SİYASET VE HAYATIN İÇİNDEN YÜZLER *** Saray, dilenciler, Abdullah Abi! ‘Allah kimseyi düşürmesin!’

ERK ACARER ERK ACARER
erkacarer@birgun.net
18.07.2015
Birgün

Saray, dilenciler, Abdullah Abi! ‘Allah kimseyi düşürmesin!’

Kimisi… Tuhaf ülke işte! Eskiden ‘altını’ açıyordu, şimdi ‘üstünü’ kapayıp prim yapıyor. Şifreyi çözmüş, değişen zamana böyle uyuyor!

Bazısı, ramazan boyunca ‘iftar çadırına’ çevrilen saray sofrasında çekilmiş gülümseyen fotoğrafıyla arşivde duruyor.Bir kısmı; tokalaşırken yerlere çömelip, mahcup bir edayla göz süzüyor.

Sayıları çok fazla!

Ara sıra bir araya geliyoruz. En azından, bayramda seyranda bir telefonu esirgemeyip, halini hatırını soruyoruz. Alkolü bırakalı beş yıldan fazla oluyor. Yaşı altmışa yakın. Barışmışlar… Şimdi doksanına yaklaşan anacığının bir göz odasında, onunla beraber yaşıyor. Yılların tahribatı işte… Ne hastalık arasan var. Mendil, nazar boncuğu ve tespih satıyor. Bacakları şiş içinde olmasa daha çok yürüyüp, daha çok ayakta duracağını ve daha çok kazanacağını söylüyor. “Hayat en nihayetinde, karnımız doyuyor” diye ekliyor. Gönlü zengin, üstelik bazı lüksleri bile bulunuyor. “Kontör bol, istersen sen kapa ben arayayım” sözleriyle havasını basıyor. Abdullah Abi bir tane!

Çarşaf çarşaf fotoğrafları… Liste liste isimleri…

Sporcusu, ‘sanatçısı’, komedyeni bir arada… Ünleri ‘cafcaflı’, şanları ‘atarlı’… İçlerinde ‘Babalar’ da var, ‘İmparatorlar’ da ‘Dev adamlar’ da, ‘Serçeler’ de…

Onun da bir sıfatı var elbette! Nam-ı diğer Sinyalci Abdullah… Uzun süre dilencilik yaptığını gizlemiyor. Mesleğin inceliklerini, bininci kez anlatıyor. Duyulmamış şeyler her seferinde ilgi çekiyor: “Yavaş yavaş düşersin. Kader kısmet işte! Dilenci de orada, durduğu yerde öyle doğmuyor. İşin bozulur, ailen yıkılır. Evden, eşyadan olursun. Günübirlik işlerde çalışırsın. Fırınlarda yatıp kalkmaya başladın mı gidişat bellidir. Fırın sıcak olur, dışarıdan önceki son duraktır.

Sokak dünyanın sonu, dahası var mı? İş yok, ev yok. Karnını nasıl doyuracaksın? Mecbur el avuç açacaksın! Haberler duyarsın ya ara sıra, ‘Dilenciden trilyon çıktı’ diye, kulak asma! Sıksan günde, 50-60 TL’den fazla kazanamazsın. O da duracağın yeri iyi bilir, ciddiyetle çalışırsan! Tahammül edemedik. Aklımıza koyduk, sinyali bıraktık. Ama geçmişi de ne yapsak unutamayız!”

Abdullah Abi sert çakılıp, yavaş yavaş kalkanlardan…
Bunlar; yükseldikçe düşenlerden!

Kısa bir tanımı var…
‘Dilenci ve dilencilik’ deyince hemen çıkıyor…

Yardıma muhtaç olduğu gerekçesiyle, başka insanlardan para, yiyecek gibi şeyler isteme alışkanlığına dilencilik, geçmişini bu şekilde sağlayan kişiye dilenci deniyor. Dilencilere, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde daha çok rastlanıyor. Dilencilik dünyanın en eski mesleklerinden biri sayılıyor.

İnsan, ruhunu satmış genç kadını görünce üzülüyor, kısa zaman önce seninle ‘aynı hissiyatları’ paylaşan ‘gevşeğe’ bakınca kendisini ihanete uğramış hissediyor.“Sanat saray içindir” hesabı güdene kırılıyor, “Spora siyaset karışmasın” deyip buna kendine hak sayana öfkeleniyor.

Abdullah Abi gülümsüyor… Dilenciliğin püf noktalarını anlatmayı sürdürüyor:

“Bakma şanlı şerefli meslektir! Dünyanın en zor şeyidir. İste bakalım, birinden bir şey! Biri de bini de aynı bu işin! Dilenci parasını sonuna kadar hak eder. Bu işin bir raconu, inceliği vardır. Misal, karnın açken, öyle ortalık yerde, yarım ekmek tavuk dönerini götüremezsin! Adama gülerler! Racon bozulmuş ama! Biz kimsenin gözüne bakamazdık. Aramızda takım elbiseli dilenciye de rastlanmadık!”

Saray, sanatçı, spor adamı, dev adam, komedyen, genç kadın, değişen hayatlar, geri vitesler, tükenen raconlar…

Kimisi… Tuhaf ülke işte!

“Dilenciye kızmayacak, bozulmayacak hatta ona merhamet edip, şefkat göstereceksin.”

Böyle konuşuyor Abdullah Abi…
“O iş öyle kolay değil. Dünyanın en zor şeyidir dilencilik!”

Çarşaf çarşaf fotoğrafları… Liste liste isimleri… Sayıları çok fazla!

Abdullah Abi koyuyor noktayı…
“Allah kimseyi düşürmesin!”

Abdullah Abi bir tane!
Bir de kimse istese de geçmişini silemiyor!

This entry was posted in HAYATIN İÇİNDEN, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *