Hayrullah mahmud Özgür
Yol’un Sonu?!
Devlet Bahçeli’nin “partisinin grup toplantısı”nda yaptığı “erken seçim çağrısı”, Türkiye’nin gündem’ine bırakılmış “zaman ayarlı bomba” gibi.MHP genel başkanı, sadece “erken seçim çağrısı” yapmıyor, seçim için tarih de öneriyor:
“26 Ağustos 2018 Pazar günü, yani Malazgirt Zaferi ile Büyük Taarruz’umuzun yıl dönümlerinde, Türk milleti yeni bir zafer ruhuyla sandığa gidip hem cumhurbaşkanın hem de milletvekili genel seçiminde Türk ve Türkiye düşmanlarına gereken dersi vermesi en makul, en akılcı, en demokratik yoldur.”
Nitekim…
Hatırlanacak olursa, anket’lerdeki MHP’nin yüksek oy oranı’na atıf yapıp, Mesut Yılmaz’ın, Hürriyet’in -o dönemki- patron’u, Aydın Doğan’ın Almanya’daki matbaası’nın açılışına katılmasını bahane edip, Türkiye’yi bir anda “erken genel seçim”e yine Bahçeli götürmüştü.
3 Kasım 2002 seçimleri, Bahçeli ve dönem’in TBMM Başkanı Ömer İzgi’nin ortak eser’idir.
BOP’un final’inde de, TBMM’yi yeni’den bir ‘erken genel seçim’e Bahçeli MHP’si davet ediyor.
Demirel, “Erken seçim’in dedikodusu çıktı mı, durdurmak mümkün değil” derdi.Eskilerin deyişi ile “Şüyuu vukuundan beter”; yani, “Bir şeyin dedikodusunun yapılması, lafının çıkması onun gerçekleşmesinden daha kötüdür.” Bürokrasi’de işler durur, çark’lar işlemez, hayat seçim’e endekslenir.
Kaldı ki, uzunca bir süredir ‘Ankara Kulisleri’nde “erken seçim” dillendiriliyor.
Bahçeli’nin 26 Ağustos teklif’ine karşılık, “15 Temmuz” diyen var, Eylül’e not düşen var.
CHP de, İyi Parti de, ‘erken genel seçim’ argümanını çok önceden satın almışlardı, buna göre hazırlık yapıyorlardı, şimdi bu koro’ya MHP de katılıyor.Baykal da, yatağa düşmeden önce, “Benim kanaatim daha önce, Kasım 2018’de büyük bir olasılıkla, bu konuda millet bir karar almak durumunda kalacak” sözleriyle, “erken seçim”i ilk dillendirenlerdendi.
Erdoğan için “Bahçeli’nin deklarasyonu” sürpriz olmasa gerek!
Ki….
Bahçeli’nin, koalisyon ortakları’nı sandık’a sürüklediği 3 Kasım 2002 seçim’inden, ne DSP, ne MHP, ne de Anavatan çıkabildi; hepsi de baraj’ın altında kaldı. Ak Parti, yüzde 34,4 oy oranı ile iki katı vekil çıkartıp yasa yapma güç’ünü elde etti.Mehmet Ağar, Mesut Yılmaz “bağımsız vekil” olarak Meclis’e girebildi.
CHP ise yek baş’ına ana muhalefet oldu.
Erdoğan’ın siyasi yasak’ını kaldırmak da,
şimdi hasta yatağında yatmakta olan Deniz Baykal’a nasip oldu.
Uzan Grubu ise GP’nin aldığı 7,2’lik oy’a binaen, ulusal güvenlik’i tehlikeye sokmaktan, Sezer Cumhurbaşkanı’yken, MGK kararı ile tasfiye edildi. Bahçeli’nin uç’unu yaktığı “erken seçim fitil’i”, BOP yangını çerçevesi’nde, Türkiye’yi savurdu, çok farklı noktalara sürükledi.
Soru:
Bahçeli’nin bir önceki “erken genel seçim” kararından, hükümet üyeleri barajın altında kalıp TBMM’ye giremedi ise Ak Parti’yi nasıl bir son bekliyor olabilir?!
El cevap:
Bahçeli, destek verdiğini değil, vermediğini yüceltir.
Ak Parti’nin 3 Kasım 2002’de iktidar’a ‘getiriliş süreci’nde olduğu gibi…
Koray Aydın pazarlığı bağlamında, Abdullah Gül’ün uzlaşmadan Çankaya’ya çıkartılışı, meydan’larda elinde ip sallayarak “asacağız” dediği Öcalan’ın adına anayasa yapılması, Türkiye’nin federasyon üzerinden parçalanma süreç’ine sokuluşu vb.
Yani?!
Ekmeleddin Koalisyon’undan Bahçeli, siyaseten şehla gözlüdür.
Erdoğan’a bakıyor gözüküp, (Cemil) Çiçek’i kesiyor olabilir.
Kaldı ki, Bahçeli’nin bu beyan’ı için “sürpriz” demek mümkün değil!
Perşembe’nin gelişi çarşamba’dan bellidir, dedirten bir başka enstantane ve/veya “Erdoğan’a Ecevit operasyonu” bağlamında bir başka kilometre taş’ı.
Bu anlamda, 9 Ocak 2018 tarihli “DURUM”dan bir pasaj:
Bayram değil seyran değil Bahçeli, neden Erdoğan’ın aday’lıktan çekilmesini gündem’e getirdi?!
Aç başlık:
Bahçeli’nin dil’inin altında ne var?!
Bahçeli, “Başkanlık seçim süreç’i” kapsamında diyor ki:
Buradan özetle ifade ediyorum.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, anayasa değişikliği ve halkoylamasıyla kabul edilmiştir.Bu süreç 3 Kasım 2019 tarihinde yapılacak olan milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimiyle uygulamaya bütün kurum ve kurallarıyla beraber geçecektir.
Böyle bir süreci gölgelemek, tartışmak, farklılaştırmak, demokrasiden yana bilmem kimden yana diye ayrımlarla her türlü kaosu, krizi davet etmek doğru bir şey değildir.
“Siyasi şartlar değişti, ben şöyle düşünüyorum” demek durumunda değillerdir.
MHP, Cumhurbaşkanlığı adayı göstermeyecektir.
MHP’nin genel başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmayacaktır.
Yenikapı diye başlayan bir ruhla hareketle anayasada beraber hareket ettiğimiz, halkoylamasında beraber hareket ettiğimiz, uygulamasına önderlik yapan parti ile beraber sonuç almak Türkiye’nin hayrına olacağı inancındayız.
Daha net olarak ifade ediyorum, herhangi bir sebeple Recep Tayyip Erdoğan aday olmaktan vazgeçerse, “ben böyle bir yola girmek istemiyorum” der ise o kendisinin bileceği iştir.Ama başlatılan bir ruha MHP sadıktır.
Bu yeni ruh, Yenikapı meselesini de iyi anlamak lazımdır.
Nüans?!
Bu sözleri medya’nın nasıl verdiği ve/veya Erdoğan’ın ne anladığı ortada.
Oysaki, ifade çok net:
“Daha net olarak ifade ediyorum, herhangi bir sebeple Recep Tayyip Erdoğan aday olmaktan vazgeçerse, ‘ben böyle bir yola girmek istemiyorum’ der ise o kendisinin bileceği iştir.”
Yani?!
Perde arkasında büyük bir baskı ve pazarlık süreç’inin yürütüldüğünün altını çiziyor!
Yani?!
Bahçeli de o süreç’in bir parçası!
Mursi gibi içeri alınıp korunmak mı istersin yoksa Saddam gibi asılmak, Kaddafi gibi linç edilmek mi?! Velev ki, Erdoğan aday’lıktan çekilmeyi kabul eder ise yerine kim aday olacak?!
Var mı böyle bir isim!
Gökçek, Çiçek.
Yani?!
Demirel’in deyişi ile “(Nisa Suresi, 43) Sarhoşken namaz kılma” ayetinin içinden “sarhoşken” kısmını atacak olursanız, ortaya çok başka anlam içeren bir söz çıkıyor.
Demem o ki:
Ak Parti’yi NATO konseptinde iktidara getiren, 2007 sonrasında Gül’ü NATO konseptinde Çankaya’ya çıkartan, Ergenekon, Balyoz vb davalarda üç maymun oynayan Bahçeli üzerinden, BOP’un finalinde verilen mesaj çok açık:
a. “Erdoğan’ı tepe’de kitledik, manevra yapamaz hale getirdik.”
b. “İran’la savaş sözünü tutmaktan başka şansı yok!
Çiçek’in aday’lık süreç’i devam ediyor.”
c. “Büyük ermeni kürt devletine akan süreç aynen devam ediyor, Neo Sevr adım adım hayata geçiyor.”
d. “Erbakan’a yapılan operasyon’un bir benzeri Erdoğan için yapılıyor.”
Hasılı:
Bu nokta’da medya’nın sorması gereken basit soru: Bayram değil seyran değil Bahçeli, neden Erdoğan’ın aday’lıktan çekilmesini gündem’e getirdi?!
Aç başlık:
Bahçeli’nin dil’inin altında ne var?!
Ezcümle:
Hiçbir şey göründüğü gibi değil!
Step by step: Acem HAARP.
Ve…
Son olarak…
Geçmişten adam hisse kaparmış…
Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
‘Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
Mehmed Akif Ersoy
Nüans?!
24 saat yüksek siyaset’te çok uzun süredir.
Bu kapsamda, 9 Ocak tarihli yazının üzerinden çok uzun zaman geçti.
Mursi için dahi içerisi güvenli değil, kaldı ki Erdoğan için güvenli olsun!
Tehirli 2012 Kıyamet Güncesi?!
“İskambil Falı”nda, “Maça Ası”nın arka fon’unda “Neo Saddam Erdoğan”ın vesikalık’ı var.
(İskambil kartları dilinde “Maçı Ası”, “ölüm” demektir.)
ABD’nin Irak’ı işgali sonrasında “Arananları bulmak için” dağıtılan “İskambil destesi”nde, Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in vesikalık’ı “Maça Ası”nın üstündeydi.
Ezcümle:
Bahçeli’nin varmak istediği yol ortada!
2018 Nisan’ında, “Erdoğan, Saddam gibi indirilecek” diyenler atak’ta.
1 Mart Tezkeresi öç güncesi kapsamında, med & cezir.
Bugün aslında dündü.
ABD ise hangi ABD?!
Türkiye ise hangi Türkiye?!
Geriye kalan bir avuç 24 bağlamında, Erdoğan “net tercih”ini yapmak zorunda!
Mübaşir’e dert anlatılmaz!
Erdoğan yol’un sonunda!
http://hayrullahmahmudozgur.blogspot.com.tr/2018/04/maca-as.html
—
“Biz Türk’üz, tam manasıyla Türk’üz!
İşte o kadar!
Asya için ve Avrupa için bizim konumumuz aynıdır.
Dostlara sahip bulunmak, tam bağımsızlığımızı korumak,
her şeyi Türk cephesinden değerlendirmek!
Bu gerçekçi görüştür.
Osmanlı İmparatorluğu’nu mahveden ideolojiye tepkidir.”
Gazi Mustafa Kemal, 1921
—
EY KUL!
KAPILARDAN GEÇERKEN;
TÜRKLÜĞÜNÜ UNUTMA,
NE MUTLU TÜRK’ÜM DEMEK İÇİN..
CUMHURİYET’E SAHİP OL,
DEVLETİNİ SEVMEK İÇİN..
HAYATI DOĞRULUKLA KUR,
DOĞRUYU ÖĞRENMEK İÇİN..
İTİMADI KAYBETME,
İTİBARI KAZANMAK İÇİN..
KENDİNİ İYİ TANI,
CÜMLE ALEME TANITMAK İÇİN..
İNSANI SEVDİĞİNİ SÖYLE,
SEVGİYE ALIŞMAK İÇİN..
TOPLULUĞA KENDİNİ ADA,
SENİNLE OLAN İNSANLAR İÇİN..
İŞİNİ, AŞINI, BİLGİNİ PAYLAŞ,
PAYLAŞANLA OLMAK İÇİN…
Nusret DEMİRAL
—
“Muhterem Milletim’e şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başına taç ettiği adamların kanındaki ve vicdanındaki cevheri asliyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden, bir an feragat etmesinler…”
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
—
”Bizler;
Gözünde Vatanını,
Gönlünde ATATÜRK ilke ve İnkılaplarını tutabilen,
Vicdanında dinini saklayabilen,
Milliyetçilik ve laiklik düşüncesi içinde görev yapanlardanız.”