AK PARTİYLE DİN ELDEN GİTTİ
Aslında İslamcılık 7 Haziran’dan önce bitti. Yani İslamcılığın, İslamcıların bu ülkeye söyleyebilecek bir sözleri kalmadı. Hepsini tükettiler. Devletin tekeline giren pespaye bir din anlayışı ve onu kullanan kifayetsiz muhterisler var.
Çünkü İslamcılığın iddiaları vardı muhalifken daha demokrat, daha vicdanlı, daha hoşgörülü ve daha özgürlükçüydüler. Fakat iktidarda hiç birini gerçekleştiremediler. Bana Türkiye nasıl bir ülke diye sorsanız şöyle tanımlarım: Muhalifken demokrat, iktidar olduğunda faşistleşen insanlar ülkesi.
Çünkü muhalifken hepimiz demokrasiyi kendimiz için istiyoruz. İktidarda da kendimiz için istemeye devam edince de faşist oluyoruz. Çünkü gerçek demokrat olmak için ne kültürümüz, ne kişiliğimiz ne aldığımız eğitim yeterli değil. İslamcılar bu zincirin son halkası oldular. Üstelik islamcıların demokrasiden de öte bir medeniyet projeleri vardı. “İslam barış dinidir” diyorlardı. Ahlakın kaynağını İslam kabul edip kendilerini toplumun en ahlaklı insanları olarak görüyorlardı.
İslam aynı zamanda özgürlük diniydi. Yani geldi, putları kırdı, herkese hayat hakkı tanıdı. “Senin dinin sana benim dinim bana”; bunu slogan haline getirmişlerdi. “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” Biz öyle bir Türkiye kuracağız ki hiç kimse aç yatmayacak diyorlardı. ‘Ötekilerin’ yaptığı sinemayı, edebiyatı, mimariyi, meselelere yaklaşıma bunun kıvırıyorlardı. Kendilerini batı dünyasının alternatifi olarak görüyorlardı.
Buna benzer değerlerle kendilerine bir dünya görüşü oluşturmuşlardı. Fakat anladık ki bunlar slogandan ibaretmiş. Onca iddiadan hiç biri gerçekleşmedi tek bir fark yaratamadı İslamcılar. Çünkü şimdi anlıyoruz ki tüm bunları yapabilmek için dindar yahut Müslüman olmak değil insan olmak gerekliymiş. Dini o kadar çok önemsedik ki insan olmayı ıskaladık. Ama bunu bugün söyleyebiliyoruz. Bana 10 yıl önce sorsaydınız, derdim ki hayır bunlar çok kıymetli ve dindarlar bunu yapabilir.
Levent Gültekin
Cumhuriyet
26.09.2015