Yolsuzluğun düzmece olduğunu söyleyen Kurtulmuş; Ne değişti ki Zarrab’dan utanır hale geldi * Ambargoya rağmen nasıl yapıldı

Mehmet Tezkan
mtezkan@milliyet.com.tr
23/06/2015
Milliyet

Yolsuzluğun düzmece olduğunu söyleyen Kurtulmuş;
Ne değişti ki Zarrab’dan utanır hale geldi

Kurtulmuş, Zarrab’la fotoğrafının yayımlanmasına çok üzülmüş, çok rahatsız olmuş, çok pişmanmış.. Niye ki!..

Zarrab’ı yargının elinden alan kendileri.. Yolsuzluk iddiasına darbe girişimi kılıfı geçiren kendileri… Kurtulmuş, o günlerde yolsuzluk ve rüşvetin düzmece olduğunu, hükümeti devirmeye yönelik tezgâh olduğunu söylüyordu..  Ne değişti ki Zarrab’dan utanır hale geldi..

Yüzde 9’luk oy kaybı mı?

Zarrab’dan rüşvet aldığı iddia edilen bakanlar AKP’nin oylarıyla Yüce Divan’a yollanmadı.. Zarrab’ın rüşvet dağıttığını iddia eden savcı görevden alındı.. İddianame hazırlanmasına bile izin verilmedi.. Yeni savcı mahkemeye gerek görmeden dosyayı kapattı.. Zarrab hâkim yüzü görmeden paçayı kurtardı.. İşyerinde bulunup el konulan iki kilo altın iade edildi.. İade edilirken 55 bin lira da faiz ödendi.. Zarrab mağdur edilmedi..  Şimdi de ödül veriliyor..

Başbakan Yardımcısı bundan niye rahatsız olmuş anlamadım.. Niye çok üzülmüş!.. Adam cari açığı yüzde 5 düşürmedi mi?

Ödül alacak tabii!..

23/06/2015
Diken.com

Ambargoya rağmen nasıl yapıldı

Radikal.com.tr yazarı ekonomist Uğur Gürses, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ‘ihracat ödülü’ne layık gördüğü 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun kilit ismi Rıza Sarraf’ın ‘ihracat başarısını’ masaya yatırdı.

Ambargoya rağmen nasıl yapıldı?

Sarraf’ın İran’a uygulanan ambargoya rağmen nasıl ihracat şampiyonu olduğunu, ‘Para transfercisine şampiyon ödülü’ başlıklı bugünkü yazısında irdeleyen Gürses, Sarraf’ın izlediği olası yolları ve çelişkileri kaleme aldı.

17 Aralık operasyonuyla birlikte, Sarraf’ın İran’a yönelik ABD ambargosunu ‘baypas ederek’ altın ihracatı görünümüyle Türkiye’nin satın aldığı petrolün bedelini taşıdığı iddiası gündeme gelmişti. Bu duruma dikkat çeken Gürses, “İran’dan ithal ettiğimiz gaz ve petrolün bedeli olan dövizleri kısıtlamalar nedeniyle altına çevrilip İran’a taşınması dış ticaret hesaplarımızda ‘ihracat’ diye görünmüştü. Sarraf’ın, İran’ın alacağı olan dövizlerin altına çevrilerek İran ya da Dubai’ye taşınması operasyonunda Türkiye’deki işleri yönettiği anlaşılmıştı” diye yazdı.

Nasıl oldu da bir anda arttı?

2013 yılından bu yana ABD’nin altın transferini engellemek için İran’a altın transferini de yasakladığını hatırlatan Gürses, bu durumda Sarraf’ın nasıl 2014 yılında ‘ihracat şampiyonu’ ödülünü aldığını sorguladı.

TÜİK verilerine göre; 2014 yılında İran’a yönelik mücevher ihracatında patlama yaşandığını kaydeden Gürses, 2012 ve 2013’de sırasıyla 12 ve 17 milyon dolarlık mücevher ihracatı yapılan İran’a 2014’te 818.5 milyon dolarlık mücevher ihracatı yapıldığına dikkat çekti. Gürses şöyle yazdı: “Peki, Türkiye’nin ihracatı artmış olamaz mıydı? 2012’de toplam 2.7 milyar dolarlık, 2013’de ise 3.4 milyar dolarlık mücevher ihracatı yapan Türkiye, 2014’de tam olarak 4.3 milyar dolarlık ihracat yapmıştı. Bunun anlamı şu; 2013’de İran’a neredeyse hiç mücevher ihracatı yapılmazken, 818 milyon dolara zıplıyor, bu zıplama kadar da Türkiye’nin toplam mücevher ihracatı artıyordu.”

İran’a bir anda 1 milyar dolara yakın altın gönderilmesinde Sarraf’ın rolünü inceleyen Gürses iki olasılığın mümkün olduğunu belirtti. Gürses’e göre ya gerçekten de petrol parası mücevher biçiminde İran’a ödendi ya da farklı bir ihracat koduyla mücevherat ihraç edilmiş gibi gösterildi.

İlk olasılığın çok mümkün olmadığını kaydeden Gürses, bunu da şöyle açıkladı: “İki olasılık var; biri petrol parasının mücevher biçiminde İran’a ödeniyor olması olasılığı. Ancak bunun teknik kısıtları olduğunu da hesaba katmak gerekir. Seri biçimde standart bir mücevher gitse bile Türkiye’deki imalathanelerin mücevher işleme kapasitesinin bir yılda yüzde 30, iki yılda yüzde 63 artarak ilave 1 milyar dolara yakın yüklü bir altın işlemesi yapmış olmaları mümkün mü?”

Döviz gelmediyse neyin şampiyonluğu?

Sarraf’a ‘ihracat şampiyonu’ ödülünün verilmesinin tuhaf olduğunu belirten Gürses, yazısını şöyle noktaladı: “Tuhaf olan şu; İranlı ithalatçılar ambargo altındaki İran halkı için birden bire işlenmiş altın (mücevher) ithal mi etmeye başladılar? 2014’te Türkiye 8.1 milyar dolarlık altın ithal ederken, 7.7 milyar dolarlık ihracat yaptı. İthalatın 7.1 milyar dolarlık büyük bölümü, ihracatın da 3.2 milyar dolarlık bölümü külçe altın. Eğer Türkiye, hangi mücevher formundadır bilmiyorum, İran’dan yaptığı enerji ithalatının parasını şimdi de ‘mücevher’ ile ya da ‘mücevher kodu altında’ ödüyorsa ki öyle ise bunların dövizi gelmiyor demektir, ihracatçıların örgütü ne demeye ‘ihracat şampiyonu’ diyerek kabine üyelerinin eliyle ödül vermektedir? Öyle ya ihracatçılara ödül vermenin bir açısı var; ülkeye döviz kazandırıyorlar. TİM, ithalat bedelini altınla ödeyene ödül vermiş oldu.”

http://www.diken.com.tr/sarrafin-sampiyonlugunun-sifreleri-ithalat-bedelini-altinla-odeyene-ihracat-odulu/

This entry was posted in Ekonomi, Politika ve Gundem, YOLSUZLUKLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *