07 Ocak 2016
Rifat Serdaroğlu
KÜRTLERİ KİMLER SÖMÜRÜYOR
Siz Hiç PKK -KCK-HDP sözcülerinin, Güneydoğu bölgemizde hala geçerli olan feodal yapıdan, aşiret düzeninden, ağalık ve şeyhlikten şikâyet ettiklerini, bunların kaldırılmasını istediklerini duydunuz mu?
Bölgede yaşayan insanlarımızın yaşamlarını zehir eden bu sömürü düzenini ortadan kaldıracak bir öneri, bir talep, bir kongre, bir yasa teklifi verdiklerini gördünüz mü? Ya da yurtdışında katıldıkları bir uluslararası toplantıda bu konu üzerine konuştuklarını duydunuz mu?
Çok partili siyasi yaşama geçtiğimiz 1950 seçimlerinden bu tarafa, Türk Milleti tarafından oluşturulan her parlamentoda, milletvekillerinin 1/3 ünün Kürt kökenli olduğunu bilir misiniz?
Peki, 65 senedir bu milletvekillerinin de, bu konuda bir önerge bile vermediklerini de bilir misiniz?
PKK Narko-Terör örgütünün Afganistan-İran üzerinden gelen uyuşturucu kaçakçılığını organize ettiğini ve Avrupa’nın en büyük uyuşturucu ve organ kaçakçısı bir örgüt olduğunu tüm dünya bilir.Siz bir tane HDP milletvekilinin veya yeni deyişle (!) Kürt kanaat önderinin;
“Siz ne yapıyorsunuz? On binlerce genci nasıl zehirlersiniz? Hani siz özgürlük savaşçıları idiniz? Çoğu Kürt olan bu insanların organlarını nasıl pazarlarsınız? Siz kuldan utanmaz, Allah’tan korkmaz mısınız” dediğini duydunuz mu?
Bölgede kadın, köle gibidir. Onlara göre kadının iki işi vardır; Çalışmak ve doğurmak! HDP yetkililerinden resmi nikâh talebi, akraba evliliklerini engelleme veya çocuk yaşta evlendirilen zavallı kızlarımızın durumları için bir eylem, bir çalışma gördünüz mü?
Özellikle HDP milletvekilleri, Kuzey Irak anayasasına bir erkeğin dört kadınla evlenebilme maddesini koyan Barzani’yi taparcasına sever ve hürmet ederler. Bunlardan, ne demek dört kadın, böyle ilkellik olur mu, diyeni duydunuz mu?
Göremezsiniz, duyamazsınız…
Çünkü bu anlamsız ve kanlı savaşı çıkartan da, sürdürende Kürtçü yöneticilerdir. İngilizlerle anlaşıp Büyük Atatürk’e suikast düzenleyen aşiretler ne ise, bunların torunları da aynıdır. Bu sömürü düzeninden yararlanan, bölge insanını köle gibi kullananlar da bunlardır.
HDP milletvekillerini inceleyin, birkaç tanesi hariç diğerleri ya toprak ağasıdır, ya Şeyh’tir ya da sülalesi uyuşturucu kaçakçısıdır. Van-Diyarbakır cezaevlerinde uyuşturucu kaçakçılığından yatan mahkûmların soyadlarını bir inceleyin!
Görün bakın kimler nelere bulaşmış!
Bu sepetler, bölgede huzur olmasını bu yüzden istemezler.Bölgede hala kullanılan bir söz vardır; “Bir avuç toz, bir otobos!” Bölgedeki 21 il, devlete 1,8 oranında vergi verirler, devletten 16 oranında kaynak alırlar! Yani 1 koyup, 8 alırlar! Fazladan 7 olan kaynak, tabii ki Türk Milletinin desteğidir. Türk Milleti yemeyip yedirir, okullar-hastaneler-barajlar yapar. Ama bu tesisler, “Bölge Halkını kurtarmak” iddiasında olan PKK çakalları tarafından yakılır-yıkılır! Bu vicdansızlık nasıl hoş karşılanır?
Bunların çocukları, dağa çıkmazlar! Onlar ya paralı özel okullarda, ya da yurtdışındaki kolejlerde, altlarında son model arabalar, ceplerinde dolar demetleri ile yaşarlar. Askerliği ise mutlaka bedelli yaparlar!
Bu sepetlerden çok zengin olanlar ise, Türkiye’nin en büyük işadamları arasına girerler. Girerler girmesine ama ne bölgeye yatırım yaparlar ne de PKK’ya karşı çıkarlar! El altından PKK’ya para yardımı yapanlar bile vardır.
Değerli Okurlar;
Ülkemizin bazı yerlerinde, Güneydoğudaki köylerden daha zor durumda olan yerler var.“Demokratik Açılım” tüm Türkiye için gereklidir. Hem bölgeyi bu kan-silah-uyuşturucu tüccarlarının elinden kurtaracak, hem de bölgeye ve ülkeye zenginlik getirecek demokratik-ekonomik-sosyal açılımların ivedilikle yapılması şarttır. Fakat ülkenin başındaki bu yöneticilerle, bu iktidarla bunları yapmak mümkün değildir.
Kürt kökenli vatandaşlarımızı sömüren diğer bir kol da dinci geçinen yobaz asalaklardır. Bunlar da en az PKK kadar tehlikelidirler! 14 senedir ülkeyi yönetiyorlar, keşke yapsa idiler, yapmadılar yapamadılar.Bu kargaşa ortamından nemalanıp, ülkeyi “İslam Devletine” dönüştürme hayalleri yüzünden Türkiye’yi ateşe atmaktan çekinmediler.
Türk Milleti artık, kendisine söylenen yalanları fark etmeye, kendisi fakirleşirken kan emicilerin devlet ve bölge insanı üzerinden zenginleştikleri gerçeğini görmeye başladı.Bunların sonu cümle âleme ibretlik olacak, göreceksiniz…
Sağlık ve başarı dileklerimle