Tarihin içinden bugüne ! * PETRO GERÇEKTEN DELİ Mİ İDİ ?


 

1. Petro (Rusça: Пётр I Великий, Pyotr I Velikiy; 9 Haziran 1672 – 8 Şubat 1725) Rusya’yı 7 Mayıs 1682’den ölümüne kadar yöneten Rus Çarı.

Kimi tarihçiler tarafından Rusya’yı, Avrupa’nın ve dünyanın kaderinde söz sahibi devletlerin arasına soktuğu düşünüldüğünden, “Büyük” sıfatıyla anılırken, kimi tarihçiler tarafından davranışları sebebiyle Deli Petro olarak anılmaktadır.

Dünyadaki gelişmeler Çar I. Petro’ya donanmaya ve düzenli bir orduya sahip olmanın önemini göstermişti. Bu amaçla ülkeye yabancı uzmanlar davet etmek yerine soylu ailelerden seçilen gençlerin eğitim için İngiltere, İtalya ve Hollanda’ya gönderilmesini emretti. Avrupa’nın başarısının hangi koşullar altında geliştiği ve mümkün hale geldiğini öğrenmek; Avrupa’daki ilerlemeyi Rusya’ya taşımak istiyordu. Kendisi de denizcilik eğitimi için 1697’de kimliğini gizleyerek yurtdışına çıktı. Sırasıyla Almanya, Hollanda ve İngiltere’ye gitti. Marangozluk, tıp, gemi yapımcılığı üzerinde çalıştı.

‘Büyük Petro’ olarak bilinen Rus hükümdar, Rönesans ve Reform döneminde yaptığı incelemeler ve deneyler sayesinde Rusya’nın Avrupa’nın gerisinde kalmasını önlemiştir. Daha çok sıcak denizlere inme planlarından dolayı denizcilik ve gemicilikle ilgili incelemeler yapan Petro, şanından öte bir gemide en alt rütbede çalışarak ilginç kişiliğini ön plana çıkarmıştır. Osmanlılar bu yüzden Petroya ‘Deli Petro’ lakabını takmıştır fakat söz konusu Prut Savaşı’nda Osmanlı’nın karşısına büyük ve dayanıklı gemilerle gelince Deli Petro’nun adı Büyük Petro olarak anılmaya başlanmıştır.

Rus Çarı Petro Romanov’a (1672-1725) bizim tarihcilerimiz “Deli” sıfatını takmıştır.Bu yüzden de her nedense bizim tarafta Petro Ramanov’a hep “deli” muamelesi çekilmiştir.

Neden peki ?

“Deli” Petro, 22 yaşında Çar olduğunda ilk yaptığı iş, ilk Rusça gazetenin çıkışını sağlamak oldu.Ardından Avrupa’nın kullandığı Jülyen Takvimine geçilmesi emrini verdi.

Kadınların kendi rızaları olmadan evlendirilmesini yasakladı.
Rus alfabesini geliştirdi.Evrensel kitapları Rusça’ya çevirtti.
Bunlar arasında Kuran-ı Kerim de var.

İlk hastaneyi ve ilk tıp fakültesini kurdurdu.Rus kilisenin siyasete müdahalesine son verdi.Avrupa’daki bilimsel gelişmeleri görmek için bu ülkelere gezilere çıktı.İlk bilimsel dergiyi çıkarttı.

Avrupa’nın en önemli kütüphanelerinden birini kurdurttu.Uzay gözlem enstitüsü, botanik bahçesi, müze, basımevi, sanat atölyeleri kuruldu.Ünlü Alman bilim adamı Leibniz ile dostluk geliştirdi.İlk bilimsel dergiyi çıkarttı.

Leibniz’in tavsiyesiyle, Saint Petersburg Bilimler Akademisi’ni kurdu.Akademi masrafları gümrük ve liman gelirlerinden karşılandı.Akademiye katılan yabancı bilimcilere üç katı maaş verildi.Avrupa’nın en önemli bilim adamları Rusya’ya geldi.Üye ve başkanlar, Akademi’de yapılan oylamayla seçildi.“Deli” Petro hiç müdahale etmedi.

300 yıl sonra…
Şu anda Türkiye’deyiz.Bizde de Türkiye Bilimler Akademisi var. Hatta üyeleri var. Onlar da seçiliyorlar. Ancakkk… Türkiye Bilimler Akademisi’nin üyelerini ve başkanını Başbakan, ya da hükümete bağlı kurumlar seçiyor.

Rusya Bilimler Akademisi üyeleri, bugüne kadar 20 Nobel aldı.Bizimkiler de bu kafayla gittikleri takdirde, bundan sonra “alır”lar artık…

Ne garip değil mi?
Ama gerçek.

Bu topraklardaki kültüre göre, birisi “deli”, öbürü değil.
Artık siz hangisini tercih ederseniz…!!!
Karar sizin…Fazla düşünmeye gerek var mı sizce?

This entry was posted in Tarih. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *