Sözcü
Necati Doğru
Aralık 7 2015
Bizdeki şansa bak!
Rusya ile Türkiye “eski dost ve stratejik ortak” iken aniden “iki ana düşman ülkeye” dönüşüverdiler. Biz, Türk Cumhurbaşkanı’nın “Tek Adamlığı” iki çıt ileri götürüp “Putinleşmesini” durdurmaya çalışırken orijinal Putin ise “Türkiye’yi yerden yere vurmak için” adeta delirdi.İçimiz, dışımız Putin oldu.
Çok benzerlik var:
Putin, 15 yıldır iktidarda.
Erdoğan, 14 yıldır iktidar.
Putin “Tek Adam” oldu.
Güçleri tek elde topluyor.
O el de kendi eli oluyor.
Erdoğan da “Tek Adam” oldu.
Güçleri elinde topladı.
Putin’in “Medvedev” i var.
Erdoğan’ın “Davutoğlu” su.
Putin, ne derse Başbakan Medvedev onu yapıyor.
Erdoğan ne düşünürse Başbakan Davutoğlu da hemen senkronize oluyor.
Bizdeki kadere bak!
Putin’in karizması yüksek.
Erdoğan’ın karizması hep diri.
Putin’in yüzde 65 oyu var.
Erdoğan’ın oyu yüzde 49.5.
Putin’i Rus halkı seviyor.
Erdoğan’a Türk halkı sarılıyor.
Putin hukuk okudu.
KGB’ye girdi.
Erdoğan, ilahiyat okudu.
MİT’i kendine bağladı.
Batı basını:
Putin’e “Çar” diyor.
Batı basını:
Erdoğan’a “Padişah” diyor.
Putin’in kızı işsiz.
2 milyar doları var.
Erdoğan’ın oğlu işsiz.
Vakıfları var.
Putin saray seviyor.
Erdoğan saray yaptırıyor.
Putin, koruma ordusu sahibi.
Erdoğan’ın koruma ordusu var.
Putin’in oligarkları.
Erdoğan’ın yeni zenginleri.
Putin’in işadamı köşe oluyor.
Erdoğan’ın işadamı havuz.
Putin’in yandaş medyası.
Erdoğan’ın besleme basını.
Bizdeki talihe bak:
Putin, “kuralsızlığı ilke edinmiş diktatör” olma yolunu seçmiş bir lider.
Hukuka bakmıyor.Kuralı kendi koyuyor.
Türk işadamının Rusya’daki “Merinos Halı’ fabrikasına, yüzlerine kar maskesi takmış Rus polisi, baskın yaptı. Fabrikayı kapattılar. 15 işçiyi tutukladılar, sonra da Türkiye’ye dönmeye zorladılar. Türkiye’de de iktidar gibi düşünmeyen işadamlarının fabrikalarına el konuyor, parti üyesi “kayyumlar” atanıyor.
Bizdeki kör talihe bak!
Domatesi, biberi, patlıcanı, portakalı almıyor. Rusya’da çalışmakta olan 200 bin Türk işçisini atmaya başladı. Rusya’da iş yapan Türk işadamlarını hapse koyuyor. Rus turistleri Alanya’ya göndermiyor. Tekstil’den yedek parçaya tüm Türk sanayi ürünlerine Rusya kapılarını kapattı. Bahane uydurur “doğal gazın vanasını kapatabilir” korkusu yazılıp, çizilir oldu. Laleli’nin “bavul ticareti“ de bıçak gibi kesildi. Daha şimdiden Türk ekonomisinin kaybının 6 milyar doları geçtiği dile getirilmeye başlandı. Kimse söylemeye cesaret edemiyor ama ekonomik krize sürüklendik.
Üretim azalır.
İşsizlik artar.
Fiyatlar patlar.
Büyüme eksiye döner.
Hepsi; geliyor, geliyor.
Rus Putin’e bağlanıyor
İçimiz, dışımız Putin.
Fatura işçiye!
Hep böyle olur. Krizin ucu görünür, fatura çalışana, işçiye, emekçiye, dar gelirliye önce çıkmaya başlar. Rusya’nın “ambargosu” sonucu zor günlere giren Antalya’daki turizm işletmelerinin sahipleri, Turizm Bakanı ile görüştüler ve “yeni yılda 1300 liraya çıkacak olan asgari ücretin ertelenmesini” istediler. Bu arada Soma Kömür İşletmeleri’nin, telefon ederek işten kovdurduğu maden emekçilerine verilen tazminat sözü de tutulmadı. 24 taksitte ödenecek tazminatın 8 ayda sadece bir taksiti ödendi.
