Emin Çölaşan
emincolasan@sozcum.com
9 Mayıs 2015
Sözcü
Beşinci viteste hayır işleri! Al ihaleyi, ver imam hatip’i
Sevgili okuyucularım, hükümetin en büyük projelerinden biri olan İstanbul’daki 3. havalimanı ihalesini kazanan konsorsiyumun ortaklarından Limak Holding’in sahibi Nihat Özdemir, yurt dışından getirmeleri beklenen krediyi Türkiye’de kamu bankalarından aldıklarını itiraf etti.
Aynı Özdemir’in birkaç gün önce Siirt’te yaptırdığı İmam Hatip Lisesini açması ve yurt yaptırıp TÜRGEV’e bağışlaması dikkatimi çekmişti. Törene Tayyip vesaire ile birlikte aile boyu katılmışlardı. Yandaş müteahhit 6 Mayıs 2015 tarihli Hürriyet gazetesinde kendisi anlatıyordu:
“Sayın Cumhurbaşkanımız bana ‘Nihat Bey işlerin hızla büyüyor. Artık 5. vitestesin. Bundan sonra hayır işleri yap. Ölüm yaklaşıyor’ dedi.” Nihat Bey bunun üzerine uyanmış ve Tayyip’in eşinin memleketi olan Siirt’te “Hayır işleri” yapmaya girişmiş!
Kendisinin açıklamalarına göre 3. havalimanını yapıp işletecek olan konsorsiyum, inşaatları yapabilmek için 4,5 milyar Euro (yaklaşık 13,5 milyar TL) tutarında kredi anlaşması yaptı.
Bu kredinin 2,7 milyar Euroluk (yaklaşık 8,1 milyar TL) kısmını Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank sağladı. Geri kalanı ise Türkiye’deki dört özel bankadan kullanıldı.Demek ki dünyaya mega proje olarak ilan edilen havaalanı projesine, büyük uğraşlara rağmen yabancı banka ve finansörler kredi vermeyi reddetmişti.
Sonuçta Özdemir bir yanda kamu bankalarından aldığı krediler sayesinde projenin yapımını sürdürürken Tayyip’in istemleri doğrultusunda Siirt’te 43 milyon liraya İmam Hatip Kız Lisesi ve yurt binası yaptırdı. Okul Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanırken yurdun işletmesi Tayyip’in oğlu Bilal Erdoğan yönetimindeki TÜRGEV’e bırakıldı.TÜRGEV yurda Emine Erdoğan ismini verdi.Tayyip Siirt’te erkekler için ikinci bir imam hatip lisesi yapması konusunda Nihat Özdemir’e talimat verdi.
Bu gelişmeler, özellikle kamu bankalarının bir işadamına böylesine yüksek miktarda ballı krediler sağlaması doğrusu ilgimi çekmişti! Dört yılı ödemesiz 16 yıl vadeli!
Neler olup bittiğini bizim gazetenin deneyimli ekonomi muhabiri Erdoğan Süzer’e sordum…Ve ötesini Erdoğan bana anlattı. İşte onun sözleri:
“Özdemir’in kamu kredisi ile imam hatip ve yurt bağışlarına ilişkin açıklamaları, Türkiye’de son dönemde eleştiri konusu olan “Yandaş işadamları“ tartışmaları ile ülkemiz ekonomisine yurt dışından duyulan güvene ilişkin önemli sinyaller verdi.
İtiraf niteliğindeki açıklamalar, kamu kaynaklarının dolaylı yoldan başkalarına nasıl aktarıldığını da gözler önüne serdi. İşte Özdemir’in itiraflarından benim çıkardığım sonuçlar:
Özel sektör devletten aldığı ihaleleri yapabilmek için bugüne kadar Türkiye’deki bankalar yerine yurt dışından finansman getiriyordu. Kredilerin Türkiye’ye verilmesinde ekonomiye duyulan güven kritik önem taşıyordu. Ancak 3. havalimanı için yurt dışında uzun süre kredi aranmasına rağmen sonunda dönüp dolaşıp Türkiye’den, üstelik de kamu bankalarından kredi alınması Türkiye’ye güvenin azaldığını, yabancı finansörlerin Türkiye’ye para aktarmaya sıcak bakmadığını gösteriyor. Aynı şekilde, mega proje diye sunulan yatırımların yurt dışında krediye değer bulunmadığı da ortaya çıkmaya başladı.
Hükümet daha önce, küresel krizin yaşandığı 2009’da Sabah-ATV ihalesini kazanan ancak yurt dışından ve Türkiye’deki özel bankalardan kredi bulamayan Çalık Grubu’na Halkbank ve Vakıfbank’tan 750 milyon dolar kredi açılmasını sağlamıştı.
Bu operasyon kamu bankalarına hükümet tarafından baskı yapıldığını ve kamu bankaları eliyle yandaş medya oluşturulduğunu göstermişti. Şimdi kamu bankalarına aynı baskının 3. havalimanına dışarıdan para bulamayan konsorsiyum için de yapıldığı izlenimi ortaya çıkıyor. Bu son operasyon, kamu bankalarının yandaş müteahhitlere kaynak kapısı olduğuna ilişkin iddiaları da pekiştirdi.
Devlete havalimanı yapacak olan müteahhitler finansmanı kendileri bulup inşaatları tamamlamaları gerekirken, devletin parasıyla yine devlete iş yapacaklar. Elde ettikleri kâr ise devlete değil, şirketlerin kasasına gidecek.
İhale şartnamesine açıkça, ihaleyi kazanan konsorsiyuma kamu bankalarından uzun vadeli kredi açılacağı yazılmış olsaydı, devlet daha az maliyetle havaalanı sahibi olabilirdi.”
Peki şimdi ne olacak?.. Erdoğan Süzer onu da anlattı:
“Nihat Özdemir’in, ihaleyi veren otoritenin başındaki ismin talimatıyla İmam Hatip Lisesi yaptırması, üstelik de okulun içindeki kız yurdunu Bilal Erdoğan’ın yönetimindeki TÜRGEV’e vermesi ister istemez şu soruyu insanların aklına getiriyor:
Acaba kamu bankalarına ait krediler dolaylı yoldan TÜRGEV’e mi gitmiş oluyor? Ziraat ve Halkbank esas olarak çiftçi ve esnafa, Vakıfbank da KOBİ’lere kredi desteği veriyor zira bu kesimler özel bankalardan uygun şartlarla kredi bulamıyor.
Kamu bankalarının şimdi havalimanı inşaatına açtığı 8,1 milyar liralık kredi, bu bankaların toplam kredi paketinin içerisinden verildi. Dolayısıyla bu durum, üç kamu bankasının asıl kredi vermesi gereken kesimlere daha az kredi açmasına neden olacak.
Başka bir deyişle kamu bankaları BDDK’nın emrettiği oranları tutturabilmek için, kredi isteyen KOBİ’lere, çiftçiye, esnafa, küçük yatırımcıya ve iş kurmak isteyen girişimcilere yönelik kredi musluklarını kısmak zorunda kalacak…”
Yandaşa ihale ver, onlar da karşılığında bol bol imam hatip lisesi yapsın, kız yurtlarına Eminanım’ın ismini versin! Bu bir Türkiye tablosu!
Emin Çölaşan’ın notu: Bu işin perde arkası ve Özdemir’in itirafları 6 Mayıs 2015 tarihli Hürriyet gazetesinin 8. sayfasında yayınlandı. Olayın ayrıntılarını, okul ve yurt inşaatlarının Tayyip’in arzusuyla nasıl başlatıldığını, kredi rakamlarını ve her şeyi Nihat Özdemir anlatmış!