ADD İZMİT
addizmit@gmail.com
14 Mart 2018
EMPERYALİZM, CARGİLL, MİLLİLİK VE YERLİLİK
Kurtuluş savaşı sonrası, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN “Siyasi ve askeri başarılar ne kadar büyük olursa olsunlar, ekonomik başarılarla süslenmezse meydana gelen zaferler sürekli olamaz” ve “Milli ekonominin temeli, ziraattır”. Tespiti ve öngörüsü ışığında Ulusal kalkınmamıza ve toplumsal ihtiyaçların giderilmesine yönelik pek çok fabrikanın temelleri atılmıştır. Alpullu Şeker ve Uşak şeker fabrikaları da bunların ilklerindendir ve neredeyse Cumhuriyetimizle de yaşıttır.
Cumhuriyet topyekûn bir aydınlanma, kalkınma süreci olduğundan, kurulan bu ve benzeri fabrikaların, iç talebin karşılamasının yanı sıra, bölge insanının refahına, modern tarımın ve hayvancılığın gelişmesine, iç göçün frenlenmesine ve yöre insanının sosyal ve kültürel dokusunun geliştirtmesine de hizmet etmeyi amaçlamıştır. Kısacası kurulan her fabrika, yöre halkının CUMHURİYETİN ERDEMLERİYLE buluşması için oluşturulmuş kutsal mekânlar niteliğindedir. Günümüz Türkiye’sinde ise, İktidar, tüm bu kazanımları birer birer, yok saymayı, kapatmayı, satmayı temel ilke haline getirmiştir.
Fabrika çalışanlarını, şeker pancarı üreticilerini, besin değeri yüksek ve ucuz olduğu için, pancar posasını kullanan besicileri, taşıma sektöründe çalışanları, şeker girdisi ihtiyacı olan pek çok işletmeyi ve nihayet biz tüketicilerin sağlığını doğrudan ve olumsuz etkileyeceğinden dolayı, alınan bu karar ya geri çekilmeli veya şeker fabrikalarının tamamı sembolik bir değerle PANKOBİRLİĞE devredilmelidir.
Daha önce kapatılan ET ve BALIK Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu ve Meraların yağmalanmasının sonucu, saman, et ve süt ithal eder duruma gelinmiş olmasından ders alınmamış ki, şimdi de özelleştirme adı altında tarıma, hayvancılığa ve insan sağlığına son darbeyi vurmaya hazırlanmaktadırlar.
Alınan özelleştirme kararının, yıllık geliri yaklaşık140 milyar dolar olan, dünyanın en büyük 12. Şirketi konumunda ki ABD li nişasta bazlı şeker üreticisi Cargill’e yarayacağı kesindir. Halkımızın dikkatleri Afrin’de Mehmetçiğimize çevrilmişken yapılmak istenen bu ihanete göz yumulmayacaktır.
Batı ülkelerinde devlet desteklemesi ile üretimini artıran tarım sektörü, artan stoklarını tüketmek için yollar ararken çözümü az gelişmiş ülkelerin tarım ve tarımsal sanayini çökertmede bulmuş, bu nedenle tarıma ve hayvancılığa desteğin kaldırılmasının propagandası yoğunlaştırılmıştır. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin arkasında emperyalist tekellerin 20 yıla varan “kararlı” ve hain mücadelesi vardır.
Emperyalizme verilen sözler yerine getirilmektedir.Şimdi özelleştirilmek istenen şeker fabrikaları konuta, AVM’lere dönüştürülecek, üretim merkezlerinin yerini tüketim tapınakları alacaktır. Ülkede yıkıma uğrayan şeker sektörünün yerini ise GDO’lu tatlandırıcılar alarak Türk halkı doğacak hastalıklarla ilaç tekellerinin insafına terk edilecektir.
Türk halkı bu yıkıma izin vermeyecektir. İşçisiyle, sendikasıyla, çalışanlarının aileleri ile, pancar üreticisi ile, tüketicisiyle, siyasal partisiyle, demokratik kitle örgütüyle direnecek ve Cumhuriyetin bu ilk ekonomik kalelerini emperyalizmin insafına terk etmeyecektir.
Ahmet KAVAZ
Atatürkçü Düşünce Derneği
İZMİT ŞUBESİ BAŞKANI