Yılmaz Özdil
yozdil@sozcu.com.tr
19 Ağustos 2015
Sözcü
Haymatlos akıl öğretiyor
Sağlık bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “cumhurbaşkanı yerine başkan seçmiş olsaydık, Türkiye bugünkü kaosu yaşamazdı” demiş.
Demek ki neymiş?
Rejim yanlışmış.
Mevcut rejimi beğenmeyen bu arkadaş… Yunan vatandaşıydı.
Gümülcine’de doğmuştu, tahsil yapmak için rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti’ne geldi. “Medrese”den tasdikname getirmişti, bu belgeyle herhangi bir okula kaydolabilmesi mümkün değildi. Buna rağmen, rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti, ona yardımcı oldu, “misafir öğrenci” statüsüyle, imam hatip lisesine kaydedildi.
Liseyi bitirince, anca, Atatürk Üniversitesi ziraat fakültesi zooloji bölümünü kazanabildi. Gel gör ki… Rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti, onun gibilere büyük bir imkan sağladı. “Yabancı uyruklular sınavı”na girdi, hampadan, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne yazıldı. Rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti, özbeöz Türkiye doğumlulara haksız rekabet yaratıp, yabancı uyruklulara bu avantajı sağlamasaydı, cerrahpaşa’yı rüyasında bile göremezdi. Rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti, onu hekim yaptı.
Diplomayı kaptı, koşa koşa Yunanistan’a döndü. Koşa koşa döndü ama… Yunanistan, bunu insan yerine bile koymadı, hekim olarak çalışmasına izin vermedi. Hadi bakalım, gene istikamet değiştirdi, sınırdan gizlice geçti, rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti’ne kaçtı.
Yunanistan bunu zart diye vatandaşlıktan attı. Haymatlos oldu. Vatansız yani… Vatansız kaldı. Rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti, ona vatan verdi, Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanı verdi. Rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı oldu.
Soyadı bile yoktu. Yunanistan’dan geldiğinde sadece Mehmet’ti. İmam hatipe kaydolurken baba adı sorulmuş, Ali cevabını verince, Mehmet Alioğlu diye yazılmıştı. 1986’da rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfus cüzdanını alırken, hayatında ilk kez, 31 yaşındayken, gerçek manada soyadı sahibi olabildi. Bugün eğer çocuklarına, torunlarına, gururla soyadını verebiliyorsa, rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti sayesinde verebiliyor.
Rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti’nde… Birey oldu. Hastane sahibi oldu. Milletvekili oldu. Bakan oldu.
Vatandaşlıktan atıldığı Yunanistan’a, rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti’nin pasaportuyla gidebildi. Bir daha adım atamadığı doğduğu topraklarda, baba ocağındaki camide, rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti’nin pasaportu sayesinde cuma namazı kılabildi.
Hayatı boyunca ne kazandıysa, rejimini beğenmediği Türkiye Cumhuriyeti sayesinde kazandı. Ama… Bakanlık koltuğuna oturur oturmaz, bismillah ilk iş, bakanlığındaki TC ibaresini kaldırttı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin beğenmediği rejiminden faydalanarak TBMM’ye girdi, o TBMM’nin seçtiği cumhurbaşkanlarına “saksı” dedi.
Şimdi de akıl öğretiyor. Mevcudiyetini borçlu olduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut rejiminin yanlış olduğunu söylüyor.
E, insan hakikaten merak ediyor… Nasıl oluyor da, bunların alayının ortak özelliği “nankör”lük oluyor!
http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/yilmaz-ozdil/haymatlos-akil-ogretiyor-913282/