İyi ahlaklı bir insan olmak için ne yapmak gerektir ?
YANIT ; Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun cevabını şöyle vermiştir ;
27 Şubat 2016 – Yer Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan Ensar Vakfı Olağan Genel Kurulunda Erdoğan şöyle dedi ;
Dindar nesiller…
“Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan Ensar Vakfı Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Türkiye’deki imam hatiplerin gelişmesinde, büyümesinde Ensar Vakfı’nın çalışmalarının etkili olduğunu dile getiren Erdoğan “Başbakanlığım dönemimde ‘dindar nesil yetiştireceğiz’ dedim birileri çılgına döndü. Bir başbakan böyle konuşamaz dediler. Bu demek değil ki dinsize hizmet vermeyeceğiz. Dinsize de hizmet verdik, dindara da” diye konuştu.”
Erdoğan’ın övgü ile bahsettiği İmam hatiplerde ve ENSAR VAKFINDA bakın neler oluyor ;
cumhuriyet.com.tr
23 Mart 2016 Çarşamba
Bağlantılı yazı
Öğretmen tecavüzü itiraf etti:
İlk istismar Ensar Evi’nde
Karaman iddianamesinde savcı, 2012 yılından itibaren cinsel istismarın yapıldığına dikkat çekti.Karaman’da Ensar ve KAİMDER evlerinde yaşanan tecavüz skandalı dava iddianamesinde önemli ayrıntılar var. Gazeteport’un haberine göre, iddianamede tecavüzlerin Ensar ve KAİMDER evlerinde gerçekleştiği ayrıntılı olarak yer alıyor.
İddianamede yer alan önemli bölümlerden bazıları şöyle:
– Tecavüz olaylarının Ensar ve KAİMDER evlerinde olduğu öğrencilerin ifadelerinde açıkça söyleniyor.
BİLAL ERDOĞAN’DAN ‘ENSAR VAKFI’ AÇIKLAMASI
– Çocukların ve ailelerin ifadelerinde Ensar ve KAİMDER evleri net bir şekilde anlatılıyor. Aynı zamanda zanlı Muammer B.’nin çalıştığı okul yöneticileri de ifadelerinde Ensar/KAİMDER evlerinde görev yaptığını açıklıyorlar
-Tecavüzlerin 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları arasında gerçekleştiği de iddianamede yar aldı. 10 çocuktan 6’sında kesin tecavüz bulgusu Adli Tıp raporu ile saptandı. 3 çocukta zaman geçtiği için tecavüzün kesin ispat edilemediği ancak gerçekleşme ihtimalinin kuvvetli olduğu bilgisi yer aldı. 1 çocuk için ise tecavüz değil istismar olduğu belirtildi.
– Tecavüz zanlısı öğretmen Muammer B. ifadesinde önce suçlamaları kabul etmedi. Sonra itiraf etti. Öğretmen Muammer B. ilk isitismarı Ensar evinde diğerlerini de KAİMDER evinde yaptığını söyledi.
– Zanlı Muammer B. Ensar Vakfı evi ve KAİMDER evinde belletmen olarak görev yaptığını da söyledi.
– Öğretmen Muammer B. en son KAİMDER evinde çocuklarla birlikte kaldığını da itiraf etti.
– Öğretmen Muammer B.’nin Ensar Evi’nde kalan 3 çocuğu daha sonra KAİMDER evine de götürdüğü kayıtlara geçti
– Şikayetçi olan aile sayısı iddianamede 10 aile olarak yer aldı. Aileler çocuklarını Ensar vakfı diye teslim ettiklerini de ifadelerinde söylediler.
KARAMAN’DA “2014” DETAYI
Başsavcılık tecavüz olaylarının 2014 yılından itibaren gerçekleştiğini söylüyor. Ancak, zanlı öğretmenin 2012 yılında Ensar evlerinde kalan çocuklarla yerel internet sitelerini ziyaret ettiği haberleri yerel basında yer alıyordu. Söz konusu haberler, skandalın ortaya çıkmasıyla teker teker bu sitelerden silindi. ‘2014’ detayının, zanlı öğretmeni aklamak için kullanılabileceği belirtiliyor.
KEMAL GÖKTAŞ
23 Mart 2016 Çarşamba
Yüzsüzlüğün böylesi… Ensar Vakfı’ndan ‘mağduruz’ başvurusu
Ensar Vakfı, “Olay bizimle ilgili” demek zorunda kaldı ve davaya müdahil olmak için mahkemeye dilekçe verdi.
Ensar Vakfı, Karaman’da çocuklara cinsel istismar ve tecavüz suçları işlediği için tutuklanan ve hakkında 600 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Muharrem B.’nin yargılandığı davaya müdahil olmak için mahkemeye başvurdu. Daha önce vahim olayın kendileri ile ilgili olmadığı yönünde açıklamalar yapan Vakfın, verdiği dilekçede iddianamede sanığın bazı suçları Ensar Vakfı Karaman Şubesi öğrenci misafirhanesinde işlendiğinin iddia edildiği belirtildi. Dilekçede sanığın eylemlerinin, “Ensar Vakfı’nın kamuoyu nezdinde zarar görmesine neden olduğu” savunuldu. Vakıf, mahkemeden sanığa üst sınırdan ve indirimsiz ceza verilmesini de istedi.
Vakıf da “mağdur”muş
Ensar Vakfı adına avukat Mehmet Zafer Aslan tarafından Karaman Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Bakırköy Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne önceki gün “davaya katılma talepli” bir dilekçe sunuldu. Dilekçede sanık hakkında birden fazla küçük çocuğa cinsel istismar, nitelikli cinsel istismar, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama ve çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik suçlarından dava açıldığı hatırlatıldı. Dilekçede, düzenlenen iddianamede sanık hakkında iddia olunun bazı suçların Ensar Vakfı Karaman Şubesi öğrenci misafirhanesinde işlendiğinin “beyan ve iddia olunduğu” belirtilerek şöyle denildi:
“Sanığın eylemleri, müvekkil vakfın (Ensar Vakfı) başta mağdur öğrencilerimiz olmak üzere, velilerimiz ve kamuoyu nezdinde zarar görmesine neden olmuştur. Arz etmiş olduğumuz nedenlerle, müvekkil vakıf adına sanık hakkında şikayetçi olduğumuzu beyanla, sanığın cezalandırılmasına ve kamu davasına katılmamamıza karar verilmesini talep ediyoruz.”
“Üst sınırdan ve indirimsiz ceza verilsin”
Dilekçede ayrıca “suçların işleniş biçimi, mağdurların yaşları dikkate alınarak her bir suç için sanık hakkında Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen cezaların üst sınırından hüküm tesis edilmesi ve takdiri indirim nedenlerin uygulanmaması” da istendi.
“Olayla hiçbir ilgimiz yok” demişlerdi
Ensar Vakfı Başkanı Cenk Dilberoğlu, gazeteci Ahmet Hakan’a verdiği röpartajda söz konusu şahsın suçları Ensar Vakfı ile irtabatının olmadığı bir dönemde işlediğini savunarak şunları söylemişti:
“Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı, mağdur çocuk sayısını 10 olarak açıkladı. Suçlanan şahıs, 2013 yılında 5 ay süreyle vakfımızda gönüllü etüt öğretmenliği görevinde bulunmuş, bu süreden sonra da vakfımızla hiçbir irtibatı olmamıştır. Savcılığın açıklamasında bu şahsın, ilk suç fiilinin 2014 yılında ve farklı yerlerde işlendiği kanaati oluştuğu beyan edilmiştir. Kanaatimizce vakfımızın bu olayla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Ancak dosyada gizlilik kararı bulunduğu için dosyaya vakıf değiliz ve kesin delilleri gördükten sonra bu konuda net bir açıklama yapabiliriz.”
Yurt
Tarih: 2016-03-17
Karaman’daki Ensar Vakfı’nda yaşanan taciz, tecavüz, cinsel istismar ilk değilmiş
Karaman’da 54 yaşındaki bir ilkokul öğretmen, Ensar Vakfı’na ait evlerde kurslara katılan sekiz çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklandı. Cinsel istismarın sadece 8 çocukla sınırlı kalmadığı istismara uğrayan 45 çocuk olduğu iddia edildi. Ensar Vakfı’nda yaşanan taciz, tecavüz, cinsel istismarın ilk olmadığı ortaya çıktı.
Karaman Cumhuriyet Başsavcılığı 45 çocuğa tecavüz iddiaları ile ilgili haberlere yayın yasağı getirirken konuyu eleştirmeyi dahi yasakladı.
BU SKANDAL İLK DEĞİLMİŞ
Tecavüz skandalıyla gündem olan Ensar Vakfı daha önce de tecavüz olayı gerçekleştiği ortaya çıktı. Çorum’da faaliyet gösteren Ensar Vakfı’na ait yaz Kuran kurslarında 2008 yılında 15 yaşındaki iki kız çocuğu hocaları tarafından tecavüze uğramıştı.
Olayı öğrenen ailelerin polise gitmesinden sonra bir lisede Din Kültürü öğretmenliği yapan Ensar Vakfı Çorum Şube Başkanı Z. İ.’nin kızlara tecavüz ettiği tecavüze uğrayan kızlardan birinin 3.5 aylık hamile olduğu ortaya çıkmıştı.
Polis tarafından gözaltına alınan evli ve 2 çocuk babası Z. İ. sevk edildiği mahkemece tutuklanarak Çorum L Tipi cezaevine gönderilmişti. Ensar Vakfı’nda kızlara tecavüz eden hocanın, Çorum’daki yerel gazetelere din ve ahlaki konular hakkında yazılar yazdığı öğrenilmişti.
2008’de ortaya çıkan skandalda, Ensar Vakfı’nın Çorum Şubesi eski Başkanı ve aynı zamanda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olan Zekai İşler, vakıfta kurslara katılan kız öğrenciler 16 yaşındaki E.Y. ile 15 yaşındaki E.G.’ye cinsel istismar suçundan tutuklu yargılanmış, E.Y.’ye karşı işlediği taciz suçundan 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezasına çaptırılmıştı. Tutuklulukta geçirdiği yaklaşık 2 yıllık süre dikkate alınarak cezaevinden tahliye edilen İşler’in, E.G.’ye karşı işlediği taciz suçundan ise tutuksuz yargılanmasına devam edilmişti.
“BAYRAMLARDA SARILINIR, BU TACİZ DEĞİL”
Çorum Ağır Ceza Mahkemesi’nde `nitelikli cinsel istismar’ suçundan 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanan İşler, 40 yıldır din hizmeti verdiğini belirterek kendisine iftira atıldığını ileri sürmüştü. İşler savunmasında şunları söylemişti: “40 yıllık din hizmeti vermiş birisi olarak kendini bilmez birinin üzerime attığı asılsız iftira ile tarihe geçmek istemiyorum. Bu dava iftiralarla dolu ve hukuk tarihine büyük bir iftira davası olarak geçecektir. Vakfın fiziki durumu dikkate alındığında her gün onlarca insanın geldiği ve bir an olsun yalnız kalmadığım vakıfta böyle bir olayın olması mümkün değildir. Törenlerde, bayramlarda sarılınır, el öpülür. Bunun adı taciz değildir.”