cumhuriyet.com.tr
24 Temmuz 2015 Cuma
Bağlantılı yazılar
Sınırda ikinci operasyon… Hem IŞİD hem PKK kampları vuruldu
Dışişleri Bakanlığı’nın ‘her üs kullanılacak’ açıklamasının ardından dün gece Türk jetleri IŞİD ve PKK hedeflerini vurdu. 20’den fazla savaş uçağı Diyarbakır’dan havalandı. Türk jetleri Suriye’deki IŞİD ve Kuzey Irak’taki PKK kamplarını vurdu.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dün sabaha karşı IŞİD mevzilerine yönelik hava harekatının ardından dün gece Türk jetleri yine kalkış yaptı. Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü’nden 22.40 sıralarında havalanan Pars filosuna ait 9 adet F-16, Suriye’deki IŞİD hedeflerine ikinci operasyonu düzenledi.
Türkiye -Suriye sınırının yakınındaki IŞİD mevzilerine, sabah operasyonunda olduğu gibi lazer güdümlü bombalarla hedef alındı.Türk F-16’ları Kuzey Irak’taki PKK kamplarını da hedef aldı. DHA’da yer alan habere göre 8. Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan 3 kol halinde kalkan F-16’lar, saat 22.55 sıralarında Çukurca’dan sınırı geçerek Irak hava sahasına girdi.
Erdem Gül
24 Temmuz 2015 Cuma
Cumhuriyet
Bağlantılı yazılar
Operasyonların iki mesajı
Hükümet önceki gece Suriye’de yapılan operasyonla ABD’ye ‘Koalisyonda artık daha aktifim’, içeride yaptığı ‘torba operasyon’la da PKK ve HDP’ye çözüm sürecinin bir süre daha rafta bekleyeceği ve erken seçim mesajlarını verdi.
AKP’nin tüm dünyada çok tartışılan IŞİD’le Suriye sınırındaki 1.5 yıllık komşuluğun ardından birdenbire tavrını değiştirerek jetlerle sınırı bombalaması ve içeride de IŞİD ve PKK’ye eşzamanlı operasyon düzenlemesinin şifreleri çözülmeye çalışılıyor. Kulislere göre “Torba operasyon” denilen iç operasyonla, AKP iki ayrı adrese mesaj yolladı. IŞİD’e yönelik operasyonla uluslararası koalisyon ve ABD’ye açıkça mesaj verdi. PKK’ye yönelik operasyon ise doğrudan bir erken seçim habercisi olduğu ve çözüm sürecinin raflarda bir süre daha bekletileceğinin habercisi olarak görülüyor.
Çözüm süreci etkilendi
Suruç katliamıyla başlayıp, Ceylanpınar’da polislere yönelik saldırı ve son olarak da Kilis’te IŞİD ateşiyle birlikte IŞİD’e karşı hükümetin net olarak politika değişikliğine gitmesi, kulislerde zincirleme gelişmeler olarak değerlendiriliyor. Buna göre, Türkiye’nin IŞİD’e karşı 1.5 yıllık, “Bana dokunmuyorsa sorun yok” politikasını terkedip, IŞİD karşıtı cepheye geçişi, çözüm sürecini de etkiledi. Türkiye’nin önceki geceyarısı jetlerle Suriye sınırındaki IŞİD hedeflerini bombalaması Ankara’da siyasi ve resmi kaynaklarca, “Türkiye’nin uluslararası koalisyona dahil olmasına uygun ve bu nedenle anlaşılır” bulunuyor. Ancak asıl olarak konu dün sabahtan itibaren tüm Türkiye çapında IŞİD ile birlikte PKK’ye yönelik başlatılan ve yüzlerce kişinin gözaltına alındığı operasyonun şifreleri çözülmeye çalışılıyor.
Eliyle koymuş gibi
Kulislerde IŞİD’le birlikte PKK’nin de operasyon kapsamına alınması için “torba” nitelemesi yapılıyor. IŞİD’ci olarak aralarında yabancıların da bulunduğu çok sayıda kişinin polis tarafından “eliyle konulmuş gibi” gözaltına alınmasına dikkat çekiliyor. “Polis bu isimleri ve adreslerini bildiğine göre bugüne kadar neden bekledi” sorularına, “Çünkü Türkiye 1,5 yıldır IŞİD’le adı konulmamış bir barış içinde yaşıyordu. Bu politika terkedildi” yanıtı veriliyor. Hükümetin, IŞİD mensuplarına yönelik operasyonunun doğrudan “adrese teslim mesaj” niteliği de vurgulanıyor. Buna göre hükümet, IŞİD’e yönelik operasyonla, girdiği yeni koalisyonun lideri konumundaki ABD’ye açıkça mesaj verdi. Ve ABD tarafının da bu mesajı “işler yolunda” şeklinde okuduğu belirtiliyor.
Erken seçim kapıda
Türkiye’nin ani tavır değişikliği çözüm sürecini de yeniden tartışma konusu yaptı. Özellikle IŞİD’le birlikte PKK’ye de operasyon yapılması doğrudan çözüm süreciyle bağlantı kurulmasına neden oldu. Kulislere göre PKK’ye yönelik operasyonuyla öncelikle Ceylanpınar’da ve Diyarbakırda polislere yönelik saldırı nedeniyle içerideki tepkilerin hafifletilmesi amaçlandı. IŞİD’cilerde olduğu gibi PKK’ye yönelik operasyonda da “polisin bildiği açık adresteki isimlerin” gözaltına alındığı vurgulanıyor. Ama asıl olarak PKK’ye operasyon, AKP’deki karar vericilerin bir tercihine işaret ediyor. Buna göre AKP’deki karar vericiler bir koalisyon kurulmasına değil, erken seçime daha yakın. Operasyon kapsamına PKK’nin de alınması bir erken seçim habercisi olarak görülüyor. Buna göre AKP, çok büyük olasılıkla CHP ile yürütülen görüşmelerde koalisyon kurmak yerine süreci erken seçimi sağlayacak gelişmelerle yürütecek.
Çözüm süreci ölmeyecek ama bir süre bekleyecek
Burada da “çözüm süreci bitti mi” sorusuna yanıt aranıyor. Siyasi kulislere göre çözüm süreci “ölmedi ama bir süre daha raflarda beklemesini sürdürecek.” Karar vericilerin erken seçimi sağlayabilmeleri halinde seçimin tarihi Kasım ayı olacak. Bu durumda çözüm süreci 3 ay daha beklemeye alınacak. Zaten şu anda çözüm süreci bitmiş değil, ertelenmiş olarak görülüyor. Erken seçim olması durumunda da seçimden sonra ortaya çıkacak siyasi atmosferi ve Meclis dengesini bekleyecek. PKK’ye yönelik operasyonla birlikte “Çözüm süreci bitti mi” tartışmaları karşısında HDP’lilerin nasıl tavır alacağı da tartışılıyor.