ERMENİ SORUNU *** Türkiye’nin Doğusundaki 1915 Olayları


Yazar: Dr. Onur Öymen,
Emekli Büyükelçi & TBMM Eski Üyesi
Tarih: Nis 25, 2015 

Türkiye’nin Doğusundaki 1915 Olayları

Ermeni Hükümeti’nin 1915 Olayları ile ilgili iddialarına istinaden şu hususlara dikkatinizi çekmek isterim:

Türkler ve Ermeniler yüzyıllar boyunca barış ve uyum içinde bir arada yaşadılar. Oldukça fazla sayıda Ermeni, Osmanlı yönetiminde önemli pozisyonlarda bulunuyordu. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında, 28 yıl boyunca Sultan’ın özel hazinesi olan Hazine-i Hassa’dan sorumlu olan nazırlar Ermeni’ydiler. Osmanlı Hariciye nazırlarından biri Ermeni’ydi. Ermeni meclis azaları, sefirler ve üst düzey bürokratlar vardı.

Birinci Dünya Savaşı sırasında, Çar II. Nikolay’ın çağrısına karşılık olarak, yaklaşık 150.000 Ermeni kökenli Osmanlı tebaası, Türkiye’nin doğu bölgelerini işgal eden Rus güçlerine katıldı.[1]

Bu Ermeniler ve silahlanmış yerli Ermeni grupları, yalnızca ikmal yolları ve depolama tesislerine değil, Türklerin kasaba ve köylerine de saldırdılar. Kadınlar ve çocuklar da dâhil olmak üzere çok sayıda sivili öldürdüler.

1915 yılında Osmanlı Hükümeti, Doğu Cephesi’ndeki Türk güçlerinin kumandanlarının talebi üzerine muharebe alanında yaşayan Ermenileri imparatorluğun güvenli bölgelerine sürmeye karar verdi. Bu tehcir, Ermeni grupların Van’ı ele geçirmesinden sonra başladı.

Karşılıklı öldürme eylemleri ve hastalıklar sonucu çok sayıda Türk ve Ermeni bu dönemde hayatını kaybetti. Buradaki Ermeni kayıpları üzerine çeşitli tahminler mevcuttur. Fransız yazar Pierre Loti, Fransız Dış İşleri Bakanı’na yazdığı mektupta, Ermeni tarafındaki iddiaların fazlasıyla abartıldığını ileri sürmektedir.

Fransız gazeteci ve yazar Jean Schlicklin, 1922’de yayımlanan Angora adlı kitabında, 1919 sonu itibariyle Ermeniler tarafından yüz Türk köyünün yakıldığını ve köylülerin katledildiğini iddia etmektedir.[2]

Türk mercilerin resmi kayıtlarına göre yaklaşık yarım milyon Türk bu dönemde çatışma alanında hayatını kaybetmiştir.[3]

Birinci Dünya Savaşı boyunca, tüm bu çatışmalar, başta İngiliz Propaganda Bakanlığı Wellington House,[4] olmak üzere müttefik propaganda kuruluşları tarafından Türk zulmü olarak sunuldu, ancak Türk kurbanlardan neredeyse hiç söz edilmedi. Bu savaş zamanı propaganda materyalleri, Ermeni soykırımı iddialarını meşrulaştırmak için halen kullanılmaktadır.

Ermenistan’ın ilk başbakanı ve Taşnak Partisi’nin başkanı Katchaznouni, 1923 yılının Nisan ayında Bükreş’te gerçekleştirilen parti kongresinde yaptığı bir konuşmasında, o dönemde yapılan haksızlıklar nedeniyle kendi partisini kınadı.[5]

1948 Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, soykırım tanımını ortaya koymakta ve hangi eylemlerin soykırım olarak yorumlanabileceğini belirleme yetkisine sahip hukuki otoriteleri açıkça belirtmektedir.[6] Ermeni iddiaları, bu sözleşmenin şartları ile meşrulaştırılamaz ve uluslararası toplum ile konuyla ilgili yasal otoritelerin büyük bir kısmı tarafından da kabul edilmemektedir.

14 Mayıs 1999’da Lordlar Kamarası’nda konuşan İngiliz Dış İşleri Bakanı Barones Meta Ramsey of Cartvale şöyle söyler: “…Osmanlı yönetiminin o zamanlar kendi kontrolü altında bulunan Ermenileri yok etmek için belli bir karara varıp eyleme döktüğünü gösteren şüphe götürmeyen bir kanıt bulunmadığı için İngiliz hükümeti 1915 ve 1916 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımamaktadır.”[7]

Bernard Lewis, Justin McCarthy, Stanford Shaw ve Dankwart Rustow da dâhil olmak üzere altmış dokuz Amerikalı tarihçi, 19 Mayıs 1985 tarihli The New York Times ve Washington Post gazetelerinde şu iddialarda bulunan bir bildiri yayınlamışlardı: “…tarihçilerin savaşan ve masum olan arasındaki sorumluyu kesin bir şekilde açıklığa kavuşturabilmesi ve hem Hıristiyanların hem de Müslümanların içinde olduğu büyük sayıdaki Doğu Anadolu nüfusunun tehciri ya da ölümü ile sonuçlanan olayların nedenlerini belirleyebilmesi için henüz keşfedilecek pek çok bilinmeyen mevcuttur.” [8]

17 Aralık 2013’te, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Ermeni halkına karşı yapılan bir soykırımın varlığını açıkça reddetmesini suç sayan İsviçre’nin, ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiği kararına vardı. Mahkeme, soykırımın, özellikle yüksek bir kanıt eşiği gerektiren, oldukça spesifik ve zor tanımlanan hukuki bir kavram olması nedeniyle, tarihsel olarak mutlak kesinlikle açıklanamayan konularla ilgili bir görüş birliği kurmanın zorluğuna işaret etti.[9]

Tarihi olayların politik amaçlar için kullanılmaması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 13 Nisan 2005 tarihinde İngiltere Lordlar ve Avam Kamaralarına önerdiği gibi tarihin tarihçilere bırakılması gerektiğine inanıyorum.[10]

Dr. Onur Öymen, Emekli Büyükelçi & TBMM Eski Üyesi

Makaleyi şu şekilde referans vererek kullanabilirsiniz:

Öymen, O. (Nisan, 2015), “Türkiye’nin Doğusundaki 1915 Olayları”, Cilt IV, Sayı 4, s.72-74, Türkiye Politika ve Araştırma Merkezi (Research Turkey), Londra: Research Turkey http://researchturkey.org/?p=8663&lang=tr

Sonnotlar

[1]Jean Schlicklin, Angora… L’aube de la Turquie Nouvelle (1919-1922), Paris: Berger-Levrault, 1922, p.143.

[2]Schlicklin, Angora…, pp.146-148.

[3]Arşiv Belgelerine Göre Kafkasya ve Anadolu’da Ermeni Mezalimi, ‪Ankara: T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, 1995.

[4]M.L. Sanders & Phillip M. Taylor, British Propaganda during the First World War: 1914-1918, London, 1982.

[5]Ovanes Kaçaznuni, Taşnak Partisinin Yapacağı Bir Şey Yok: 1923 Parti Konferansına Rapor (The Armenian Revolutionary Federation Has Nothing To Do Any More: The Manifesto of Hovannes Katchznouni), İstanbul: Kaynak Yayınları, 2005, p.6.

[6]“Convention on the Prevention and the Punishment of the Crime of Genocide,” [Erişim tarihi 24 Nisan 2015], Şuradan ulaşılabilir:

https://treaties.un.org/doc/Publication/UNTS/Volume%2078/volume-78-I-1021-English.pdf

[7]Baroness Ramsay of Cartvale Speech (Cartvale Baronesinin Konuşması), 14 April 1999, [Erişim tarihi 24 Nisan 2015], Şuradan ulaşılabilir:

http://www.publications.parliament.uk/pa/ld199899/ldhansrd/vo990414/text/90414-09.htm

[8]“Attention Members of the U.S. House of Representatives,” (Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisinin Üyelerinin Dikkatine) New York Times, 19 May 1985.

[9]Dirk Voorhoof, “Criminal Conviction for Denying the Existence of the Armenian “genocide” Violates Freedom of Expression,” (Ermeni “soykırımı”nın varlığını reddetmekten ötürü olan mahkumiyet, insan haklarını ihlal etmektedir). [Erişim tarihi 24 Nisan 2015], Şuradan ulaşılabilir:

http://strasbourgobservers.com/2014/01/08/criminal-conviction-for-denying-the-existence-of-the-armenian-genocide-violates-freedom-of-expression/

[10]“Letter to the British Parliament by the Grand National Assembly of Turkey,” (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin İngiltere Lordlar ve Avam Kamaralarına Mektubu). [Erişim tarihi 24 Nisan 2015], Şuradan ulaşılabilir:

http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/dosya.getir? pDosyaAdi=F1961763298_Buyuk_Britanya_Avam_Kamarasi_ve_Lordlar_Kamarasi.doc

This entry was posted in ERMENİ SORUNU. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *