2017

Yılmaz Özdil / Sözcü / 01.01.2018

2017

2017’nin ilk dakikalarında… Sayın hükümetimiz sayesinde memlekette elini kolunu sallaya sallaya dolaşan köktendinci teröristlerden biri Reina’yı bastı, 39 kişiyi öldürdü.

Akp’yi eleştiren modacı Barbaros Şansal, Atatürk Havalimanı’nın deve kesilen apronunda linç edildi.

İzmir Adliyesi’ne bomba yüklü araçla saldırıldı, iki şehit verdik.

Atatürk tarafından saraydan alınarak halka verilen egemenlik, anayasa değişikliğiyle Tbmm tarafından saraya devredildi.

Yeni chp’nin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Osmanlı hanedanı mensuplarına maaş bağlanması, hanedanın çocuklarına yurt ve burs imkanı sağlanması için yasa teklifi verdi.

İsmet İnönü hayranı babası tarafından İsmet İnönü’ye benzesin diye İsmet adı verilen milli eğitim bakanı, İsmet İnönü’yü müfredattan çıkardı.

Akp’li kadın milletvekili “100 yıllık prangadan kurtuluyoruz” dedi.

Yalaka şeytan Rıdvan “ben evet diycem” diye video çekti, “Arda sen de evet diycen mi” diye pas attı, topçu Arda, Burak, popçu Murat Boz filan tek adam rejiminin kampanyasını başlattılar.

Bundan önceki referandumda “evet” diyen topçu Hakan Şükür’ün malına mülküne el kondu, yurtdışına kaçtı.

“Ben cahillere güveniyorum, okuma oranı arttıkça beni hafakanlar basıyor” diyen profesör, YÖK’e yönetici yapıldı.

Abdülhamid’in torunu internette dükkan açtı, “parlamenter sistem canımıza yetti, ben evet diycem” diyerek, Galatasaray adası’nı istedi.

Asrın liderimiz “tulumbada su bitti” dedi, elde avuçta kalan THY, Ziraat Bankası, Halkbank, TPAO, Botaş, PTT, Türksat, Borsa, Milli Piyango, Çaykur, satılmak üzere varlık fonu’na devredildi.

Devlet Bahçeli “bozkurtlarla geziyorum” diyordu, aniden püskevit oldu, “kudursalar da evet diycem” dedi.

Kar maskeli tetikçiler Kırmızı Kedi Yayınevi’ne saldırdı, sonra kitap fuarındaki Kırmızı Kedi standı basıldı, Sabahattin Önkibar’ı yumruklamaya çalıştılar.

Dört milyon Suriyeli burda kıçını gezdirirken, çocuklarımızı Suriye’ye sürdüler, 71 şehit verdik.

“Hayır” diyecek olanlar asrın liderimiz tarafından “darbeci”, Binali bey tarafından “terörist” ilan edildi.

Akp yöneticisi “evet çıkmazsa iç savaşa hazırlanın” dedi.

Akp gençlik kolları başkanı “kimse Türk, Atatürk demesin, orijinali Yunan yani, Türk’e benzemiyor, keşke Atatürk olmasaydı” dedi.

Çember sakallı yobaz, benzin bidonuyla geldi, 26 yıldır tek kuruş almadan sanatçı yetiştiren Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni kundakladı.

Sosyal medyada tabancalarıyla poz verip “hayır diyenleri sokaklarda bekliyoruz” diye tehdit savuranlar serbest bırakıldı.

Eğitim gönüllüsü, Ankara Devlet Konservatuarı öğretim görevlisi piyanist Dengin Ceyhan’a tweet nedeniyle kelepçe takıldı, tutuklandı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’ya tarihte ilk kez Kürdistan bayrağı dikildi.

Asrın liderimiz Almanya’ya “nazi” dedi.

Berlin Turizm Fuarı’nda tarihte ilk kez Türkiye’ye boykot uygulandı, turizm çöktü.

Hollanda, illa Hollanda’ya girmek isteyen bakanlarımızı Hollanda’ya sokmadı, zorla girmeye çalışan kadın bakanımız polis zoruyla kovalandı.

Akp’li belediye başkanı “içimize kanı bozuklar, sütü bozuklar sızdı, 1923’te koskoca 650 yıllık çınara darbe yaptılar, cumhuriyet kuruldu” dedi.

Ömrü boyunca dini siyasete alet eden Numan Kurtulmuş, 2017’nin en gülünç açıklamasını yaptı, “CHP dini siyasete alet ediyor” dedi.

Asrın liderimize “gazi” unvanı verilmesi için Tbmm’ye başvuruldu.

Akp Diyarbakır il başkanlığı imzasıyla “her evet Şeyh Sait’in ruhuna fatihadır” pankartı asıldı.

Akp fetvacısı Hayrettin Karaman lütfetti, “Yahudilere Hıristiyanlara yaşam hakkı tanıdığımız gibi, hayır diyenlere de yaşam hakkı tanıyacağız” dedi.

Asrın liderimiz “Türk demiyoruz, tek millet diyoruz” dedi.

“Yeliz” lakabıyla tanınan Akp milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Numan Kurtulmuş’un gülünçlük rekorunu kırdı, “Almanya araba yapıyor, biz daha bir araba bile yapamadık, utanmıyor muyuz, yazıklar olsun şu CHP’ye” dedi.

Defalarca “aldanmışız, gerçekten safmışız, aldatıldık, kandırıldık, şahsım aldatıldı, rabbim affetsin” diyen asrın liderimiz “siyasi hayatımda ne aldanan oldum, ne aldatan oldum” dedi.

Asrın liderimiz kendi yaşadıklarını Hazreti Muhammed’in yaşadıklarına benzetti, “darbeciler Dalaman’da uçağa girmişler, bakmışlar çıkmışlar, hani Nur mağarasındaydı değil mi, hani geliyorlar sevgili peygamberimiz orada ama, mağaranın kapısını örümcek örüyor, müşrikler dönüp gidiyor, onun gibi” dedi.

Akp’nin akillerinden olan ve aynı zamanda asrın liderimizin danışmanı olan arkadaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin tasfiye edileceğini müjdeleyerek, “halk kendi devletini kurmak için adım atıyor” dedi.

Oylar resmen çalındı, mühürsüz oylar geçerli kabul edildi, hayır çıkmıştı, evet çıktı denildi, asrın liderimiz “boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar’ı geçti” dedi.

Tescilli Atatürk düşmanı, Akp’nin akillerinden Mustafa Armağan, Atatürk’ün manevi kızı Afet İnan’la “yatıp kalktığını” söyledi.

Yandaş televizyonda, Zübeyde Hanım’ın genelevde çalıştığı söylendi.

Pentagon Pkk’ya ağır silahlar vermeye başladı.

19 Mayıs’ta Sözcü gazetesine operasyon başladı, bir numaralı fetocular tanık yapıldı, Gökmen 174 gün, Mediha 131 gün hapis yatırıldı, Burak Akbay hakkında tutuklama kararı çıkarıldı.

Cumhuriyet yazarları 1.5 yıldır hapiste tutuluyor.

Zeytinlikleri inşaata açmak için yedinci defa yasa tasarısı getirdiler, gene başaramadılar.

“Haram parayla hacca gidilir mi?” diye soruldu, diyanet “helaldir gidilir” diye fetva verdi.

Dünya “terör destekçisi” ilan ederek Katar’la ilişkisini kesti, bizim hükümet Katar’ı korumak için Katar’a askeri üs kurdu.

Kastamonu’nun öz evladı, Cide’nin öz evladı Rıfat Ilgaz’ın ismini, Cide Rıfat Ilgaz Meslek Yüksek Okulu’ndan silmeye kalkıştılar.

Ramazan vesilesiyle iftar programına katılan sayın vatandaşımız “hocam hayırlı ramazanlar, intihar edip kendimi yakmaya kalkıştım, üstüme tiner döktüm, orucum bozulur mu?” diye sordu.

CHP milletvekili Enis Berberoğlu tutuklandı.

CHP, Ankara’dan İstanbul’a adalet yürüyüşü başlattı, Binali bey “bu sıcakta yürümeye gerek yok, trene binsinler” dedi, CHP’nin yürüyüş güzergahına kamyonla gübre döküldü.

15 Temmuz’da “tek başına tankları durduran kahraman” olarak manşet yapılan, gazi unvanı alan, gazi tazminatı alan, gazi maaşı bağlanan arkadaş “çakma gazi” çıktı, bizzat kendi akrabası karakola ihbar etti, “kahraman falan değil, kavga ettim, çenesini kırdım, devleti dolandırıyor” dedi, gazilik unvanı, tazminat, maaş geri alındı.

İlkokullara mescit zorunluluğu getirildi.

2 bin 300 yaşındaki Efes antik kenti “düğün salonu” haline getirildi, parayı bastıran yemekli organizasyon yapabiliyor.

Akp’nin akillerinden Abdurrahman Dilipak, adalet mitingiyle ilgili hesap yaptı, “miting alanı 55 bin metrekare, metrekare başına 4 kişi sıkıştırsanız 110 bin kişi eder” dedi, ilkokul çocukları pek eğlendi.

15 Temmuz afişleri astılar, Mehmetçik salya sümük ağlarken, korkak, ezik, dayak yiyen zavallılar olarak resmedildi.

Fatih Terim damatlarıyla kebapçı bastı, kebapçı kafalarına sandalye vurarak kovaladı.

Milli eğitim müfredatına “cihat” konuldu, Atatürkçülük çıkarıldı.

Asrın liderimiz “Almanya hasbelkader zengin oldu” dedi.

Amerikan vatandaşı Merve Kavakçı, büyükelçi yapıldı.

İnsanlık Anıtı’nın önünde kimseye zarar vermeden oturan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’yı yerlerde sürükleyerek aylarca hapse attılar, Atatürk anıtı’na orakla saldıran yobaza kibarca rica edip, sırtını sıvazlayarak uzaklaştırdılar.

Varlığıyla onur duyduğumuz Profesör Yılmaz Büyükerşen’e yumrukla saldırdılar, silah çektiler.

İmamlara resmi nikah kıyma yetkisi verildi.

Akp için sarığını süpürge eden diyanet başkanı Mehmet Görmez yaranamadı, zart diye görevden alındı.

Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç noktalarından biri olan İzmir Atatürk Lisesi’ni Bilal’in vakfına tahsis ettiler, minicik çocuklara takke giydirip, tarikat türevi eğitim verdiler.

Bir zamanlar masaya oturup müzakere yaptıkları Pkk, 15 yaşındaki Eren’i şehit etti.

Organik hoşaf icat edildi.

Asrın liderimiz “Ak parti binlerce yıllık geçmişe sahiptir, Ak parti binlerce yıldır kesintisiz devam eden devlet silsilesinin adıdır” dedi.

Resmi işsiz sayısı 3.5 milyona ulaştı, gerçek işsiz sayısının 6.5 milyon olduğunu sağır sultan bile biliyor.

Konyaspor başkanı İzmir Marşı’na dil uzattı, Allah’ın tokadı yok, telefonunda bylock çıktı.

Yalaka şeytan, İzmir Marşı’nı “siyasi” buldu, “özellikle Bodrum uçağına binenler beni eleştirir” dedi.

Asrın liderimiz “racon kesilecekse raconu bizzat kendim keserim” dedi.

Halkbank genel müdür yardımcısı ABD’de tutuklandı.

Ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan hakkında ABD’de tutuklama kararı çıktı.

11 kız çocuğumuzu tarikat yuvasında diri diri yakarak öldürdüler, çocuklarımızın ailelerini bu tarikat yurduna yönlendiren milli eğitim müdürüne sadece “kınama” cezası verildi.

Hapisteki Aysel Tuğluk’un kimseye zararı dokunmayan, kendi halinde bir kadıncağız olan annesi vefat etti, 80 yaşındaki kadıncağızın cenazesine saldırıldı, üç bin yıllık töre’mizde böyle utanç görülmedi.

Asrın liderimizin resmi koruma polisleri ABD’de “wanted” afişiyle aranmaya başlandı.

TEOG sınavı kaldırıldı, liselere sınavsız girilecek denildi, yerine başka sınav konuldu, “başka sınav koyduk ama TEOG sınavı değil, artık TEOG sınavı yok, liselere sınavsız girilecek, sadece başka sınav var, sözümüzü tuttuk, TEOG sınavı yok” dediler, sayın ahalimiz alkışladı.

Akp’nin onur konuğu olan, Türkiye seninle gurur duyuyor diye alkışlanan Barzani, bağımsız Kürdistan ilan etti.

Kadir Topbaş’ı paketleyip kapının önüne koydular, Melih Gökçek’in makam fotoğrafını çöpe attılar, Bursa belediye başkanı uçtu.

Asrın liderimiz “İstanbul’a ucube inşaatlar yaptık, biz bu şehrin kıymetini bilemedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum” dedi.

ABD, Türk vatandaşlarına seyahat vizesi vermeyi durdurdu.

Eyy Hollanda dedik, Petrol Ofisi’ni Hollanda’ya verdik.

Eyy Rusya dedik, nükleer santral verdik, özür dileyip füze aldık.

Eyy Almanya dedik, milyar dolarlık rüzgar enerjisi ihalesini Almanya’ya verdik.

Asrın liderimiz “Türkçülük bölücülüktür” dedi.

İyi Parti kuruldu, Meral Akşener başta olmak üzere tüm İyi Partililer fetocu ilan edildi, tam saha iftira ve sansür uygulanıyor.

CHP sözcüsü Bülent Tezcan, asrın liderimize “şeddeli diktatör” dedi.

Koyun ithal edilmişti, inek ithal edilmişti, saman ithal edilmişti, tarihte ilk kez “kıyma” ithal edildi.

Akp’liler aniden Atatürkçü oldu!

“Anayasa’da laiklik olmamalıdır, dindar anayasa olmalıdır” diyen İsmail Kahraman yeniden Tbmm başkanı seçildi.

Hayırsever Rıza bey için ABD’ye nota verildi.

Güfteyi de hayırsever Rıza bey verdi, sanıktı tanık oldu, bülbül gibi şakımaya başladı, Zafer Çağlayan’a 45-50 milyon euro rüşvet verdiğini, Halkbank genel müdürüne rüşvet vermekten bıktığını anlattı.

Zafer Çağlayan derhal whatsapp profilini değiştirdi, sakallı fotoğrafının yanına Tevbe Suresi’nin 40’ıncı ayetini koydu, “La tahzen! İnnallahe meana. Üzülme! Allah bizimledir” yazdı.

Asrın liderimiz “sinyal veriyorum, sinyaller alıyorum, bazı işadamlarının varlıklarını yurtdışına kaçırma gayretleri olduğunu duyuyorum, kabinedeki arkadaşlarımız bunların çıkışına asla izin vermemelisiniz, ihaneti vataniyedir” dedi.

Rasim Ozan Kütahyalı “kusturmalı sakso” filan dedi, kusturuldu.

Hergün bir tabur asker yemekten zehirlenirken… Askerin yemek duası
değiştirildi, Tanrımıza hamdolsun denmeyecek, Allahımıza hamdolsun denilecek.

Malta adası defterleri açıldı, Binali bey çıktı, Man adası defterleri açıldı, asrın
liderimiz çıktı, hır çıktı.

Türkiye’nin hangi yarımkürede olduğunu bilmeyen, Türkiye’nin kaç coğrafi bölge
olduğunu bilmeyen Rıdvan Dilmen, “ben Tayyip Erdoğan’ı parkasız Deniz
Gezmiş olarak görüyorum, sol görüşlü bir insan olarak görüyorum” dedi.

Tbmm başkanının odasına 52 metrekarelik halı serildi.

Birleşik Arap Emirlikleri dışişleri bakanı, Medine kahramanımız Fahrettin paşayı
“hırsız” ilan etti, kutsal emanetleri çaldığımızı öne sürdü, “İşte Tayyip Erdoğan’ın
dedelerinin müslüman Araplarla ilişkisi buydu” dedi.

Kendisine laf söylenene kadar Araplara toz kondurmayan asrın liderimiz, aniden
“eyy zavallı, senin ceddin neredeydi, bunların kafası Batıcı, garabet, aciz,
ihanetlerini örtme çabası içinde” dedi.

Kanun hükmünde kararnameyle, sivillere insan öldürme yetkisi verildi.
*
OHAL altındaki bir yıl böyle geçti.
*
Patagonya’dan Sibirya’ya, Tanganika’dan Alaska’ya, dünyada bundan daha kötü
yönetilen bir ülke görülmedi.

http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/yilmaz-ozdil/2017-2-2151460/

This entry was posted in SİYASİ TARİH, Yılmaz Özdil. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *