Sözcü
Uğur Dündar
Şubat 19, 2016
İyi uykular sayın seyirciler!..
Önceki gün, Ankara’daki terör saldırısında 28 şehit, 100’e yakın yaralı…Dün Diyarbakır ve Şırnak İdil’de 8 şehit, 2 yaralı…Sadece iki günlük acı bilanço, korkuyla yönetilen Türkiye’nin, giderek korkuyla yaşanılan bir ülke haline geldiğini gösteriyor.
7 Haziran seçimlerinden bu yana 300 civarında şehit verdiğimiz, yüzlerce masum yurttaşımızı yitirdiğimiz düşünüldüğünde, “korku ülkesi” tanımı daha da netleşiyor.
Ankara’da Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını hedef alan hain saldırı sonrasında henüz ambulanslar olay yerine gelmeden, devletin Anadolu Ajansı tüm dünyaya “yayın yasağı” getirildiği haberini geçiyor!..Ama aynı dakikalarda birileri, bazı Ankara gazetecilerinin kulağına terör eylemini PKK-PYD’nin yaptığını fısıldıyor!..
Televizyonlara çıkıp, bu bilgiyi toplumla paylaşan gazetecilerin akıllarına nedense “Madem böylesine eminsiniz, o halde bu canlı bombaları daha önce neden yakalamadı-nız” diye sormak gelmiyor!..
Çok geçmeden en yetkili ağızlar, failin PKK-PYD’li teröristler olduğunu açıklıyor!..
Bunlar yaşanırken istihbarat ve güvenlik zaafiyetinden kimse söz etmiyor!..
Ekranlarda laf cambazlığı yapanların hiçbiri “Muhalif siyasetçi, bilim insanı, gazeteci ve sanatçıları takip ederken sergilediğiniz çabanın, harcadığınız paranın yarısıyla teröristleri izlemiş olsaydınız, bu katliamların en azından bir bölümü yaşanmazdı” diyemiyor!..
Türkiye’yi Ortadoğu’nun lideri yapma iddiasıyla yola çıkıp, Ortadoğu’nun tipik bir “korku ülkesine” dönüştürenler, muhalefete “Ey muhalefet milli ol, milli” diye haykırırken, halkın vergisiyle yayın yapan milli yayın organı TRT, saatlerce terör eylemini görmezden geliyor! Halkın parasıyla AKP borazanlığını sürdüren TRT, böylece halktan gerçekleri bir kez daha saklamış oluyor!..
Milli (!) haberciliğin temsilcisi yandaş gazeteler, saldırı yerine, cezaevindeki Can Dündar’a yapılan kumpasın devamı olan “çakma rüşveti” manşetlere taşıyor!..
Başta TRT olmak üzere televizyonlarda vur patlasın çal oynasın gırla gidiyor!..Ateş yine düştüğü yeri yakıyor…
Hem iç hem de dış politikadaki sayısız yanlış sonucunda Türkiye’yi Ortadoğu’nun tipik bir korku ülkesi haline getirenler, hiç vakit geçirmeden aynaya bakıp “Biz nerede yanlış yaptık, bunlardan nasıl dönebiliriz, bataklıktan nasıl çıkabiliriz” diye kendilerini sorgulamak yerine “Ey…” diye bağırmayı sürdürüyorlar!..
Rus uçağını, önünü arkasını hesaplamadan sadece “hukuki” haklılık nedeniyle düşürtenler, bir an önce arayı düzeltmek varken, gerilim üreterek, Rusya’yı PYD-YPG’nin yeni hamisi haline getirdiklerini göremiyorlar.“Ey Obama…” diyenler, ABD’nin, PYD’yi tamamen Rus piyonu haline getirmemek için İncirlik’teki uçaklarıyla onlara yardım yağdırmasını engelleyemiyorlar!..Her “Ey….” haykırışı sonrasında sınırımızdaki Kürt koridorunun biraz daha ilerlediğini göremiyorlar.
Üzülerek, hatta içim yanarak söylüyorum.Bugüne kadar belki de bin kez lanetlediğimiz eylemleri yorumlayan tarafsız uzmanlar, terör örgütlerinin korkunç saldırılar için baharı beklediğini öne sürüyorlar.
Dış politika çöktü, turizm dibe vurdu, ekonomi durdu, istihbarat ve güvenlik zafiyeti had safhayı buldu…
Peki geriye ne kaldı?
Başkanlık!…
Başkan olacak, her soruna çözüm bulacak!
Bize de “İyi Uykular Sayın Seyirciler” demek kalacak!