06 Mayıs 2015
Rifat Serdaroğlu
KUR’AN VE EGEMEN
Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli;
Lütfen kendinizi fazla yormayın! Yatın kalkın dua edin, Erdoğan gibi bir Cumhur’un Başı var! Türk Milletini kendisinden ve AKP’ den uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyor.
Bırakın “Devletin ve Türk Milletinin parasıyla” meydan meydan dolaşıp, konuşsun. O konuştukça, yanında Emine Hanım kafasını sürekli olarak salladıkça, Bilal ve Sümeyye de alkışladıkça, AKP’ nin oyları aşağı doğru gidiyor, demektir…
Anayasamızın 2 inci maddesi; İstediği kadar Türkiye Cumhuriyeti, Demokratik, Lâik ve Sosyal bir Hukuk Devletidir, diye yazsın.Cumhur’un Başı eline Kürtçe Kur’an’ı, yanında Bakara-Makara diye Kur’an’la alay eden Rıza’nın adamı Egemen’i alıp, Minareler süngü, müminler asker diyerek, hilafet sancağını açıyorsa şunu demek istiyor;
“Yemişim senin Demokratik Parlamenter Lâik Sosyal Hukuk Devletini yahu.Bitti o iş. Ben yüzde 52 oyla seçilmişim. Ben Başkanlık düzeni istiyorsam o olacak. Kuvvetler ayrılığı, fren görevi yapıyor. Üç senedir patinaj yapıyoruz be. Bırakın Başkan olayım, Türkiye’yi uçurayım yahu…”
Türk Milleti artık Davutoğlu’nu seyretmiyor bile. Herkes biliyor ki, Davutoğlu adlı biri Türk Siyasetinin geleceğinde olmayacak.Cumhur’un Başı meydanlarda konuşmaya başlayınca, Alaçatı Dutlu kahvedeki televizyondan onu seyreden Arnavut İlhami şunları söyledi;
“Bu adam, daha ne istiyor acaba? Eskiden kira evde oturan garibanın biriydi. Belediye Başkanı oldu, Rahmi Koç ‘Erdoğan’da çuvalla para var’ dedi.
Başbakan oldu; Sarkozy ‘Erdoğan ve Berlusconi çok zengin oldular’ dedi. Avrupa basını, Erdoğan’ı dünyanın en zengin 8 siyasetçisinden biri yaptı.Cumhurbaşkanı oldu hala doymadı yahu, daha da bunun partisine oy verirsem ellerim kırılsın bre…”
Boşnak Ramazan “Hah şimdi yola geldin be” diye seslendi ve devam etti;
“Görgüsüzlüğün böylesini Tito zamanında bile görmedik.Oğlu, nereden geldiği bilinmeyen sadaka parasıyla öğrenci yurdu yapıyor ve utanmadan anasının adını veriyor. Anası da, inşaatın parasını kendi cebinden vermiş gibi, adının o binaya verilmesini kabul ediyor. Baba da, açılışı yapıyor! 87 yaşındayım, böyle görgüsüzlük görmedim. Bunlara oy verenin yatacak yeri yoktur…”
“Uyanın artık uyanın”, diye bağırdı Belediye’den emekli Nazım Bey;
“Yahu bunlar değil miydi, baba-oğul olarak evdeki paraları sıfırlayanlar? Kulaklarımızla duymadık mı, konuştuklarını? Bu konuşmalar için doğrudur denmedi mi? Biz emekli maaşımızla zar-zor geçinmeye çalışıyoruz, bunların yaptırdığı kaçak sarayın bir aylık masrafı 21 MİLYON lira imiş be. Yazıklar olsun. Şimdi de almış eline Kutsal Kitabımızı, milleti bir defa daha aldatacağını zannediyor. Geçti artık, geçti. Türk Milleti gözünü açtı…
Değerli Okurlar;
Bunlar benim bire bir tespitlerim. Konuşanlar, isimlerinin verilmesini kendileri istediler. Türk Milleti üzerine AKP tarafından örtülmüş “Korku Perdesini” yırtmaya başlamış.
Bu gidişin sonu belli. Cumhur’un Başı, yanına ister ailesini, ister Egemen’i, ister saatçi Zafer’i, ister boyunsuz Muammer’i, ister TOKİ ci adaşını alsın, yolun sonu görünüyor.
Aşağıdan baksanız da, yukarıdan baksanız da yolun sonu görünüyor.Şimdi hesap verme zamanı. Kim nereye kaçarsa kaçsın, Türk Devleti onları enselerinden yakalayıp “Vatana hoş geldin Badem” diyecektir…
Sağlık ve başarı dileklerimle