KENDİMLE BİR SÖYLEŞİ!… * Emekçiler ve laiklik ilkesini savunanlar, OHAL kapsamında ve KHK’ler ile baskı altına alınmıştır. Örneğin; grev yapmak bu yasalar çerçevesinde engellenmiştir. * son günlerde artan dini söylemleri nasıl değerlendirmek gerek diye sorduğunuzda da vereceğim yanıt şudur; bu konu din ve vicdan özgürlüğü kisvesine büründürülerek adım adım Siyasal Dinci kadrolara yol verilmesi gerçeğidir

Erdal Akalın
e.akalin016@hotmail.com
16.08.2017

Kendimle Bir Söyleşi!.. 

Gündem o denli karıştı ki, vatandaş olarak neleri sorgulayacağımızı ve ne sonuçlara varacağımızı bilemez olduk.  Tabii bu benim kanaatim.   Şahsen kendimle konuşarak güncel olayları ve ülkemin geleceğini irdelemeye çalışıyorum.   Kimin umurunda ise!

AKP’nin 16. Kuruluş yılı kutlanıyor.  Altı bin kişilik bir çağrı yapılmış törene.   Dikkati çeken bir nokta, Sayın Abdullah Gül’ün katılmayacağını bildirmesi olmuş.  Diğer davetliler ise tarihimizin ünlü Türk Büyükleri olarak ön koltuklarda yerlerini almışlardır.  Bu konuyu fazlaca sormuyorum kendime, çünkü nasılsa Abdülkadir Selvi Bey yarın köşesinde anlatacaktır diye düşünüyorum.   Üstelik sürgün yaşamı sona erdirilmemiş Sayın Ruhat Mengi de yorum yapamayacağına göre, bizler Sayın Selvi ile yetineceğiz!

Şimdi kendime soruyorum, AK-ŞAKA diyerek; 15 Temmuz olgusundan bu yana neler oldu ülkemizde ve sen nasıl yorumluyorsun gelişmeleri?

Öncelikle 15 Temmuz olgusunu bir felaketten öteye  “Bu bize Allah’ın lütfudur” yorumu ile anımsıyor ve bu söylemin şifresini halen anlamaya çalışıyorum.   Acaba bu gelişme bazılarınca anlatılmaya çalışıldığı gibi önceden bilinen bir kalkışma mıdır sorusuna kendimce yanıt veremiyorum.  Eğer böyle idi ise, yani gerçekten kontrollü bir darbe yaşamış isek, bu yaşananın daha vahim olabileceği kuşkusuna kapılıyorum.   Kanımca, biz yaştakiler görecek miyiz bilemem ama bu kalkışmanın gerçek arka planı bir gün mutlaka ortaya çıkacak ve gerçekten bilgilenmiş olabileceğiz diye düşünüyorum.

AK-ŞAKA, bu olguyu takiben OHAL uygulamasını nasıl değerlendiriyorsun diye sorarsanız, Sayın Tayyip Erdoğan’ın bu gelişmeye karar verirken kafasındaki bazı plan ve programları bir sıraya koymuş olabileceğini düşünmekteyim.   Sadece FETÖ örgütü üyelerini değil, bu başlık altında kendisine muhalif gördüğü insanları da bir düzen içerisinde bertaraf etmek niyetini hızla devreye sokması kanımca rastlantı olamazdı.  Özellikle bazı medya unsurlarını aylar boyu mağdur etmesini de böylece değerlendirmek gerekir kanısındayım.  Mantık yıllar önce belirtilmişti; “Bitaraf olan, bertaraf olur!”

Emekçiler ve laiklik ilkesini savunanlar, OHAL kapsamında ve KHK’ler ile baskı altına alınmıştır.  Örneğin; grev yapmak bu yasalar çerçevesinde engellenmiştir.   Buna karşılık muhalif görülen İzmir BŞB’ne karşı başlatılan İZDENİZ sendikasının grevine engel olunmamış ve İzmirliler bir tür cezalandırılmıştır.  Oh olsun ‘Gâvur İzmir’e’ denmiş olsa gerektir!

AK-ŞAKA, son günlerde artan dini söylemleri nasıl değerlendirmek gerek diye sorduğunuzda da vereceğim yanıt şudur; bu konu din ve vicdan özgürlüğü kisvesine büründürülerek adım adım Siyasal Dinci kadrolara yol verilmesi gerçeğidir.  Okul müfredatlarına cihat kavramı yerleştirilirken, Evrim Teorisi konusu yasaklanmaktadır.  Atatürk Devrimleri ve yakın tarihimiz yok sayılır boyuta indirgenmiştir.  Atatürk büstlerine ve heykellerine yapılan yobaz saldırıları, saldırganların hemen hepsinin ‘meczup’ oldukları gerekçesine sığdırılarak önemsiz olgular sınıfına sokulmaktadır.   Kaldı ki, çeşitli devlet kurumlarınca gençlik kamplarında ve bazı yaz okullarında dinci ve dogmatik eğitim yoğunlaşmıştır.  ‘Kindar ve Dindar Kuşak’ için yollara papatyalar döşenmektedir sanırım!

Laiklik ilkesini sormadan geçemeyeceğini biliyorum.  Laiklik kavramı ve bu kavramla at başı giden kadınlara saldırılar, taciz ve tecavüzler ve hatta kadın cinayetleri artmış görünmektedir.  Çünkü Medeni Kanun nerede ise raflarda kalmıştır, ilgi alanından çıkarılmıştır.  Kadın, Siyasal Dinci kadroların gözünde ikinci sınıf varlık olduğundan, kadınlara yönelik aşağılamalar görülmezden gelinmektedir.  Buna karşılık İslam dini adına belki de komedi denecek yanlışlıklar gırla gitmektedir.  Örneğin; iskelede gezinen bikinili bir hatun kişi, orada ve o kisve ile namaza durmakta sakınca görmemektedir.  Otobüs şoförleri araçlarında yolcular varken ve seyahat devam ederken aracını kenara çekerek araç içinde namaz kılmak sorumsuzluğunu yapabilmektedir.  Buna karşın toplu taşıma aracına şortla binen bir kızımıza dini söylemlerle saldırı olabilmektedir.   Bu eylemlere karşı bırakın devlet yetkililerinin ne oluyor şeklinde bir tepkilerini, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da bir uyarı bile gelmemektedir.   Bu zihniyetle yıllarca Diyanet İşleri Başkanlığı yapan zat ise emeklilik konuşmasında bir tür özür dilerek aymazlıklarını itiraf etmektedir.  Gel de gülme!

Özetle, önceleri küçük adımlarla götürülen dinci yaklaşımlarla oluşturulmaya çalışılan rejim değişikliği çabaları artık ivmelenmiştir.  Küçük adımlar yerini hızlı sıçramalara bırakmıştır.  Hatta bir AKP MKYK üyesi, TV ekranlarında “yeni bir devlet kuruyoruz ve kurucusu ise Sayın Tayyip Erdoğan’dır” demek sorumsuzluğunu ve rahatlığını kendisinde bulmuştur.  Umulur ki, bu söylemin sahibi olan kişi, gelecek seçimde liste başından aday olarak gösterilecektir.

Özetlersek; maalesef Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşları teker teker sökülmekte ve yerine Siyasal Dinci kadrolar ve yeni cemaatler monte edilmektedir.   Bunun gerekçesi ise 2019 yılında (belki de erken ve baskın) seçimde % 50 + 1 oy alabilmek olarak artık açıktan ifade edilmektedir.

İşte aziz dostum, küçük bir alana sahip olan AK-ŞAKA köşesinde artık bu özetlemelerle yetinerek ve birbirimizle parti ve inanç ayrımı gözetmeden kenetlenerek önümüze bakmamız gerekir diye düşünüyorum.  Şahsen endişe içinde yakın geleceğimizi izlemenin üzüntüsünü de yaşıyorum!..

Kıssadan hisse:  “Karşına çıkan küçük bir yavruyu güçsüz sanarak sakın küçümseme.  Çünkü bir süre sonra vahşi bir kaplanla karşılaşabilirsin!”  (Moğol atasözü).

This entry was posted in DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, FAŞİZM, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *