mustafa acer
05.02.2018
KILIÇDAROĞLU YCHP’Sİ
CHP Artık Atatürk’ün Partisi olmaktan çıkmış, Kılıçdaroğlu’nun Partisi olmuştur. Bu yapının başarılı olma ve İktidara talip olma şansı kalmamıştır.
Bakınız Hak, Hukuk, Adalet temasıyla toplanan CHP Genel Kurultayında en çok Hak yenen, Hukuk dışı uygulamalar ve Adalet duygusunu zedeleyen bir süreç yaşanmıştır.
CHP Kurultayına 1266 Genel Merkez delegesi katılmış ve 1136 Delegenin Kemal Kılıçdaroğlu’na aday olması için imza vermesi zorlanmış, geriye kalan 130 Delegelerin bir rakip aday daha çıkarması şansı kalmıştır. Çünkü CHP Tüzüğüne göre; Toplam Delegenin %10 oranında 127 Delege imzası alamayan Aday olamıyor.
Sayın Muharrem İnce 165 Delege İmzasını Divana vermiş. Daha sonra mükerrer olduğunu fark eden 2 Delege İmzasını geri almış. Fakat Divan incelemesinde 48 mükerrer imza daha olduğu tespit edilmiş ve Muharrem İNCE’nin 115 imza ile Adaylık için yeterli imzayı toplayamadığı açıklanmıştır.
Kemal Kılıçdaroğlu kendisinden emin olduğu ve bir seçim ortamı olsun diye mükerrer imzaların, Kendi listesinden silinmesi ve Muharrem İnce’nin 163 Delege imzasının korunmasını Divana teklif ettiği açıklanmıştır. Yapılan seçim sonucu; Kemal Kılıçdaroğlu’nun baskıcı uygulaması sonucu Kemal Kılıçdaroğlu 790 Oy, Muharrem İnce 447 Oy almış ve Kemal Kılıçdaroğlu yeniden CHP Genel Başkanlığına seçilmiş oldu.
Bu ikinci bir Ekmeleddin vakası olmuştur. Ekmeleddin İhsanoğlu, Cumhurbaşkanlığına Aday olduğunda 20 Millet Vekilinin imzası ile aday gösterilebileceği halde Millet Vekillerinin tamamına imzalaması için baskı yapılmış ve ikinci bir Atatürkçü Adayın çıkmasının önüne geçilmek istenmişti. O dönemde sadece 7 MV imza koymamış ve daha sonraki seçimlerde bu Atatürkçüler MV olma hakkını elde edememişlerdir.
Anlaşılan o ki; CHP başarısızlığa mahkum edilmiş İktidar olma şansı bizzat Kemal Kılıçdaroğlu tarafından engellenmiştir.
YCHP’de Liderlik sorunu ve diktası vardır.
Atatürk’ün kurduğu CHP Egemen Dış güçlerin etkisi altındaki yönetim tarafından işgal edilmiş durumdadır.Kılıçdaroğlu bir proje olarak CHP’ye Başkan yapıldı. Şimdi AKP’den ümidini kesen Egemen dış Güçler, Kılıçdaroğlu’nu parlatmaya çalışmaktadır.
Adalet yürüyüşü haklı bir yürüyüş, fakat uygulama gerekçesi ve uygulama şekli yanlış olmuştur. FETÖ Operasyonuna alet olan Enis Berberoğlu’na kurulan kumpas bahane edilerek, Egemen dış Güçlerin K. Kılıçtaroğlu’nu parlatması amacıyla yapılmıştır.
Soruyorum; bu Adalet yürüyüşü neden Ergenekon, Balyoz kumpası ve şaibeli Halk Oylaması sürecinde yapılmadı? Egemen Dış güçlerin etkisindeki Mevcut YCHP Yönetimi değişmeden, Bağımsız Türkiye Cumhuriyetinden bahsetmek mümkün değildir.
Türk Milleti; kendi gücüne güvenerek, Atatürk İlkelerinde geleceğine sahip çıkmak zorundadır. “Bağımsızlık benim karakterimdir.” M. K. ATATÜRK