Uzun adamın kısa hikayesi *** “2009…New York’ta Levin Enstitüsü’nde konuştu: “Küçük Tayyip okula yaya giderdi, ayakkabılarım delik deşikti, kışın ayaklarımın kızardığını bilirim.”

 

Yılmaz Özdil
yozdil@sozcu.com.tr
7 Mayıs 2015
Sözcü

Uzun adamın kısa hikayesi

2002…
Yeni Şafak gazetesine anlattı: “İlkokulda harçlığımı çıkarmak için kağıtlı şeker satardım. Simit 10 kuruştu, akşamdan 2.5 kuruşa bayat simit alırdım, anneciğim onları buhara yatırırdı, 5 kuruşa satardım.”

2007…
Sabah gazetesi hayatını dizi yaptı: “Okula giderken soğuk günlerde dahi otobüse binmezdi, durumları müsait değildi, limon satardı.”

2009…
New York’ta Levin Enstitüsü’nde konuştu: “Küçük Tayyip okula yaya giderdi, ayakkabılarım delik deşikti, kışın ayaklarımın kızardığını bilirim.”

2010…
Açılım vesilesiyle Dolmabahçe’de topladığı sporculara konuştu: “Spor ayakkabılarım yırtıktı, yenisini alacak gücümüz yoktu.”

2011…
TRT’de “Ben Öğrenciyken” isimli programda anlattı: “Okula yamalı ayakkabılarla gidiyordum, annem bakraçlara buz koyardı, su ve simit satardım, kağıt yumaklarından, bez parçalarından top yapardım.”

2012…
Uluslararası Teknoloji Kongresi’nde konuştu: “Çamaşır makinemiz yoktu, eşim dört evladımızın bezlerini elleriyle yıkayarak büyüttü, çocukken oyuncağım yoktu, kırtasiyeciden uçurtma alamazdık, gazete kağıtlarından, undan yapıştırıcıyla uçurtma yapardık.”

2013…
Beyaz TV’de “Usta’nın Hikayesi” belgeseli yayınlandı: “Çocukken hiç bisikletim olmadı, bisiklet alabilecek durumda değildik.”

2014…
Gazeteci Sabahattin Önkibar, Şevket Kazan’ın kendisine anlattıklarını yazdı: “Belediye başkanı olmadan önce bakkal defterleri tutuyordu, geçinemiyordu, kirasını ödesin diye partiden para gönderiyorduk.”

2015…
Kendisi açıkladı:
“Sarayım 1 milyar dolar!”

This entry was posted in FAŞİZM, Gundem, Yılmaz Özdil. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *