Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
15.01.2018
Türk Amerikan örtülü savaşından…
Perşembe’nin geleceği Çarşamba’dan bellidir diye bir deyim var. Türk Amerikan savaşının örtülü bir şekilde devam ettiğinin farkında olanlar, Suriye’de, Türk ordusu ile Amerika ordusunun namlu namluya geleceğini elbet tahmin ediyorlardı.
ABD’nin, 2011’de, Suriye’ye ayak bastığı günden beri bu minvalde yazılar yazarak ilgilileri uyarmaya çalıştım. Çalıştık.Hiçbir zaman bu günlerde olduğu kadar, Türk Amerikan savaşına bu kadar yakın olmadık.
ABD’nin 30 bin kişilik (aslında daha büyük) bir orduyu sınırımızda kuracağını resmen açıklamasıyla, artık Türk Amerikan örtülü savaşı bitti. Türk Amerikan savaşına doğru yol alıyoruz.
Sınırımızda ordu kurmak aslında sınırımızda devlet kurma anlamımdadır. Sınırda devlet kurmanın, Türkiye’nin içinde devlet kurmaktan farkı yoktur.
Bu cümleyi özellikle ilave ettim. Çünkü içimizden birileri çıkıp, bize ne, Suriye devletinin içinde olanlardan diyebilecektir. Amerikancılıkta sınır mı var?
Amerika’nın Türkiye ile savaşı göze aldığını, Amerika’nın bölgede Kukla Kürdistan kurma iradesinin ne derecede güçlü olduğundan hareketle tahmin ediyorduk.
Karşımızda öyle bir Kürdistan kurma iradesi var ki, Amerika Türkiye gibi bir müttefikinden vaz geçebilecekti…
Türkiye’yi uzun süre aldatan da, Amerika ile müttefikliğe verdiği yüksek değerdendi.Türk halkının Amerikan düşmanlığını da geç kavramasına sebep olan bu müttefiklik kandırmacasıdır.
Şimdi hiç zaman kaybetmeden, bir dizi kararları almak mecburiyetindeyiz.
Suriye sınırında kurulmakta olan ABD+PKK devletine lojistik destek veren, silah taşıyan İncirlik Üssü Amerikan personeline derhal kapatılmalıdır.
İran’ın güvenini kazanmak için Kürecik Amerikan Üssü(gözetleme) derhal kapatılmalıdır. Buradaki ABD askerleri çıkarılmalıdır.
Görüşmelerle bu sağlanamazsa, Kürecik ABD Üssü bombalanmalıdır.Türk halkı ABD’nin düşman bir devlet olduğu konusunda bilgilendirilmelidir.
Karşımızdaki kuvvetin çok büyük ve tehlikenin ciddi olduğundan hareketle, Rusya’nın daha üst düzeyde güvenini kazanmak üzere, Kırım politikamız Rusya ile görüşülerek değiştirilmelidir.
Amerika tehdit seviyesini yükselttikçe, aynı şekilde cevaplar verecek askeri seçenekler geliştirilmelidir.Suriye devleti ile birlikte hareket etmek hiç bu kadar aciliyet kesp etmemişti.
Durumun ciddiyeti Türk halkına ve iç egemen çevrelere anlatılmalı ve ortaya çıkabilecek karaborsa faaliyetleri için şimdiden ön alınmalıdır.
Astana Süreci derinleştirilmeli Irak ve Türki cumhuriyetler dahil edilmelidir.
Türkiye’deki ABD askeri personeli sınır dışı edilmelidir.
Ordunun tüm ihtiyaçları her şeyin önüne alınmalıdır.
Ordumuza ne kadar çok güvenirsek, onun subay ve askerlerini o kadar güçlü kılarız.
15.1.2018,