Yeniçağ 12.03.2015
DURUM VAZİYETİ
Koyun, Hurşit, Fornoz, Eşek, Nergizcik, Bulamaç, Kalolimnoz, Keçi, Sakarcılar, Koçbaba, Ardacık, Gavdos, Dhia,Dionisades, Gaidhouronisi, Koufonisi ve Venedik kayalıkları Yunanistan tarafından işgal edildi.
Bulamaç Adası’na Yunan Bayrağı 2004’te dikilmiş. Üstelik bu ada Yunanistan’a 200 mil uzaklıktayken, Türkiye’ye sadece 6 mil uzaklıkta. Nergizcik Adası’nı da adeta Yunanlılara bırakmışız. İşgal edilirken ve sonrasında Ankara’nın hiçbir tepki göstermediği bu adalar, hem uluslararası anlaşmalara göre ve hem de 1951 ile 1957 tarihli Amerikan haritalarında Türk toprağı olarak kabul ediliyor.
Sen, Ege’de çoğunluğu bize ait 16 adaya Yunan Bayrağı çekilirken sesini çıkartmayacaksın sonra da, Fethullah tarafından organize edilen darbe girişimi sırasında helikopterle Yunanistan’a kaçan subaylar iade edilmiyor diye kalkıp Yunanistan’a posta atmaya kalkacaksın!
Unutma komutan sen Türk topraklarını korumakla yükümlüsün !!!
İşgal edilmiş adalarımız Katar’dan daha çok yakın …
TOKMAK
RAHMİ TURAN
11 Ağustos 2017
Yunan işgaline uğrayan Türk adaları konusunda iktidar neden bu kadar sessiz?
Başbakan, Milli Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı, milli duygularla gösterilen tepkilere neden hiç aldırış etmiyor? Yoksa, Ege’deki 18 Türk adasını Yunanistan’a verdik de haberimiz mi olmadı?
Bizimkilerle Yunan hükümeti arasında bilmediğimiz bir anlaşma mı var?
Peki, Meclis kararı olmadan kim cesaret edebilir buna? Böyle bir Meclis kararı yok! Yunanistan, 18 Türk adasının 10’unda askeri üs kurdu. Türk topraklarında kurulan bu üslerdeki silahların namluları Türkiye’ye çevrildi. Yunan radarları Ege’yi kontrol ediyor, Yunan askeri botları, Türk balıkçıları adaların çevresinden, yani kendi sularımızdan kovuyor, kovalıyor! Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Albay Ümit Yalım’ın anlattıkları üzücüdür.
“Yunanistan işgal ettiği Türk adalarına kiliseler inşa etti, adalar kilise çanlarıyla çınlıyor!” diyor. Tâ Arap çöllerine asker yollayıp Katar’ı ve Katar şeyhini koruyoruz ama burnumuzun dibindeki adalarımızı koruyamıyoruz!
Yazık değil mi ?
Kenan AKIN
09 Mart 2015
Yunan işgalindeki 16 ada için iktidar niçin susuyor
Ergenekon, Balyoz ve Casusluk gibi kumpas davalarıyla Donanma ve Hava Kuvvetlerimiz ne yazık ki, bitirilme noktasına gelirken, Türkiye’ye ait Süleyman Şah Türbesi topraklarını terk eden AKP iktidarının, Ege Denizi’ndeki 16 adanın Yunanistan tarafından işgal edilmesine göz yumarcasına susması endişe doğuruyor.
Gerçekten de, Ege Denizi’ndeki, Lozan’ın yanı sıra 1920’lerdeki antlaşmalara göre Türkiye’ye ait 16 adada, Yunanlıların hâkimiyet sağlaması, zaman zaman Meclis dâhil, birçok platformda seslendirilmesine rağmen, devamlı gündem dışında bırakılıyor.Her ne kadar, Süleyman Şah Türbesi gelişmeleriyle “Yunanistan’ın işgal ettiği Adalar” sorunu yeniden gündeme getirilmişse de iktidar tarafından yine örtbas edilmiş bulunuyor. Zaten, 2004’ten beri Ege Denizi’nde Türkiye aleyhine gelişen bu olaya, AKP iktidarı, uzun süre “AB’ye giriş kampanyaları” nedeniyle sessiz kalarak, işgal edilen ada sayısının zamanla 16’ya yükseldiği biliniyor. AKP iktidarı, 16 adanın gündeme girmesini hiç arzu etmiyor. MHP ve CHP muhalefetinin yaptığı girişimleri her seferinde kısa sürede kesintiye uğruyor. Tek bir nota verilmedi.
Adaların işgalini Milli Savunma Bakanlığı “eski” Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım “resmen” duyuruyor.Yalım’ın açıklamaları AKP iktidarının acizliğini, gafletini açıkça anlatıyor;“04 Eylül 2013 tarihinde, dönemin Yunanistan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Tselios ve Savunma Bakan Yardımcısı Davakis, hiçbir engelle karşılaşmadan, Kalolimnoz Adası’na helikopter ile gelmiş Yunan askerlerini ziyaret etmiştir. Konu, 09 Ağustos 2014 tarihinde yazılı ve görsel basına yansımasına rağmen, ne AKP hükümeti ne de Genelkurmay Başkanlığı, bu konunun hesabını verememiştir. Türk Dışişleri Bakanlığı’nın, 2013 yılında Kalolimnoz Adasına yapılan ziyaret için, ’Yunanistan’a nota vermemesi’ ve Yunan Savunma Bakanı Kammenos’u 30 Ocak 2015 Cuma günü Kardak bölgesine getiren helikopter için, ’hava sahamız ihlal edilmedi’ açıklamasını yapması, son derece kaygı vericidir.”
Ümit Yalım’ın, dehşet verici açıklamalarını sütunlarımıza da aktarmamız gerekiyor;Ümit Yalım’dan tarihi uyarı “Girit Adası’nın etrafında, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait Gavdos, Dhia, Dionisades, Gaidhouronisi ve Koufonisi Adaları Yunan işgali altında. Adalarımızda Yunan bayrağı dalgalanıyor ancak Türk bayrağı dalgalanmıyor. AKP Hükümeti Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, işgalin önlenmesi için hükümet direktifi vermemiştir. Ayrıca, fiili işgalin başladığı 2004 yılından bugüne kadar adaların ve kayalıkların boşaltılması için Yunanistan’a 11 yıldır bir tek nota verilmedi. Bütün bu olup bitenler, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait 16 adanın ve Venedik Kayalıkları’nın, Yunanistan’a alenen verildiğinin bir göstergesidir. Çünkü siyasi iktidar 16 ada ve 1 kayalığı Yunanistan’a alenen verdi. İktidar vatan topraklarını Avrupa Birliği’nden müzakere tarihi almak için verdi ve 17 Aralık 2004 tarihinde AB’den müzakere tarihi alındı.
Bilinen sebep bu. Bu olayın arkasında başka neler var, bunlar da zamanla ortaya çıkacaktır. Türkiye Cumhuriyeti batıdan bölünmüş ve Cumhuriyet tarihinde ilk defa toprak kaybetmiştir. Türkiye’nin batısında ikili devlet düzeni kurulmuştur.” Aslında, Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreterliğine kadar yükselmiş ve büyük hizmetler vermiş bir Kurmay Albay’ın beyanları, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve denizlerdeki sınırlarını çok yakından ilgilendiriyor.Nitekim Yalım, Türk Sahil Güvenlik botlarının Kardak kayalıklarının kuzeyine geçemediğini belirterek, “Yunanistan 14 adayı da işgal ettikten sonra Türkiye’nin karasuları Ege Denizi’nde 3 mile kadar düştü. Ege Denizi’ndeki hak ihlali sürüyor.
Uluslararası sularda Türk balıkçılar avlanamıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını ihlal eden Yunanistan balıkçılarımızın uluslararası karasularında avlanmasına izin vermiyor” diyerek dikkatleri çekiyor. Seçimler yaklaşırken, sorunun muhalif partiler tarafından ortaya atılması ve ne pahasına olursa olsun çözümlenmesi önemlilik arz ediyor.Kaynak: Yunan işgalindeki 16 ada için iktidar niçin susuyor?