İyi değilim!..*** “PKK üçüncü paraleldi…Cemaat ile; yargıyı, bürokrasiyi, eğitimi paylaşırken… PKK ile güneydoğunun güvenliğini, iç barışı, yeni anayasa yapımını paylaştılar…Bir yanda cemaat, bir yanda PKK”

Bekir Coşkun
bcoskun@sozcu.com.tr
4 Ağustos 2015
Sözcü

İyi değilim!..

PKK üçüncü paraleldi…
Cemaat ile; yargıyı, bürokrasiyi, eğitimi paylaşırken… PKK ile güneydoğunun güvenliğini, iç barışı, yeni anayasa yapımını paylaştılar…Bir yanda cemaat, bir yanda PKK…Özel uçaklarla Pensilvanya’ya mekik dokurken, özel tahsis gemi ile de İmralı’ya…

İkinci paralel cemaat elindeki yargı ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hücrelere kapattığında… Üçüncü paralel PKK şehre, kasabaya inmiş, askerlerin çekildiği alanda asayişi sağlama görevine başlamıştı…

Pensilvanya’ya “Buyurup gelsin” denmesi…Kandil’den gelenlerin davul zurna ile karşılanması keza…Paralellerin paralelliklerindendi…

Cemaate “Ne istediler vermedik” ile PKK ile “açılım-süreç” aynı şeydi…Birinin payına balkon konuşmasında “teşekkür”, öbürünün payına Diyarbakır konuşmasında “takdir“ düştüydü…

Ama sorun çıktı…
Demirtaş’ın “Seni başkan yaptırmayacağız“ demesi ile Gülen’in “Ocağına ateş düşe” temennisi, kazık yiyen paralellerin, sinir bozukluklarının paralelliğinden…Bizimkinin her ikisine yanıtı da paralel oldu zaten:  “İnlerine gireceğiz…“

Şimdi koalisyon olmaz diyor…
Cemaat ile koalisyon oluyor… Yargıyı, mahkemeleri, bürokrasiyi, bakanlıkları, eğitim sistemini, kurumları, Meclis’te koltukları paylaşabiliyor…

PKK ile koalisyon oluyor; bölgenin güvenliğinde, yerel yönetimlerde, yeni anayasada anlaşabiliyorlar…Ama ülkenin legal siyasi partisi ile koalisyon olmuyor…

Çünkü…
Yasal, düzgün, açık, seçik, meşru, doğru, dürüst işleri yok…Gizli, saklı, karanlık, kirli ilişkiler sonunda; Türkiye kendi çocuklarının kanında debelenen bir yaralı memleket işte…

Bilgisayarıma kaç gündür okurlardan aynı notlar düşüyor:
“İyi değilim…” Gözlerim dalıp kalıyor bu iki kelimeye…Burnumun direği sızlıyor her seferinde….Kafamın içinde dolanıp duruyor iki sözcük tekrar tekrar: “İyi değilim…”

This entry was posted in Bekir Coşkun yazıları, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *