29–10–2015
Nusret KEBAPÇI
CUMHURİYET
Daha yazımın başında söyle bir soru sorsam ve desem ki…
Cumhuriyetin kurulmasının üzerinden 92 yıl geçmesine karşın bir kısım çevreler tarafından hala Atatürk’e ve Cumhuriyet’e saldırılmasının nedeni ne olabilir?
Aslında isterseniz siz yanıtlamadan ben bu konudaki düşüncelerimi açıklayım sonra siz ne isterseniz onu söyleyebilirsiniz…
Bakın öncelikle bir şeyi vurgulamamda yarar bulunuyor…Sadece Atatürk için de söylemiyorum bu hemen devrim yapmış tüm ülke liderleri açısından geçerlidir…
Eğer bir ülkede devrim yapılmış ve hemen her alanda yapısal değişiklikler meydana gelmişse…
Bundan çıkarı bozulan iç ve dış çevreler bu yapılan devrimi asla Hiçbir şekilde benimsemedikleri gibi…Bunu tüm özellikleriyle birlikte ortadan kaldırmak için…
Daha basit açıklamaya çalışayım…Karşı devrimi hayata geçirmek için hiç bir fırsatı kaçırmazlar…Ne mi yaparlar doğrusunu isterseniz çok şey ama bu biraz da ülkede gerçekleştirilen devrimin boyutlarıyla orantılıdır dersek…
Sanırım abartıya kaçmamış oluruz.
Şimdi burada duralım ve devam edelim…Atatürk Cumhuriyeti kurdu kurmasına da bizim için…Yani Türkiye için ne değişti, yaşamımızda ne gibi bir farklılık oluştu?
Doğrusunu isterseniz en önemli değişiklik zaten Cumhuriyetin ta kendisiydi…
Neden mi? Bakın şimdi…
Cumhuriyetin en basit, yani herkes tarafından bilinen tanımı…
Halkın seçtiği temsilciler aracılığıyla yönetilmesi…
Daha doğrusu…Egemenliğin kayıtsız şartsız millette olması değil mi?
Peki; değişmez dini yasalarla ve değişmez liderle ülkenin yönetilmesini isteyenler açısından bu şirk koşmak anlamına gelmiyor muydu?
Geliyordu ve onlar bu yüzden…
Tüm ulusal mücadele ve bayramları asla benimsemediler…
Aslına bakarsanız karşı çıktıkları sadece Kurtuluş Savaşı ve ulusal bayramlar değildir…
Ortak kimliğimiz olan Türk kimliği de dilimizle birlikte saldırı tehdidi altındadır…
Ve onlar…
Bugün bile Osmanlı gibi çok dilli…
Ve çok kültürlü bir devlet kurulması için yanıp tutuşmaktadırlar…Hem zaten kendilerine ve kurdukları hiç bir örgüte Türk adı koymayıp Osmanlı vurgusu yapmaları da bunun göstergesi olmuyor mu?
Gelelim Emperyalizme…
Çünkü Atatürk’e düşmanlıkta ikinci etken de onlardır…
Bu bir bakıma doğaldır da…
Sen kalk halife bir padişah eliyle yıllarca sanayii kurdurma…
Onları Kapitülasyonlarla…
Düyunu Umumiye’yle…
Reji’yle yönet…
Dini itaatkârlık esas olduğundan kimsenin kılı bile kıpırdamasın…
Sonra…
Biri gelsin, kurduğunuz düzeni, halifesiyle, saltanatıyla, kapitülasyon ve tüm sömürü düzeninizle başınıza çalsın.
Siz olsanız sever misiniz?
İşte onlar da, bu yüzden sevmiyorlar…
Gelelim zurnanın zırt dediği yere…
Dünyanın hemen her yerinde emperyalistler o ülkenin üretmemesi, ekonomisinin gelişmemesi, ulus kimliğin paramparça edilmesi için etnik ve dini gericilikle işbirliği yapar…
Destekler…
Gerçeği söylemek gerekirse…
Sadece bu konuda değil hemen her konuda daima önünüzde iki seçenek bulunmaktadır…
Bunlardan birincisi sözde demokrasi adına ya bu etnik ve dini parçalanıp sömürge olma sürecine teslim olup dağılacaksınız…
Ya da toplumu ortak kimlikte birleştirip ekonomisiyle, maliyesiyle bağımsız güçlü bir ulus olacaksınız…
Atatürk; işte bu ikincisini yapmıştı.