KARANLIKLARIN ARDINDAKİ ADAM
ESKİ İSTİHBARAT MÜDÜRÜ ALİ FUAT YILMAZER
Zamanın başbakanı Tayyip Erdoğan’a yakın ve cemaatçı olduğu söylenen Emniyet istihbarat daire müdürü olan Ali Fuat Yılmazer TSK ve aydınlara yönelik Ergenekon ve Balyoz davalarının da mimarı olduğu biliniyor. Erdoğan’ın İstanbul’a her gelişinde hava alanında başbakanı bekleyen ve elindeki dosya ile ayak üstü brifing vererek İSTİHBARAT DOSYASINI teslim eden kişidir. Hatta bir kez TV’de havaalanında başbakanla görüşmesi de kameralara yansımıştır.
Agos gazetesi kurucu yayın yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde ihmali olduğu iddiasıyla tutuklanan eski İstihbarat Müdürü Ali Fuat Yılmazer’e ilişkin tutuklama kararında Yılmazer’in Emniyet içinde C5 isimli gizli bir birim kurduğu ve bu birimin Ergenekon operasyonlarının alt yapısının hazırlandığı ileri sürüldü. Kararda, Dink cinayetinin Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarının başlaması için işlendiği iddia edildi.
Cinayet araç suçtu
Kararda Yılmazer’in emniyet içindeki cemaat yapılanmasının yöneticisi olduğu iddia edilerek, “Sonradan kumpas oldukları anlaşılan Ergenekon, Balyoz gibi soruşturmaları başlatmayı amaç edinen suç örgütünün yöneticilerinden olduğu, bu anlamda amaç suçun gerçekleştirilmesi için Hrant Dink cinayetinin araç suç niteliğinde olduğu, şüphelinin de yöneticisi olduğu suç örgütünce, Hrant Dink’in mutlak suretle öldürüleceği, bunun için hazırlıklar yapıldığı” ifadeleri kullanıldı.
Dink’in 19 Ocak 2007’de Şişli’de silahlı saldırıyla öldürülmesiyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun kamu görevlileri hakkında görevi ihmal iddiasıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in ikinci kez ifadesi alındı. Yılmazer, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve tasarlayarak öldürmeye yardım etme” suçlarından sevk edildiği İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklandı. Mahkemenin tutuklama kararında Yılmazer ile ilgili ilginç bir iddia yer aldı.
Kararda, Yılmazer’in Emniyet içinde C-5 isimli gizli bir birim kurduğu belirtilirken “Başlangıçta sadece komiser ve komiser yardımcılarının yalıtılmış bir ortamda, polis memurlarının girmesinin yasaklandığı bir odada görev yaptıkları, polis memurlarını sadece getir ve götür işlerinde kullandıkları, bu odaya girmelerine izin verilmediği, Hrant Dink, Rahip Santora cinayeti, Zirve Yayınevi cinayetleri, Ergenekon, Balyoz ve diğer önemli tüm olaylara bu büronun baktığı, büronun başında komiser rütbesiyle Yılmaz Angın’ın bulunduğu” ifadeleri yer aldı.
Bu birimin 2012 yılında İçişleri Bakanlığı’nın oluru ile kurulduğuna dikkat çekilen kararda, “Kanun ve mevzuat dışı gizlice oluşturulan bu birimde yapılması planlanan Ergenekon, Balyoz ve benzeri operasyonların altyapısının hazırladığı tespit edilmiştir” denildi.
Ne zaman ki Başbakan Erdoğan Fetullahi cemaatla yollarını ayırdı , Ergenekon ve Balyoz operasyonlarında kara kutusu olan Yılmazer de arenada aslanların önüne atılıverdi. Yılmazer şimdi tutuklu ve hapiste . Böylece gerçekler de hapsedilmiş oluyor.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ ise şöyle diyordu ;
LİSTE VERDİK: TSK’ya karşı yargı ve polis yoluyla yürütülen operasyonları yaşamaya başlayınca bu operasyonun arkasında kimlerin olduğunu imkanlarımız dahilinde araştırmaya çalıştık. Çeşitli yerlerden aldığımız bilgile rözellikle bu kompla operasyonunun arkasında emniyetteki bazı polis şeflerinin olduğunu gösteriyordu. Emniyetle ilgili bir liste hazırladık. Tabi düşünce ve endişelerimizi birkaç defa sayın Başbakan’la paylaştım. Ve bu polislerle ilgili kendisine bir liste verdik. Hatırladığım kadarıyla bu listenin başında da Ali Fuat Yılmazer var. Kendisi aldı ilgileneceğini söyledi. Sonuç alamadık gelişme olmadı.
Eski Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer AKP’ye kapatma davası açıldığında ‘dönemin kudretlisi’ bir kişinin omzunda ağladığını açıkladı. Daha sonraları Yılmazer’in eşi ise bu kişiyi şöyle tanımladı ;
“AK Parti’nin kapatılma dönemiydi. O zamanlar Erdoğan’ın yakınındaki herkes korkmuştu. Partinin kapatılmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Hatta bakanlarından bile Erdoğan’ı yalnız bırakanlar oldu. Ama Ali Fuat o zaman başbakanın yanındaydı. Erdoğan en kötü zamanında Yılmazer’in omuzunda ağladı.”
Ama şimdilerde Tayyip Erdoğan ise bu kişiyle görüşmediğini ve yalan söylediğini belirtiyor !!! Bir yalan var ama kimde dersiniz ?
Özetle Yılmazer Fetullahi cemaatın Emniyetteki yönetici ve planlayıcı ve TSK’ya ve aydınlara karşı icra edilen operasyonların ve Dink cinayetine de bulaştığı iddia edilen kişi idi. Gün döndü şimdi kendisi suçsuz yere hapse atılmasını sağladığı güzel namuslu vatansever insanların yattığı hücrelerden birisinde yatıyor. Ama BÜYÜK ŞEF hala yönetimde …
Aydınlık / Ankara
05 Haziran 2015
Ali Fuat Yılmazer tarafından 2007 yılında kurulan gizli C5 Büro’nun görev alanı ulusalcılığa karşı faaliyet olarak tanımlandı.
Emniyet’te Hrant Dink cinayeti, Ergenekon, Balyoz, Kafes Eylem Planı, Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili işlemler C5 büro tarafından yürütüldü. F tipinin kozmik kumpas bürosu C5 ilk olarak dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in ifadesinde ortaya çıktı.
Türkiye, ulusalcılığa karşı kumpasların merkezindeki C5 bürosunu 6 Ekim 2014’te Aydınlık’ın haberiyle öğrendi. Sadece komiser ve komiser yardımcılarının görev alabildiği büro 5 yıl boyunca yasa dışı faaliyet yürüttü. Büro 28 Kasım 2012’de İdris Naim Şahin döneminde İçişleri Bakanlığı’nın onayıyla resmiyet kazandı. Ali Fuat Yılmazer, C5 Bürosu’nun 2012’ye kadar yasa dışı çalıştığını 5 Aralık 2014’teki sorgusunda itiraf etti.
Soruşturmada kamuoyunun yakından takip ettiği kumpas dosyalarının merkezi olarak bu birim üzerinden yürütüldüğü tespit edildi. C5 Büro’nun tespit edilebilen faaliyetleri Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Poyrazköy, Kafes, Amirallere Suikast, Malatya Zirve Yayınevi cinayeti tertipleri olarak belirtildi.
GLADYO EYLEMLERİ
18 Ekim 2005
Fethullah Gülen, Aktüel dergisinde yayınlanan demecinde “Ulusalcı dalgayı aşacağız” mesajı verdi.
17 Mayıs 2006
Danıştay saldırısı düzenlendi, Hakim Mustafa Yücel Özbilgin öldürüldü.
17 Mayıs 2006
Danıştay Suikati’nden iki saat sonra Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin “Sürprizlere hazır olun” açıklamasında bulundu.
19 Mayıs 2006
Tayyip Erdoğan; MİT Müsteşarı, Emniyet Genel Müdürü, Emniyet İstihbarat Daire Başkanı ile yaptığı toplantıda “Ulusalcıların üzerine gidin” talimatı verdi.
Mayıs 2006
Emniyet Genel Müdürlüğü Danıştay cinayetinin hemen ardından dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e Ergenekon Şeması’nı sundu. Abdullah Gül, Emniyet’e “Bunları delillendirip savcıya da anlatın, hepsi yakalansın, yargılansın” talimatı verdi.
26 Mayıs 2006
MİT, 10 Temmuz 2003’te Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e gönderdiği Ergenekon dosyasını bu kez de Genelkurmay İstihbarat Dairesi’ne yolladı.
2007
Ali Fuat Yılmazer’in Müdürü olduğu Emniyet İstihbarat C Şubesi’nde C5 bürosu kuruldu.
19 Ocak 2007
Hrant Dink suikastı düzenlendi.
4 Şubat 2007
Doğu Perinçek, Hrant Dink suikastını Emniyet içine yuvalanmış Fethullahçı çetenin tertiplediğini kamuoyuna açıkladı.
12 Haziran 2007
Ümraniye’de bombalar bulunduğu iddiasıyla Ergenekon operasyonu başlatıldı, ancak adı konulmadı.
9 Temmuz 2007
Abdullah Gül, Ümraniye soruşturması için “Dikkat edin, bu soruşturma büyüyecek” dedi.
Eylül 2007
Emniyet Genel Müdürlüğü, Ulusalcılığın Terörle Mücadele ve Harekat Dairesi faaliyetleri kapsamında değerlendirildiğini açıkladı. Ulusalcılık “aşırı sağ faaliyetler” başlığı altında terör kapsamına alındı.
5 Kasım 2007
Bush-Tayyip Erdoğan görüşmesinde Ergenekon operasyonu talimatı verildi.
Aralık 2007
Tuncay Güney, yasa dışı yollarla Türkiye’ye getirildi. 2008’in Ocak ve Şubat aylarında İstanbul’da Ergenekon savcısı Zekeriya Öz ile işbirliği yaptı.
2008-2013
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Poyrazköy, Kafes, Amirallere Suikast, Malatya Zirve Yayınevi cinayeti kumpas davaları yürütüldü.
http://www.aydinlikgazete.com/politika/tayyip-erdogan-in-el-kaide-iliskisi-h71462.html
http://www.milliyet.com.tr/c5-gizli-birimi-altyapi-icin-gundem-2066670/