Armağan KULOĞLU
oakuloglu@gmail.com
17 Şubat 2018
ABD Fırat’ın doğusundan vazgeçmeyecek
Zeytin Dalı Operasyonu devam ediyor. Operasyonun hedefi Afrin’i teröristlerden temizlemek. Bu nedenle başlangıçta ifade edilen 30 Km.lik tampon bölgenin ötesine geçilerek Afrin bölgesinde tam kontrolün sağlanması bekleniyor.
Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması yeterli değil
Küresel güçler, başlangıçta bölünmüş Suriye üzerinde etkinlik sağlama peşindeyken bunun olamayacağını anlayınca, en azından toprak bütünlüğü sağlanmış Suriye içindeki otonom bölgeler üzerinde etkinlik sağlama çabasına girmişlerdir. Bu kapsamda ABD, Suriye’nin kuzeyinde PYD/PKK önderliğinde bir yapının ortaya çıkması için çalışmaktadır.
Suriye için yapılan toplantılarda toprak bütünlüğünün sağlanmasına vurgu yapılmaktadır. Toprak bütünlüğü sağlanmış bir Suriye’nin, bölünmüş bir Suriye’den daha iyi olduğu tartışılamaz. Ancak içinde otonom bölgelerin bulunduğu bir federatif yapı da toprak bütünlüğü sağlanmış Suriye demektir.
Suriye’nin kuzeyinde terör esaslı bir yapının, federasyon da olsa oluşması Türkiye için tehdittir. Bu nedenle Suriye’nin sadece toprak bütünlüğünün sağlanması yeterli değildir. Esas olan siyasi bütünlük içinde toprak bütünlüğüdür.
Türkiye Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması için gayret göstermektedir. Ancak hedefi, siyasi bütünlük içinde torak bütünlüğü olmalı ve ifadelerinde buna özen göstermelidir. Politikasını ve bunun gereklerini bu esasa göre kurgulamalıdır.
Mevcut şartlarda siyasi bütünlüğün, PYD oluşumuna karşı olan, toprak bütünlüğünü sağlamak isteyen ve en azından bu konularda hem fikir olduğumuz mevcut Suriye yönetimiyle sağlanabileceği bir gerçektir. Bu nedenle Suriye yönetimiyle iletişim kurulmalıdır. Bu durum Rusya ve İran’la kurduğumuz ittifakı sağlamlaştıracak, elimizi de güçlendirecektir.
Afrin’de sonuna kadar gidilmeli
Zeytin Dalı Operasyonunun hedefi, Fırat Kalkanı operasyonuyla kontrol altına alınan bölgenin batıya doğru genişletilerek PYD/PKK’nın bir terör koridoru oluşturma ümidini ortadan kaldırmak ve bölgedeki teröristleri de temizleyerek Türkiye’ye olan tehdidi yok etmektir.
ABD kendi amacına ulaşmayı engelleyen bu operasyondan hoşnut değildir. Türkiye’yi frenlemeye, müzakerelerle oyalamaya, hatta aldatmaya çalışmaktadır.
Herhangi bir nedenle duraklamak, Türkiye’yi prestij kaybına uğratır. Müteakip hedefler için diplomatik zafiyet yaratır. Bu nedenle Rusya’yla sağlanan ittifak devam ettirilerek her hal ve şartta Afrin’in bütününün bir an evvel kontrol altına alınması gerekmektedir.
ABD, Suriye politikasında ısrarlı
ABD, İran’ı baskılamak ve kontrol altında tutmak, İsrail’in güvenliğini sağlamak ve Orta Doğu’daki etkinliğini arttırmak için Suriye’de etkin olma düşüncesindedir. Bu nedenle Suriye’de DEAŞ’la mücadele bahanesiyle PYD/PKK’yı desteklemekte ve onun Suriye kuzeyindeki konumunu güçlendirmektedir.
ABD Afrin’in kendi operasyon bölgesi dışında olduğunu söylemekle beraber, Türkiye’nin Zeytin Dalı Operasyonu’nda yıpranarak doğuya Menbiç’e, oradan da Fırat’ın doğusuna geçmesini önlemek istemektedir. Bunu sağlamak için teçhiz ettiği, silahlandırdığı ve eğittiği PYD/PKK teröristlerinin doğudan Afrin’e gitmesine göz yummaktadır.
ABD halen Türkiye’ye, daha önce PYD/PKK’yla birlikte işgal ettiği ve çekilme sözü verdiği Menbiç’e gelmemesi için gözdağı vermeye çalışmaktadır. Menbiç’i son kale olarak elde tutup, son tahlilde Fırat’ın doğusunda kalıcı olmayı hedeflemektedir.
ABD, Fırat’ın doğusu için her çareye başvurabilir
ABD Savunma ve Dışişleri bakanlarıyla yapılan görüşmelerde ABD’nin, gerçekleri yansıtmayan ve aklımızla alay edercesine teklifler ve açıklamalar yaptıkları görülmüştür.
ABD bir taraftan Türkiye’yi kaybetmemeye, diğer tartan da PYD/PKK üzerinden Suriye politikasını yürütmeye çalışmaktadır. Gerçeği görmelerine rağmen politikalarını uygulamakta ısrarlı olduğu görülmektedir. Fırat’ın doğusunda kalıcı olmak için her çareye başvurabilir.
Türkiye direnç göstermeye devam etmelidir. Türkiye’nin bu sefer kandırılamayacağına ve kararlı duruşunun da bu oyunu bozacağına inanılmaktadır.