MEKTUP
Sayın Kılıçdaroğlu
Y-CHP Genel Başkanı
2015 Genel Seçimleri öncesi parti tabanınızdaki kaynamayı ve hayal kırıklıklarını , üzüntü ve öfkeyi bilemezsiniz. Meyva vermesi zor ve yanlış aşılanmış bir meyva ağacından medet uman bir bahçıvan gibiydik . Tehlike büyüktü . Türkiye , Cumhuriyet ağır tehdit altında idi. Hem kızdık , hem kırıldık ama buna rağmen Faşizmden kaçmak için CHP’ye oy verdik.
AKP’nin faşist baskısından ve toplumu bölmesinden bıkmıştık . Gerçek 6 OK’a gönül bağımız vardı. Demokrasiyi , aydınlanmayı , çağdaşlığı , Laikliği , Atatürk’ün aydınlanma devrimlerini , bağımsızlığımızı , kardeşliği, sanatı , tiyatroyu , sanatçıları , huzuru , şarkıları , türküleri, HES’siz dereleri , peş keş çekilmeyen bir ülkeyi , ağaçları sevenleri , namuslu , erdemli liyakat sahibi , saygın yöneticiler istiyorduk .
Ortam hiç bir seçim döneminde olmadığı kadar muhalefet partilerinin lehine idi. AKP’nin faşist rejimi , yolsuzluklar , ulusal ekonominin çökmüş olması , savrulan Devlet hazinesi , Polis Devletinin ağır baskısı, başbakan emriyle atılan fişeklerle ölen yaralanan kafası parçalanan gençlerimiz ,demokrasinin askıya alınması , kaçak sarayın yapılması , her biri muhalefet partilerinin lehine olan durumlardı. Peki bu olaylar CHP lehine kullanılabildi mi ?
Toplum tarafından seçim öncesi çok çalıştığınız ve koştuğunuz biliniyor. Ama bu kadar yoğun çabanız yetmedi ! Neden yetmediğini yazacağım ;
SİZ SEÇİMLERİ DAHA ÖNCEDEN KAYBETTİNİZ
1. Atatürk’çüleri ve Laik Cumhuriyet rejimini savunanları tasfiye ederek işe başladınız . Parti yönetimine ve milletvekili kadrosuna CHP’li olmayan , Atatürk karşıtlığı kamu oyunca bilinen , Laik Cumhuriyete bağlı olanların tasfiye edileceğini dillendiren , ABD’ye istihbarat sağladığı ABD kriptolarında yazan , cemaat önderine selam saygı gönderenleri, Soros işbirlikçilerini siz kadroya aldıkça tabanınızda kopmalar başladı
2. İrtica tehlikesi yoktur , ben Dersim’li Kemal’im dedikçe ! Cemaatları sivil toplum örgütü olarak isimlendirdikçe sizin yoktur dediğiniz irtica daha da güçlendi. Hatırlatmak isterim AKP neden irticayı suç olmaktan çıkardı ? Anayasa Mahkemesi AKP’yi irticaya odak olmak suçuyla cezalandırmamış mıydı ?
İrtica aslında tüm toplumu katman katman sararken siz irtica YOK diyordunuz ! İşte böylece bebişlerin başı türbanlanırken , eğitim sistemi cahiliye dönemine uygun şekillendirilirken siz cemaattan alacağınız 2-3 oy için bu açıklamalarla CHP’nin ruhuna fatiha okuyordunuz…
3. Sizi biz demokrat sanmıştık ! Diyeceksiniz ki ön seçim yaptım ben demokratım … Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu’nu sağ kesime yaranmak adına neden aday gösterdiniz ? Hem de partinizde hiç bir kurula ve kişilere danışmadan !!! Genel başkan yardımcınız dahi siz açıklayıncaya kadar adayınızın adını bilmiyordu ? Böyle demokratlık olur mu ? İhsanoğlu adını neden parti yönetiminden sakladınız ?
Siz Ekmeleddin adını söylediğinizde diğer adayı ne kadar çok sevindirdiniz. Tayyip Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığını siz armağan ettiniz. Böylece tabanınızın oy sandığına gitmesini de uygunsuz aday seçiminiz ve talihsiz konuşmanızla engellediniz. CHP seçmeni sandığa TIPIŞ TIPIŞ gitmedi .
Size sordular ; ” Ekmeleddin beyi kimseye danışmadan seçtiniz , bunun sorumluluğunu da alacak mısınız ” EVET demiştiniz !!! Ama kurultayda sorumluluk almadınız. Konuyu gündemden kaçırdınız.
2015 genel seçim sonucunu topluma başarı olarak sunuyorsunuz !
CHP’nin 2011 seçiminde aldığı oy oranı % 25,94 – 11.147.736 oy
CHP’nin 2015 seçiminde aldığı oy oranı % 24,95 – 11.518.070 oy
Bunca çalışmaya ve DTÖ ların da desteğine rağmen CHP oyları %1 gerilemiştir.
Sayın Kılıçdaroğlu ,
1.Oy verme hakkını kazandığımdan buyana CHP’ye oy veren 70 yaş üstü bir Yurttaş olarak sizi uyarmak isterim. Uyguladığınız parti yönetim politikalarınız yanlıştır. Dışarıdan yabani aşılarla ancak partinin dokusunu , hücre yapısını bozarsınız . Bu uygulamalardan vazgeçmenizi ve seçmen tabanınızı sizden uzaklaştıran kadrolaşmalardan, söylemlerden kaçınmanızı talep ediyorum. Erdoğan’ın YENİ TÜRKİYE’si gibi , YENİ CHP istemiyoruz !!!
2.Türkiye’yi 13 senedir baskı , eziyet , insan haklarını ihlal , yolsuzluk , kardeş düşmanlığı , bölünme tehlikesi , ağır borçlanma ile yöneten. Parti devleti ve sivil vesayet yaratan Aydınlanma devrimlerine ihanet , Atatürk’e ihanet , Laik Cumhuriyet’e ihanet eden AKP ile HİÇ BİR KOŞUL ALTINDA HÜKÜMET KURMA YOLUNA GİTMEYİNİZ. Aksi takdirde CHP eriyerek daha da küçülecektir.
Saygılarımla
Naci Kaptan
AKP ile neden koolisyon yapılmayacağınız saygın Bülent Serim açık olarak şöyle yazdı ;
Odatv.com
Bülent Serim
12.06.2015
AKP’yle koalisyon halka ihanettir
Demokrasi için gerekli ama yeterli olmayan seçimler sonuçlandı. Seçmen, kimilerinin çok sevdiği deyişle “Milli İrade” siyasilere kimi mesajlar verdi. Bunların başında, “AKP’ye hayır; RTE’ye, dur”, diğer siyasal partilere “uzlaşın” mesajı var.
Uzlaşma kültürü aslında demokrasinin olmazsa olmazlarından. Koalisyon hükümetleri de uzlaşma kültürünün gereği.
Çağdaş demokrasilerde uzlaşma kültürü konusunda hiç sorun yaşanmıyor. Örneğin İngiltere ve Almanya yıllardır koalisyon hükümetlerince yönetiliyor. Kuşkusuz o ülkelerde siyasal partilerin paydaları ortak. Bizdeki gibi ülkeyi bölmek ya da ülke siyasal rejimini değiştirmek isteyen parti yok. O nedenle uzlaşmak daha kolay.
Ama biz de, kendi koşul ve gerçeğimiz içinde, seçmenin isteği doğrultusunda uzlaşmak zorundayız.
SEÇMEN DİYOR Kİ…
Uzlaşma için yola çıkarken önce seçmenin mesajını iyi okumalıyız. Seçmen bize diyor ki;
– 13 yıllık iktidarı boyunca AKP’nin yaptığı yanlışlardan bıktım ve onu iktidardan düşürdüm.
– AKP benzeri bir otoriter rejime neden olmamak için diğer partilere birlikte yönetim yetkisi verdim.
– Ülkeyi, demokrasi, hak ve özgürlükler ve hukuk düzeni yönünden normalleştirin.
– Başkanlık sistemini kesinlikle kabul etmiyorum. Buna ek olarak Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırlar içinde davranmasını sağlayın.
– Ey yargı, ey medya, ey üniversite mensupları, ey komutanlar, ey iş adamları, ey kamu görevlileri korkuyu, yılgınlığı, sinikliği bırakın.
KİMSE KAPRİS YAPMAMALI
Bu mesaja göre; AKP iktidarda olmamalı, CHP, MHP ve HDP mutlaka uzlaşıp anlaşmalıdır. Ülke yönetiminin “kapris” kaldırmadığı akıllardan çıkarılmamalıdır. Kaprisli davrananın da seçmen tarafından cezalandırılacağı unutulmamalıdır.
Zaman, siyasal ya da etnik çıkarları değil, ülke çıkarlarını gözetme ve buna göre davranma zamanıdır. Partilerin bu anlamda bir samimiyet testinden geçtiği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Böylece parlamenter rejimin çözümsüz olmadığı da kanıtlanmalıdır.
Bu durumda, Türkiye Cumhuriyeti kurucu ilkelerinden ödün vermeden, taraflar ideolojik yaklaşımlarını ve istemlerini bir yana bırakıp şu konularda anlaşabilir:
1) Yargı bağımsızlığını ve hukuk güvenliğini yeniden sağlayacak adımların atılması.
2) Ülke geleceğini tehlikeye atan dinci eğitim sisteminin yeniden çağdaş, Atatürk ilke ve devrimlerine uygun çizgiye çekilmesi.
Bu bağlamda Fethullah Gülen cemaati modeli bir yapılanmaya giden ve böylece kendi tek tip gençliğini yaratmaya çalışan TÜRGEV’in sorgulanması.
3) Yolsuzluk ve dış politika yanlışlarının üzerine gidilmesi. Bu bağlamda 4 bakan ile onların “bize bu talimatı siz verdiniz” dedikleri dönemin Başbakanı hakkında soruşturma komisyonu oluşturulması.
4) Erkler ayrılığı ilkesinin yeniden yaşama geçirilmesi. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı’nın anayasal çerçevedeki konumuna çekilmesinin sağlanması. Yasama, yürütme ve yargının“emir kulu” görünümünden çıkarılıp gerçek işlevlerine kavuşturulması.
(Deniz Baykal ve CHP Genel Başkanı’nın, Cumhurbaşkanı’ndan gelen çağrıyı, “Bu aşamada Cumhurbaşkanı koalisyon çalışmalarına karışamaz” deyip reddetmeleri, Cumhurbaşkanı’nın anayasal çerçeveye çekilmesinin yolunu açabilirdi. Ne yazık ki bu fırsat kullanılamamıştır.)
5) Çıkarılacak bir yasayla “Çankaya Köşkü”nün Cumhurbaşkanlığı’na yeniden tahsis edilmesi, Cumhurbaşkanı’nın burada oturup, çalışmasının zorunlu kılınması. Örtülü denilen “gizli” ödeneğin kaldırılması.
Saray’ın başka amaçlara, örneğin pek çok kamu kurum ve kuruluşunu kiradan kurtaracak biçimde Başbakanlığa özgülenmesi. Yavru Saray yapımının durdurulması.
6) Yönetimde saydamlığı sağlayacak önlemlerin alınması, yasaların çıkarılması, diğer düzenlemelerin yapılması.
7) Seçimlerde barajın kaldırılmasını ya da % 3’e düşürülmesini sağlayacak yasanın çıkarılması.
8) İç güvenlik, MİT, TİB, internet yasağı gibi yasal düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi.
AKP ile koalisyon kurup onun iktidarının sürdürülmesini sağlamak, halk iradesine ihanettir.
Bülent Serim
Odatv.com