Aydınlık
13 Kasım 2015 Cuma
Olası kara harekatında soru işaretleri
Feridun Sinirlioğlu, Ahmet Davutoğlu ve Tayyip Erdoğan’ın, Suriye’ye kara harekatı yapılabileceği açıklamaları ve konuyla ilgili basına sızan ayrıntılar soru işaretlerine neden oldu.Gündemdeki en önemli soru, Türk askerinin Suriye’ye yapılacak bir kara harekatına katılıp katılmayacağı… Türk askerinin Suriye’ye girmesi için hükümetin elinde yetki tezkeresi var. Ancak, AKP’nin öncelikleriyle ABD ve Rusya’nın IŞİD odaklı mücadele stratejisi örtüşmüyor.
AKP’nin Türkiye’nin hava sahasının korunması için ABD’den F-15C uçakları istemiş olması dikkate alındığında, Türkiye ve ABD’nin askeri açıdan Suriye’de cepheleşmesi olasılığı ortadan kalkıyor. Türkiye’nin Rusya ile cepheleşme olasılığı da zayıf. Türk askerinin sadece IŞİD ile mücadele için kara harekatı yapması da, Türkiye’nin çıkarları açısından mantıklı değil.
Türkiye’nin hedefinin PYD ve YPG olduğu değerlendirildiğinde, PYD ile yakın işbirliği içinde olan ve YPG’yi Suriye’deki “kara gücü” olarak nitelendiren Washington yönetiminin buna izin vermesi olası görünmüyor. Şu durumda, “Türk askerinin Suriye’de ne işi var?” sorusu yanıtsız kalıyor. Yandaş basına sızan iddialara göre Suriye’ye kara harekatında Kilis-Karkamış hattından 20 bine yakın asker zırhlı araçlarla geçecek. Harekata İncirlik’ten kalkan F-16’lar da destek verecek. TSK Cerablus’ta ABD ile ortak operasyon yapacak. Böylece, Suriyeli göçmenlerin yerleştirileceği sözde terörden arındırılmış bölge oluşturulacak. Ancak, Türkiye’nin başka bir ülkenin sınırları içine yapacağı böyle bir operasyon ve terörden arındırılmış bölge kurma girişimi, BM Güvenlik Konseyi kararı olmadığı için uluslararası hukuka aykırı.
Bir diğer seçenek de kara harekâtıyla bölgenin IŞİD’den temizlenmesi ve bu alanlara PYD dışındaki muhaliflerin, özellikle de Türkmenlerin yerleştirilmesi… Böylece bölgede demografik yapı korunacak. Ancak sözü edilen bölgenin sürekli tehdit altında olması, gerek Türkmenlerin gerek ÖSO güçlerinin gerekse de Suriyeli sığınmacıların buraya yerleşmesini sıkıntıya sokuyor.
Üzerinde durulan bir başka planlan da Türkiye’nin doğrudan asker sokmayarak, Türkmenlerden oluşan Sultan Murat tugayları ile ÖSO güçlerinin IŞİD’e karşı kara harekatı yapması… Türkiye’nin tek taraflı ve “sınırlı” bir kara operasyonu düzenlemesi seçeneği de masada duruyor. Buna göre IŞİD mevzileri sınırı geçmeden topçu ateşiyle vurulacak. Türkiye ve ABD da buna hava desteği verecek. Ancak bu olasılıkta da YPG militanlarının aynı hedefe harekat düzenlemesi durumunda TSK’nın ne yapacağı sorusu yanıtsız kalıyor. Sahadaki bu çelişkiler, kısa dönemde bir kara harekatının kolay kolay yapılamayacağını gösteriyor.
‘TEK GİREN BİZ OLMAYIZ’
AKP’ye yakınlığıyla bilinen Abdülkadir Selvi Yenişafak’ta dünkü köşesinde IŞİD’i, Cerablus’tan atmaya dönük büyük bir operasyon hazırlığı yapıldığını ve bu konuda netleşen bazı noktalar olduğunu yazdı. Yazıya göre, ABD ile Türkiye ortak hava operasyonu yapacak. Selvi, Ankara’nın kara harekatını gerekli gördüğünü belirttiği yazısında “Peki Türkiye hangi şartla kara operasyonuna girer?” sorusunu şöyle yanıtlıyor: Eğer ABD, orantılı bir güçlü kara operasyonunda yer alırsa Türkiye de etkili bir güçle operasyona girecek. Yok eğer ABD sembolik bir güçle kara operasyonunda temsil edilmeyi tercih ederse Türkiye girmeyecek.
http://www.aydinlikgazete.com/politika/olasi-kara-harekatinda-soru-isaretleri-h78788.html