PERDE ARKASI * Yakın siyasi tarihin içinden onurlu bir Devlet adamı ECEVİT * “Buna izin vermeyeceğim Amerika girdiği yerden çıkmaz”

Odatv.com
Suat Çağlayan
14.10.2017

“Buna izin vermeyeceğim Amerika girdiği yerden çıkmaz”

Erken seçim kararı alan Devlet Bahçeli’nin de büyük katkıları ile, ABD, Ecevit’i siyaset sahnesinden sildi. Ve ABD, Ecevit’in yerine Recep Tayyip Erdoğan’ı getirdi.

Cumhurbaşkanı’nın Ecevit düşmanlığı, her vesileyle ortaya çıkıyor. 1999’da, ABD ziyareti sırasında Başbakan Bülent Ecevit ile ABD Başkanı Clinton’un sohbet ederken bir fotoğrafları çıkmıştı gazetelerde.

Ecevit ayakta duruyor, Clinton ise –boyu Ecevit’e göre çok uzun olduğu için- bir koltuğun arkasında yarı oturmuş olarak onu dinliyor…Normalde, bunun Ecevit’e karşı yapılmış bir saygısızlık gibi görülmemesi gerekirken -çünkü yabancılar kendi aralarında her gün böylesi sohbetlerde bulunur- bu görüntüyü tam 18 sene sonra dile dolayıp, Ecevit’e hakarette bulunmak kabul edilebilecek bir şey değil!

Erdoğan, valilere hitap ederken bu fotoğrafı anımsamış, aklınca bir taşla iki kuş vurduğunu sanmış olmalı. Şöyle diyor;

“…ABD Başkanı, affedersin poposunu trabzana dayıyor, o da (Ecevit) karşısında el pençe duruyor!”

YAZIYI PAYLAŞANIN ARA NOTU

AKP Genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine çok dikkat etmek zorundadır. Örneğin TERÖRİST ilan edilmiş bir kişinin dizinin dibinde yere oturarak veya Musevi kuruluşlarından madalya alırken kendisine verilen ve musevi kuruluşunun simgesi olan bir cübbeyi ve şapkayı giyerek fotoğraf çektireceksin  sonra da spontone gelişmiş bir konuşma fotoğrafını yıllar sonra siyasi çıkar için dile getireceksin. Terörist Hikmetyar ve Musevi kuruluşlarının yöneticileriyle fotoğrafları çektirip , ABD askerleri Irak halkını öldürürken “ABD’li askerlerin evlerine sağ salim dönmeleri için dua edeceksin”  sonra da dönüp bu değerli onurlu kişiye laf edeceksin ABD’ye kafa tutarak Kıbrıs’a asker çıkartan ve Kıbrıs halkını mezalimden kurtaran , ABD askerinin Türkiye’den geçmesine izin vermeyen Milliyetçi bir başbakana ECEVİT’e  BOP EŞBAŞKANI olduğunu söyleyen bir siyasetçinin söyleyeceği tek bir kelime olamaz. (N.K.)

American Jewish Congress (Amerikan Yahudi Kongresi – AJC) ve Anti-Defamation League (İftira ve Karalama ile Mücadele Birliği — ADL) Türkiye’de yakından tanınıyor. AJC ve AD, 2004 yılında New York’ta dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a ‘Üstün Cesaret Madalyası’ vermişti. (N.K.)

yazıyı okumaya devam edelim ;

Yazık ki, ne yazık!

Bu sözlere yanıt vermek için Ecevit’le Erdoğan’ı karşılaştırmanın, Ecevit’in kemiklerini sızlatacağını bilmeme karşın, yine de bir şeyler yazmanın gerektiğini düşünüyorum.Eğer Sayın Erdoğan, aşağılamaya çalıştığı Ecevit’i, nefret duygularının dışına çıkarak vicdan sınırları içinde değerlendirmiş olsaydı, Onun;

1- Türk halkının onuru ve mutluluğu için, ABD’nin haşhaş ekimi sınırlamasına nasıl karşı çıktığını…

2- Kıbrıs’ta EOKA’nın yaptığı katliamlara karşı, ABD’nin karşı çıkmasına rağmen ne büyük yüreklilikle TSK’yı Kıbrıs’a göndererek Kıbrıs Türklerini güvence altına aldığını…

3- ABD’nin büyük baskılarına rağmen, Amerikan Ordusu’nun Türkiye üzerinden Irak’a girmesine izin vermediğini, anlardı.

Milliyetçilikte Ecevit’le yarışmaya kalkan Sayın Erdoğan, sert kayaya rastladı bu kez. İkili bir sohbeti kullanarak Ecevit’e saygısızlık etmeye çalışırken, herhalde başka gazete görüntüleri ve büyük olayları unutmuş olmalı!

1-ABD Başkanı Obama’nın, kendisiyle konuşurken elinde ‘beyzbol sopası’ ile çektirdiği fotoğraf çok canlı olarak belleklerde duruyor.

2- Esad ile can ciğer aile dostu iken, bir gece ABD’den gelen öneri(!) ile, ertesi sabah Esad’a düşman olunmasındaki Amerikan sevgisi hiç unutulur mu?

3-Büyük Ortadoğu Projesi’nin “Eşbaşkanı” olmak, ABD’nin Ortadoğu projesinin uygulayıcısı değil de nedir?

4- Dün Irak’ta 1.5 milyon Iraklının, bugün de Suriye’de 700 bin Suriyelinin ölümünden suçlu olan ABD’nin en büyük yardımcısı yoksa Uganda Cumhurbaşkanı?

5- Ege Denizinde bulunan 18 ada, Yunanistan Ordusu’nun karargahı haline geldi. Türkiye Cumhuriyeti orada Yunan egemenliğine teslim olmuş durumda kılını kıpırdatmıyor. Nasıl olur da, böylesi bir yönetimin başı, Kıbrıs Fatihi onurlu Ecevit’e dil uzatabilir? Buna vicdanlar susabilir mi?

ECEVİT VE ABD: İKİ ANI

2002 yılında, rahmetli Ecevit’le birlikte Kars’tan dönüyorduk. Rahşan Hanım dahil altı kişi güzel bir sohbet içindeydik. Bülent Bey ise, dalgın bakışlarla uçağın penceresinden dışarıyı seyrediyordu. Yüzünde –son zamanlarda azalmaya başlayan- tikleri artmıştı. Sohbetin neşesinden cesaret alarak;

“Efendim, neden bize katılmıyorsunuz?” diye sordum.

Her zamanki nezaketiyle; “Kusura bakmayın,” dedi ve bir açıklama yapma gereği duydu.

“Şimdi Ankara’ya dönüyoruz ve beni kimler bekliyor biliyor musunuz? ABD Büyükelçisi ile birlikte Amerikan Senatörlerinden bir grup. Irak’a girmeleri için Türkiye’nin Güney sınırına yerleşmek ve oradan Irak’a girmek istiyorlar.”

Biraz düşündükten sonra kararlı bir sesle;

“Buna izin vermeyeceğim, çünkü Amerika girdiği yerden çıkmaz. Bir şekilde kendisine bağlar!”

Daha sonra böyle bir savaşta çok sayıda Iraklının öleceğini, ölecek olan Amerikalı askerlere de yazık olacağını söylemişti. Nitekim 6000 Amerikan askeri orada can verdi.

BİR BAŞKA ANI İLE BİTİRELİM

2002 yılında, Ankara Gazi Orduevi’nde yüksek düzeyde bir resepsiyon vardı. Rahmetli Ecevit, hükümet adına benim katılmamı istedi. Gittiğimde beni, kuvvet komutanları ile ABD Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı’nın (veya yardımcısı) bulunduğu masaya aldılar. Güzel Türkçe konuşan Amerikalı, bana bakmadan komutanlara heyecanla, neden Irak’a girmelerinin şart olduğunu(!) anlatmaya çalışıyordu.

Konuyu anladıktan sonra araya girdim ve Amerikalı yetkiliye gülerek;

“Bu konuyu bir kişiye danışsanız ve onu dinleseniz, sanırım ülkeniz için çok yararlı olur!” dedim.

“Kimden söz ediyorsunuz?” diye sorunca da; “Ecevit,” yanıtını verdim.

Amerikalının bana bakışını ve verdiği yanıtı yaşamım boyunca unutmadım.

“Hangi Ecevit?” diye sormuş ve hemen ardından “Ecevit diye biri yok,” diye yanıt vermişti.

Karar belli olmuştu.

Erken seçim kararı alan Devlet Bahçeli’nin de büyük katkıları ile, ABD, Ecevit’i siyaset sahnesinden sildi.

Ve ABD, Ecevit’in yerine Recep Tayyip Erdoğan’ı getirdi.İşte bu Erdoğan çıkıyor, yurtsever Ecevit’in milliyetçiliğini tartışıyor ona dil uzatıyor!

http://odatv.com/buna-izin-vermeyecegim-amerika-girdigi-yerden-cikmaz-1410171200.html

This entry was posted in SİYASİ TARİH. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *