Sevgilerimle.
Tuncay Erciyes
24 Mart 2017
AKP ve KARŞILIKTA BULUNMA YASASI
İYİLİĞE İYİLİKLE KARŞILIKTA BULUNMA duygusu davranışlarımızı yöneten çok güçlü bir duygudur. Çocukluğumuzdan itibaren toplumsal bir nezaket kuralı olarak hepimize öğretilmiştir. Bu nedenle KARŞILIKTA BULUNMA YASASI insanlarda aklı devre dışı bırakan, “OTOMATİK çalışan MEKANİZMA” oluşturmuştur. Birisi bize bir iyilik yaptığında, hemen kendimizi ona borçlu hisseder, aynen tetiği düşen bir tabancada merminin namludan fırlaması gibi, OTOMATİK OLARAK KARŞILIĞINI VERİRİZ.
Biri, bize istemediğimiz bir iyilik yaparak kendisine karşı borçlu hissettirebilir ve ödemek istemediğimiz bir bedeli kolayca tahsil edebilir. Dolayısıyla KARŞILIKTA BULUNMA YASASI, her ne kadar “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var”, “Ne ekersen onu biçersin” ve “İyilik yap iyilik bul” gibi olumlu anlamları olan bir yasa olsa da ikna cambazları tarafından; “Önce yardım et, BORÇLU HİSSETTİR, karşılıkta bulunma duygusu oluştur sonra KARŞILIĞINI AL” şeklinde uygulanan bir boyun eğdirme yöntemi olarak da kullanılır.
Örneğin, bir bağış toplayıcı size bir rozet takar veya çiçek verirse kendinizi borçlu hisseder, çiçeğin değerinin çok üzerinde bir bağışta bulunursunuz. İLAÇ FİRMALARININ doktorlara promosyon vermesi ya da sahil kentlerinde 4 yıldızlı otellerde yapılan konferanslara davet etmesi gibi jestler de Karşılıkta Bulunma İlkesinin mekanizmasını tetikler.
Karşılıkta Bulunma Kuralı, sadece maddi değil MANEVİ İLİŞKİLERİMİZDE de MEKANİZMA oluşturur. Örneğin Sosyal ağlarda da bu kural geçerlidir. Biri sizin FACEBOOK paylaşımınızı beğendiyse, siz de onun paylaşımlarını beğenmeye başlarsınız.
Hayatın her alanında etkili ve bütün insanlarda otomatik çalışan mekanizma oluşturmuş bir yasanın fakir insanlarda etkili olmaması düşünülemez. Bu nedenle KÖMÜR, ERZAK PAKETİ alarak kendilerini BORÇLU hisseden, karşılıkta bulunmak isteyen ama OYLARI dışında verecek şeyleri olmayan bu muhtaç insanları AŞAĞILAMAK, AYIPLAMAK çok YANLIŞTIR.
Görüleceği üzere Karşılıkta Bulunma Kuralı KÖTÜYE KULLANILMASI mümkün bir kuraldır. Üstelik Dünyada açlığın ve savaşların son bulmasına, insanların REFAH ve BARIŞ içinde yaşamasına katkı sağlayacak bir kural değildir.
Gelişmiş ülkeler, “Önce ver, yardım et, BORÇLANDIR sonra misliyle KARŞILIĞINI AL” şeklinde yıllardır acımasızca uyguladıkları bu kuralı terk etmeli yerine BEKLENTİSİZ SEV ve YARDIM ET ilkesini uygulamalıdır. Ama insan ilişkileri beklentisiz sevme temeline dayandırılmadan bu hedefe varılamaz. Bu nedenle ilk aşama olarak ARKADAŞLIK, SEVGİLİLİK, EVLİLİK ilişkilerimizi karşılıklı HAZ ve maddi yarara dayalı ORTAKLIK olmaktan çıkartmalı, BEKLENTİSİZ SEVGİ temeli üzerine inşa edilmiş DOSTLUK ilişkisi haline getirmeliyiz.
Dostluk ilişkisinde, Karşılıkta Bulunma Kuralının uygulanması GEREKSİZ hatta ZARARLILIDIR. Dostluklarımızı; Ping Pong oynar gibi Karşılık verme temeli üzerine değil BEKLENTİSİZ SEVGİ üzerine inşa etmeliyiz. Ülkemize gelince, bu yasayı sadece satıcılar, bağış toplayıcılar ve politikacılar değil KÖY AĞALARI, aşiret reisleri, ŞEYHLER, Tarikat ve CEMAAT LİDERLERİ de kullanmaktadır. Ünlü yazarlarımızdan biri bu gerçeği, “AĞALIK, köylünün efendisi olmak, köyün yönetimini ele geçirmek; ALMAKLA DEĞİL VERMEKLE olunur” şeklinde ifade etmiştir.Kabul edelim ki AKP ikna işinin UZMANDIR. Hem de öyle uzmanıdır ki KENDİSİNİN OLUŞTURDUĞU sorunlardan nemalanan, ÇÖZMEDİĞİ SORUNLARI OY TOPLAMA amacıyla kullanan bir partidir.
Sebep olduğu işsizlik ve fakirliğin bir SONUCU olan AÇLIĞI bedava kömür ve yiyecek vererek gidermesi, insanların kendilerini AKP’ye borçlu hissetmelerine yol açmaktadır. Kendini AKP’ye karşı borçlu hisseden bu YOKSUL İNSANLARIN karşılık olarak verebilecekleri tek şey OYLARIDIR. Fakat fakir insanların kömür, erzak ve para karşılığında VERDİKLERİ SADECE OYLARI DEĞİLDİR. Kendilerinin ve çocuklarının GELECEĞİNİ hatta CANLARINI VERMEKTEDİRLER. Alınmayan önlemler sonucu Kömür madenlerinde kaybettikleri canlarıdır. Kendilerinin, çocuklarının ve ülkenin geleceğidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin BAĞIMSIZLIĞIDIR, yok olan DEMOKRASİMİZDİR.
AKP’NİN yönettiği devlet, 15 yıldır vazifesini yapmadığı, ekonomiyi düzeltmediği, işsizliğe çare bulmadığı için, milyonlarca insan yoksul ve açtır. Bu insanlar mahalledeki AKP’Lİ avcıların aracılık etmesiyle AKP’Li Belediyelerin verdiği KÖMÜR ve YİYECEKLE hayatlarını idame ettirmeleri SEBEBİYLE kendilerini AKP’YE BORÇLU HİSSEDİYOR ve OYLARINI AKP’YE VERİYOR.
Bu YARATTIĞIN SORUNDAN NEMALANMAKTIR.
Bunun adı PSİKOLOJİK MANİPÜLASYONDUR, ETİK DIŞI ETKİLEMEDİR
İnsanlar AKP’NİN sebep olduğun işsizlik ve fakirlik sebebiyle acınacak hale, SADAKAYA MUHTAÇ hale düştüklerini göremiyor. AKP’nin iktidarda kalabilmek için kömür ve yiyecek dağıttığını anlayamıyor. Anlasalar dahi başka bir partinin iktidara gelebileceğini veya gelse de yardım edip edemeyeceğini bilemedikleri için AKP’ye oy vermeye devam ediyorlar. Bu öyle bir döngü ki yürek parçalıyor.
Bu yöntemleri kullananların seçimle, sandıkla iktidardan düşürülmeleri kolay değildir. Örnek FAŞİST HİTLER’DİR. O da kömür, erzak dağıtmış ve hiç seçim yenilgisi almamıştır. II. DÜNYA SAVAŞINI BAŞLATMAMIŞ OLSAYDI iktidardan düşmesi mümkün değildi.
Dilerim referandumda #HAYIR kazansın ve Türkiye’mizin ERDOĞAN ve AKP’DEN kurtulması III. DÜNYA SAVAŞI çıkması sebebiyle olmasın.
NOT-1: Bu yazı, https://www.facebook.com/notes/tuncay-erciyes/akp-ve-karşilikta-bulunma-ilkesi/10158494027740201 adresinde de yayınlanmış olup düşüncelerinizi orada da paylaşabilirsiniz.
NOT-2: Sosyal Psikolog Prof. R. Cialdini İKNANIN PSİKOLOJİSİ isimli kitabında, POLİTİKACILAR, bağış toplayıcılar ve SATICILARIN bu yasayı nasıl sinsice kullandıkları olaylar anlatarak açıklamıştır. Bazı bölümlerini özetleyip, zaman zaman paylaştığım bu kitapta “İKNA ETKİLİ SİLAHLAR” kategorisinde anlatılan “KARŞILIKTA BULUNMA(Karşılıklılık) YASASI hakkında kısa bilgiyi ve diğer 5 Etki Silahını, kitabın özeti diyebileceğim;
https://www.youtube.com/watch?v=ZwEAIj7wiFo&feature=youtu.be
adresindeki videoda bulabilirsiniz. )