Sözcü
Necati Doğru
Aralık 5, 2015
Uzun farları yakalım!
Geceler, beklemediğimiz, ummadığımız belalara gebe.
Karanlığa iyice girebiliriz.Uzun farları yakalım.
Karanlıktan kendimizi ancak kendimiz kurtarabiliriz.
Suriye sınırı!
“Dalya yüz”dür.
100 yılını bitirdi.
100 yıl öncesinde Birinci Dünya Savaşı’nın o karanlık günlerinde İngiltere, Fransa, ABD, Rusya, Suriye sınırına cetvel tutmuşlardı. 100 yıl sonra bugün; İngiltere Fransa, ABD ve Rusya farklı rollerde yine Suriye sınırında birbirlerine cetvel gösteriyorlar. Suriye toprakları şimdi ipleri süperlerin elinde “üç ayrı butik devlete” bölünmenin son günlerini yaşıyor.
100 yıl önce:Almanya yönlendirmişti.Dedemiz Osmanlı’ya “Suriye’yi daha iyi koruma akılları” vermiş, bu arada Osmanlı Ordusu’nu, kaldıramayacağı kadar ağır yüklerin altına sokmuştu.
100 yıl sonra:
ABD aynısını yapıyor.
Ankara’ya “Suriye sınırını daha iyi koruma akılları” veriyor ve “her 3 metreye bir asker dikilmesini” önerebiliyor. ABD sözüm ona Ankara’nın yanında duruyor. Tarihimiz yanda duruşların gözyaşlarıyla doludur. Dedemiz Osmanlı da Fransa, İngiltere, Almanya ve bazen de Rusya’ya çok güvenmiş, savaşlara girmişti.Hiçbir savaşı kazanamadı.
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya,
Suriye sınırı için Türkiye’ye askeri yığınak öneriyorlar.
Uygulanabilir değil.
Mülteci bekçiliği önerdiler.
O da işleyebilir değil.
Büyük külfet.
Yüksek maliyet.
Katlanması zor yük.
Tıpkı 100 yıl öncesi gibi “biz yeni Türkiye’yiz ve yeni Osmanlıyız” diyenlerin kof böbürlenmelerini kurnazca yöneten ABD, İngiltere, Fransa’nın ve Türkiye’yi AB’ye almayıp “mülteci bekçisi” yapan Almanya’nın oyuncağı olup Suriye bataklığına itildik.
Türk Kara Kuvvetleri’nde her 4 askerimizden birini şu anda zaten Suriye sınırına yığdık.Zorunlu yığınak yaptık.ABD ile AB Genel Kurmayları ise “yetmez” demekte ve “98 km’yi” işaret etmekteler. 920 km’lik Suriye sınırında “IŞİD’in kontrol ettiği 98 km’lik uzunluğa her 3 metrede bir 24 saat elde silah nöbet tutsun diye 30 bin askeri dizelim” istiyorlar.
IŞİD sanki robot! 98 km’de hep aynı yere duracak. Yarın IŞİD yer değiştirip sınırın başka 98 km’lik bölümüne geçince ne olacak?
ABD zaten yığmıştı.
Rusya da batarya yığıyor.
S- 300’ler kara sınırımızda.
S- 400’ler hava sınırımızda.
İkisi birden IŞİD’i bahane edip Suriye topraklarında ve sınırımıza yapışık 400-500 yıldır yaşayan Türkmen, Arap, Yezidi, Süryanileri vurup öldürüyor, ölmeyenler de “mülteci olup” denizlerde kucaklarında bebek yaşta çocuklarıyla çırpınarak boğulmaya yatıyorlar.Geceler belaya gebe.
Soru sadece “Rusya’nın Suriye’de ne işi var?” değil, soru”ABD’nin, Fransa’nın, İngiltere’nin ve de Rusya’nın Suriye’de ne işi var?” olmalıydı. Bu soruyu kendi kendimize sorma gücümüz var ama bu ülkelerin hepsine “çekilip gidin sınırlarımızdan” diyebilme gücümüz yok.Uzun farları yakalım.
1- Suriye sınırında 500 bin kilometre kare mayınlı alanı temizleyip aynı zamanda SFGS (Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi) kurmakta geç kalındı. Geç kalmışlığı kapatalım.
2- Suriye’de Misakı Milli sınırımızda kendi öz topraklarında yaşamakta olan Türkmen, Kürt, Arap, Suryani, Ermeni, Keldani, Ezidi tüm halklarla bir “Türkiye ile dost çemberi kurmaya” bakalım.
Ortadoğu’da!
Türkiye’ye dost çemberi yok.
Kafkaslar’da!
Türkiye’ye dost çemberi yok.
12 yıldır Türkiye’yi Ortadoğu’daki Nakşibendi soslu Müslüman Kardeşler boyası ile boyayıp Katar ve Suudi Arabistan ile gizli güç birliği kurmak ve ABD dolduruşuyla Esad’a karşı güçleri silahlandırmaya ağılık vermek yerine ülkemizin Güney ve Kuzey sınırları boyunca “İki dost çemberi” kurulabilmiş olsaydı bugünkü bela üstümüze gelmezdi. Düşman değil, dost çemberleriyle çevrili Türkiye’yi “mülteci bekçisi” yapmak yerine “Avrupa Birliği Üyesi yapmayı” gündeme alırlardı.
Uzun farları yakalım!
http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/necati-dogru/uzun-farlari-yakalim-1002041/