01 Ağustos 2015
Rifat Serdaroğlu
KENE GİBİ
Sıcakların iyice bastırdığı bu günlerde bazı bilgileri paylaşmak gerektiğine inanıyorum.
“Keneler yumurtadan sonraki her gelişme dönemlerinde kan ile beslenirler.Beş parçalı ağız yapılarına sahip olan keneler yaşamlarını sürdürebilmek için, mükemmel bir kan emici olmak zorundadırlar.Kene önce yapışacağı deriyi tükürük salgılayarak, uyuşturur. Daha sonra uyuşan bu bölgede kan emmeye devam eder. Dünya Tıp Tarihinde, hiçbir bilim insanı, kenelerin kan emmesini engelleyememiştir. Keneyi yapıştığı yerden düzgünce çekip çıkarmak ve ezmek gerekir. Isırılan bölgeyi, alkol veya betadin tipi ilaçlarla iyice temizlemek ve ellerin de uzun süre sabunla yıkanması şarttır…”
Siyaset ve toplum hayatında da, kan ile beslenen tipler, gruplar vardır.
Köpeğin b.k yemekten vazgeçmeyeceği gibi bunlar da kan ile beslenmekten vazgeçmezler.
Bunlar aynen keneler gibi musallat olacakları bünyeyi önce “Demokrasi- Eşitlik- Kişi hak ve özgürlükleri vs” söylemleriyle uyuştururlar! Gerçekleri bilmeyen zavallılar, bu anlatılanlara hemen inanırlar ve kanlarının emilmeye başlandığını ancak, ölüme yaklaştıkları zaman anlarlar!
Israrla yazıyorum! Başımıza gelen olaylar ilk kez oluyor, değildir. Tarihte mutlaka benzeri olaylar yaşanmıştır. Aklını kullanmasını, devlet hafızasına güvenmesini bilen yöneticiler, tarihteki bu olaylardan ders çıkarıp, günümüze formatlayıp çözüm üretirler…Dünya devletleri özellikle terör konusunda şu ortak kanaate sahiptirler;
“Eline silah alıp, insan öldüren terör örgütleriyle müzakere yapılmaaaaz. Mücadele yapılıııır.”
13 senedir Türkiye’yi ve AKP’yi tek başına yöneten Erdoğan’ın en büyük hatası, kendi Cumhuriyet Tarihine inanmamasıdır! Terör olaylarını ve özellikle PKK’ yı iyi tahlil edemeyen, geçmişte yapılan terör mücadelesini sürekli kötüleyip karalayan Erdoğan, bugüne kadar yaşadıklarımızın ve bundan sonra yaşayacağımız acıların-kayıpların tek sorumlusudur.
Erdoğan gibi çok zeki birinin, bu tavrını “hata” olarak değerlendirmek çok hafif bir benzetme olur.Erdoğan rakiplerini çok iyi tahlil eder, zayıf taraflarını yakalar ve onlardan istediğini, ahlaki olsun veya olmasın mutlaka alır!
Bu konuda onun eline kimse su dökemez. Erdoğan’ı ve ekibini yıllardır takip eden, tüm konuşma ve davranışlarını arşivleyen biri olarak bu davranışının hatadan çok ihanete yakın olduğu düşüncesindeyim…
Size birkaç örnek vereyim, beraberce düşünelim; Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı yapmış İlker Başbuğ, kendisine kurulan bir kumpas sonucunda nerede hapis yattı?
-Silivri zindanında, 4 metrekarelik bir hücrede!
Peki, Mehmet Ağar mahkemece kesinleşmiş cezasını nerede hapis yatarak çekti?
-Tek Başına kendisinin kaldığı, Yenipazar-Aydın özel cezaevinde!b Ne karşılığı? DYP-ANAP bileşmesini sabote edip, AKP’ye tek başına iktidar yolunu açmak karşılığında…
Başbakanlık yapmış Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz, niçin AKP’ye karşı hiç konuşmazlar ve dut yemiş bülbüller gibi 13 senedir susarlar?
-Tansu Çiller’in arazilerinin imar durumlarının düzeltilip 500-600 Milyon Dolar avanta karşılığında!
-Mesut Yılmaz’ın çocuklarının 3. Havalimanı inşaatındaki milyonlarca dolarlık hafriyat taşıma işlerini Cengiz İnşaattan almak karşılığında…
Şimdi tüm bunları bilen, yapabilen, beceren Erdoğan;
-BOP Projesinin gerçek yüzünü okuyamayacak ha!
-PKK Narko-Terör örgütünün ve Öcalan’ın değişmeyen hedefini bilmeyecek ha!
-ABD ve İsrail’in Büyük Kürdistan projelerinden habersiz olacak ha!
-Cemaatin gerçek yüzünü bilmeyecek ha!
Bunların hepsi bilerek, isteyerek, ortak planlama yaparak gerçekleştirildi…Buraya kadar verilen örneklerin yüzlercesini belgeleriyle, kendi ses ve görüntüleriyle vermek mümkündür. Şimdi bakıyorum da, koca-koca adamlar, parti Genel Başkanları, ülkenin köküne kibrit suyu dökenlerden çözüm bekler haldeler! Saatçi Zafer’in kankası Hisarcıklıoğlu’nun organizasyonunda, ülkeyi bu hale düşürenleri nasıl alkışladıklarını gördünüz mü?
Akıllı insan denenmişi, bir daha denemez. Denenmişi ikinci defa deneyen aptaldır. Defalarca aldatıldıktan ve ihanete uğradıktan sonra hala denemek isteyenler ise tam bir geri zekâlıdır…
Not;
Sayın Bahçeli, siz Türk Milletini salak mı zannediyorsunuz?
Erdoğan ve Davutoğlu, Türk Milleti önünde Kur’an a el basarlarsa onlarla koalisyon yaparız, demişsiniz! Beyefendi, siz kendi ağzınızdan, üstelik televizyon canlı yayınlarında ve milyonların önünde bu kişilere,b “Hırsız-soyguncu-devlet malını peşkeş çekenler, katillerle işbirliği yapanlar, ihanet içinde olanlar, kul hakkı yiyenler” demediniz mi?
Şimdi bu şekilde suçladığınız insanlar Kur’an’a el basacaklar, pir-ü pak olacaklar ve siz onlara güveneceksiniz ha? Çarpılırsınız Sayın Bahçeli, fena çarpılırsınız…
Sağlık ve başarı dileklerimle