇEVİRİ;
Mitologya, Harry Potter ve Felsefe Taşı ve bunların dışında 70’in Üstünde kitap çevirisi yapmıştır
Ülkü Tamer’in eserlerinden küçük seçmeler;
“Bana çiçek gönderme
Bir kuş ağacı gönder…”
“…ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta
Sen bana çok güzeldin..”
“En kötü alışkanlığım ölmekti durmadan;
Bir kamyon geçince ölmek, camilere girince,
Utanınca büyüklerden ve bahar yollarından…”
“Şiir gecenin kardeşidir
gündüzün annesi.Yürekteki büyük babadır şiir.”
“Ağzındaki ormanı ağzımdan yüreğime akıt.
Ben sana gün giydim.
Sana sığlandım.”
“Uçakları nedeyim,
Gökkuşağı gönder bana..”
“Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.”
YAZAN:Azimet Avcu
