Eren Erdem perde arkasını açıklıyor * BÖYLESİ BİR OLAY DEMOKRASİYLE YÖNETİLEN BİR ÜLKEDE OLSA İDİ SUÇLULAR VE TEŞVİK EDENLER TUTUKLANIRDI…Bizde olayı açıklayanlar tutuklanıyor !!! * Eren Erdem ikinci açıklama: Sizin adalet anlayışınız bu mudur?

[Haber görseli]

cumhuriyet.com.tr
18 Aralık 2015 Cuma

Bağlantılı yazılar

Eren Erdem ikinci açıklama: Sizin adalet anlayışınız bu mudur?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef tahtasına oturttuğu CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem’den bir açıklama daha geldi.

CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, şahsına yönelik başlayan linç kampanyasına ilişkin açıklama yaptı. Hakkındaki iftiralara cevap veren Eren Erdem, son günlerde sarin gazı mevzusu nedeniyle maruz kaldığı linç kampanyasının, yeni olmamakla birlikte, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/139 Esas No ile başlattığı soruşturmaya ilişkin belge ve bilgilerden kaynaklandığına dikkat çekti.

Erdoğan JİTEM’in başına geçsin!

Savcılığın ‘sarin gazı’ iddianamesinde özetle, Avrupa’da imal edilen ve sarin gazı yapımında kullanılan kimyasal maddelerin Türkiye üzerinden Suriye’deki radikal islamcı teröristlere aktarılması sürecinin anlatılmakta olduğunu dile getiren Erdem, şöyle devam etti:

“İddianamede tüm dünyada aranan El Kaide militanı Hayyam Qassap ve onunla işbirliği içerisinde olan Türk işadamlarının ismi geçmektedir. Teröristlerin Türkiye’nin güney sınırını kolaylıkla geçebildiğine dair konuşma tapeleri ve geçişte teröristlere göz yuman yetkililerin olduğu bilgisi de iddianamede yer almaktadır. Dolayısıyla ortada bir kanıt varsa, bu devletin savcılığında vardır; ortada bir iddia varsa devletin savcılığında bu vardır. Burada aslolan, bahsi geçen iddialardaki kişilerin tutuklanmasının hemen akabinde serbest bırakılması, sınırdaki geçişlerini kolaylıkla yapması ve geçiş için ülkemizi kullanıyor olmasıdır.

Konuya ilişkin 20 Ekim’de IMC TV’de katıldığım bir programda iddiaları canlı yayında anlatmış ve 21 Ekim’de İstanbul İl Başkanlığı’nda toplantı düzenlemiştim. Yanısıra aynı hafta içerisinde bir soru önergesiyle Başbakan’a iletmiştim. Soru önergesinde, tweet attığı için yargılanan ve haklarında yurt dışına çıkış yasağı konulan onlarca gazeteci varken, kimyasal silah iddiasıyla yargılanan kişilerin serbest bırakılmasını ve bu kişilere yurt dışına çıkış yasağı konulmamasını nasıl değerlendirdiğini sormuştum.”

MECLİS GENEL KURULUNDA KONUYU ANLATTIM

Bu konuyu ayrıca 10 Aralık tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda da dile getirdiğini anlatan Erdem, konuşmasında şu iddiaları sorduğunu ifade etti: “Orta Doğu’da sarin gazı kullanılarak binlerce çocuk katledildi, öldürüldü. Medyamızda bu gazı kimlerin kullandığı yönünde çeşitli ithamlar yer aldı. Soruyorum; Soruşturma numarası (2013/351), esas numarası (2013/139), iddianame numarası (2013/120), Adana Cumhuriyet Başsavcılığı. Korkmayın, savcı paralel değil, hala görevinin başında ve Hükümetin bölgedeki iradesine de fevkalade sadık bir savcı; diyor ki: ‘Türkiye’de birileri IŞİD terör örgütünün mensuplarıyla irtibat kurmak suretiyle kimyasal silah olan sarin gazının hammaddesinin sevkiyatını sağlamıştır.’ Savcı bununla ilgili bir soruşturma başlatmış.

Arkadaşlar, göstereyim buyurun, bununla alakalı bir tutuklama yapılmış, bir operasyon yapılmış ve bu sevkiyatı gerçekleştirdiği iddia edilen şahıslar tutuklanmışlar, cezaevine konmuşlar. Ve bu sevkıyatla ilgili, savcının talimatıyla, iddia edilen şahısların tamamının telefonları dinlenmiş; o da bu iddianamede mevcut. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bu iddianameye fevkalade haiz ve vakıf çünkü çıktı, medyada açıklama da yaptı. Arkadaşlar, bu tutukluların akıbeti ne oldu biliyor musunuz? Bir hafta içerisinde dosya kapatıldı, tutuklular serbest bırakıldı ve Suriye sınırını geçerek Türkiye’yi terk ettiler. Sizin adalet anlayışınız bu mudur?”

YASAMA DOKUNULMAZLIĞI

Anayasanın 83. maddesindeki yasama dokunulmazlığını hatırlatan CHP’li vekil, “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclis’çe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Şahsıma Meclis konuşmamdan ve açıklamalarımdan ötürü Meclis’çe hiçbir karar alınmamıştır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyıp Erdoğan’ın, Konya’da şahsıyla ilgili olarak ihanet suçlamalarında bulunduğunu ve partisine talimatlarla saldırıda bulunduğunu dile getiren Erdem, “Nitelim, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın ithamlarına karşı gerekli yanıtı vermiş. Eğer Eren Erdem AKP’yi IŞİD’e sarin gazı vermekle suçluyorsa gereği yapılacak ama eğer böyle bir şey yoksa Erdoğan özür dileyecek. Bu kadar açık ve net söylüyorum. Eren Erdem ne yapmış? Adana Cumhuriyet Başsavcılığı bir iddianame hazırlamış, sarin gazının Türkiye üzerinden gönderildiği iddia ediliyor. Kim söyüyor bunu devletin başsavcısı. Eren Erdem ne yapıyor? Bunu dillendiriyor böyle bir şey var mı diyor. 20 Ekim’de soru önergesi veriyor, cevap yok.

CHP’yi suçlama kolaycılığına Cumhurbaşkanı girmemelidir. Erdoğan benim söylemediğim sözleri söylemişim gibi bir algı yaratmaktadır. Manevi tazminat davası açılacaktır.” şeklinde konuştu.

RUS TELEVİZYON VE AJANSINA RÖPORTAJ TALEBİM OLMADI

“Hiçbir şekilde Rus televizyon ajansına özel bir davetiye ve röportaj talebim olmamıştır. İstanbul’daki toplantımın akabinde yabancı basından birçok ajans benden röportaj talebinde bulundu.” diyen Erdem, açıklamasını şöyle tamamladı: “Dış basına verilen röportajlarda hiçbir şekilde ‘AKP, IŞİD’e sarin gazı verdi’ gibi bir ifade geçmemektedir. Kaldı ki, maddelerin Avrupa’dan temin edildiği ve Batılı yetkililerin bu teminatı iyi bildiği sarin gazının tüm kimyasal maddeleri Avrupa’dan temin ediliyor. Batılı kaynaklar Suriye’de kimlerin sarin gazı saldırısı gerçekleştirdiğini çok iyi biliyorlar. Batılı kurumlar bu tarz ilişkileri sorgulamak zorundalar. Sırf bu iddianamedeki verilere bakarsak, kimyasal madde sevkiyatının nasıl yapıldığını göreceksiniz. Havuz medyası, Ak troller ve aralarında bazı bakan ve milletvekillerinin bulunduğu birtakım kişiler, üzerinde ‘Türkiye ile İran savaşa girse İran’ın yanında yer alırım’ benzeri yazılar yazan bir tweet görseli üzerinden şahsıma iftira atmaktadırlar.

Mevzu bahis görsel, tarihi silinmiş, içeriği değiştirilmiş, 2011 tarihinde atılan sıralı tweet’in arasından cımbızla seçilmiş ve anlam bütünlüğü koparılmış bir tweet’tir ve o cümle şahsıma ait değildir. İran’la ilgili tweetler, 2011 yılında düzenlenen bir konferansta İslamcı bir yazarın söylediği cümlelerin twitter’den aktarılmasıdır. Nitekim, 2011 yılında konuya ilişkin tek tweet atılmamıştır ve sırayla atılan tweet’ler okunduğunda konu bütünlüğü ve cümlenin içerisindeki ‘anti emperyalist’ söylem ortaya çıkacaktır.

Bu havuz medyasının üzerinde oynayarak yaptığı bir cımbızlanmış bir cümledir ve o konferansta konuşma yapan İslamcı yazara aittir. Benzer şekilde İran yalanıyla ilgili olarak bir tape görseli yayınlanmaktadır. İlgili görsel, Selam Tevhid davası adlı yer alan yalan olduğu tescillenmiş ve havuz medyası tarafından kumpas olduğu dile getirilmiş AKP’li bürokratları ilgilendiren bir dosyadır. 15 Aralık’ta başlayan linç saldırısıyla şahsım iktidar merkezli medya organlarınca, ak trollerce, kimi milletvekili ve bakanlarca ve cumhurbaşkanının beyanlarıyla karalanmış olup yalan ihtamlara maruz kalmama neden olmuştur. Şahsıma iftara atan, hakaret eden herkese tazminat davaları açılacaktır.”

[Haber görseli]

http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/450371/Eren_Erdem_ikinci_aciklama__Sizin_adalet_anlayisiniz_bu_mudur_.html

This entry was posted in EMPERYALİZM, FAŞİZM, HUKUK-YARGI-ADALET, ORTADOĞU ÜLKELERİ, RADİKAL İSLAM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *