EĞİTİM *** Altı haftada öğretmenlik; Ver parayı al sertifikayı…

Mahiye Morgul
mahiye@gmail.com
7 Mayıs 2015

Altı haftada öğretmenlik; Ver parayı al sertifikayı…

Milli Eğitim Bakanlığının tayin etmediği öğretmenlere son oyunu böyle; ver parayı al sertifikayı. Tam bir kapitalist tuzak.Sertifika pazarı kurdular. 150 TL veriyorsun, hatta iki sertifika birden alıyorsun, biriyle körlere bril alfabesi diğeriyle sağırlara işaret dili öğreteceksin. Her ikisini birden altı haftada önce siz öğreneceksiniz!

Okul öncesi öğretmenlere açtılar bu kursu. Öğretmeni kendi alanında geliştirme kursu değil. Al bir de bu bulunsun, kandıracağın veli bulursan ona da bununla paralı özel ders ver, diyor. Çocuklarımızı bunlara teslim edeceğiz.

Böyle altı haftalık seminere katılan bir okul öncesi öğretmen arkadaşım var. Kendisi zaten açık öğretimle öğretmen olmuş, özel zihinsel engelli okulunda zor bela bir öğretmenlik bulmuş, ancak olağanüstü çalışkan bir anne, kendi gayretiyle başarılı olmuş, zihinsel engelli çocuklara öğretmen olmuş, orda kendine bir yol açmış, her çocuğu hasta etmeye yönelik bir eğitim programıyla karşı karşıya olduğumuzu görmüş ve bu yönde velileri uyarmaya başlamış bir öğretmendir. Benimle bu süreçte tanışmıştı, adını versem tanırsınız, vermeyeceğim.

Diyor ki, yeni çocuk hastalıkları çıktı ortaya, bunların tedavisi için yeni sertifikalı rehber öğretmenler icad ediyoruz. Sözde öğretmen olacaklar, altı haftalık eğitimle öğrenilecek şeyler değil bunlar. İyileştirecek yerde daha fazla sorun yaratıyoruz. Sonra veliyi psikologa gönderiyoruz, veliler perişan. Çocukları okul eliyle hapçı yapıyoruz, önce hasta ediyoruz sonra ailesine götür psikologa diyoruz. Doktor da dayıyor uyuşturucuyu. Bu eğitim değildir.

Metro’da yanıma Hacettepe Psikoloji öğrencisi bir kızımız oturdu, kitabı açıktı, çalışıyordu. Önümdeki sayfada bilgilerin tasniflendirilmesi hatalıydı, olumsuz cümlelerle olumlu cümleler karışık halde yazılmıştı. Kızımıza söyledim, olumlular bir başlık altında olumsuzlar bir başka başlık altında tasnif edilir, aksi halde akılda tutulamaz, dedim. Böyle bir kitapla psikoloji çalışılmaz, anlattım. Aynı sayfada “algılama” yerine “görme” kavramı kullanılıyordu, bu da yanlıştı. Böyle kavram kargaşasıyla nasıl psikolog olunur, mümkün değil. Kendisi de aldıkları eğitimden memnun değildi. “Biz bile doğru düzgün bir eğitim alamazken, mezunlarımız işsiz bekliyor, altı haftalık kurstan zihinsel engelli öğretmeni çıkartıyorlar. Ne yapacağımızı bilemez haldeyiz” dedi. Doğru söyledi. Okulda Zihin Terörü kitabımda anlattım, bu ay sonunda (2015 Mayıs) Öğretmenlik Meslek Statüsü sempozyumu aynı fakültede yapılıyor! Bu kızımız yeni küresel köleci sistemin emrinde bir fakültede okuyor ve buralarda gençlerimiz böyle harcanıyor. Yeni nesli bunlara teslim edeceğiz!

Bu hafta Beşevler’de verilen MEB Hizmetiçi sertifika kursunda ne var diye merak ettim, Başkent Öğretmenevi bahçesindeki tek katlı binasına gittim. Tayin edilmeyen Sosyoloji ve Felsefe mezunları için “Zihinsel Engelli Öğretmenliği” kursu vardı. Ver parayı al sertifikayı!

Burada odalar bile eğitime müsait değil, alçak tavanlı minicik odalarda 60 yetişkinle 90 dakikalık dersler; oksijen darlığı çekerler, uykuları gelir, bu eğitim değil işkencedir.

Bunları zihinsel engellilere öğretmen diye en ucuza özel rehberlik servislerinde çalıştıracaklar. Rehberlik birimleri zihinsel engelli öğretmeni çalıştırmak zorundalar ve belli ki en ucuz eleman bunlar olacak. Ve siz de okulda disleksi misleksi vesair hastalığa maruz bırakılmış çocuğunuzu bunlara götürüp teslim edeceksiniz. Eti senin kemiği benim, diyeceksiniz, üstüne para vereceksiniz.

Tam bunları yazmam gerekir derken bir genç öğretmen kardeşim “Yeni düzenlemeye göre ne olacak halimiz? Bize senede iki kere sözlü sınav geliyor, yani hesap vermeye sorguya mı çekileceğiz?” diye sordu. Evet aynen böyle, getirecekleri bölücü-tarikatçı anayasayla belediyelere bağlanacaksınız ve o belediyede egemen olan tarikata biat eden köle öğretmen olacaksınız, bu isteniyor; İngiliz işi “aç bırak dinini değiştir” yöntemidir. HDP dahil meclisteki partiler bunun için ortak hareket ediyorlar.

Alavere dalavere 5.sınıfta İngilizce 20 saate çıkartılıyor, geriye 30 saat olan haftalık ders saatinden ne kalır, kaç saat Türkçe Matematik Fen dersi alır bu çocuk, artacak sayıda İngilizce öğretmenimiz var mı, kimse bunları sormuyor. Dışarıdan İngilizce öğretmeni Protestan kızlar gelecek, köylere kadar örümcek gibi saracaklar bizi. İngilizce kitaplarında İngilizce’den başka her şey var, bunlara tepki vermemiş veliler daha, ne oluyoruz diye soran yok.

Trende bunları anlatmak için fakülteli bir kızımıza sohbet başlattım, o hepsinden dertli çıktı. Teknik okulda okuyor, kapatılan Mesleki Teknik Öğretmenliğin yerine açılan okulda okuyor. “Meslek Lisesinden gelenler bizim gördüğümüz konuları biliyor, onlarla bizi birleştirmeleri yanlıştır. Bizim şu anda konularımız teknik lise programı olduğu halde bize yüksek okul diyorlar. Okulların içi boşalmış, yüksek okul diye bizi kandırıyorlar” dedi.

Bu kızımıza “Okulların içi boşaldığı gibi yiyeceklerinizin de yumurtalıklarınızın da içi boşaldı, senin yumurtlamandan ne haber?” diye sordum. Duraladı. “Evet” dedi. “Benimki bir yıl önce bitti. Birçok arkadaşım daha böyle. Doktora gidiyoruz, doktor bize doğum kontrol hapı veriyor, rahimde kistler varsa onları temizliyormuş. Ben bir süre kullandım, ikna olmadım, bıraktım hap kullanmayı, arkadaşlarım hap kullanmaya devam ediyor, ay hali düzelen arkadaşım henüz olmadı” dedi.

Gelin şimdi genç kızlarımız için iki kere düşünelim; onlar bizim torunlarımızın müstakbel anneleridir ve onları biz kısırlaştırdık. Nerede nasıl beslendiklerini biliyor musunuz? İçi boş besin değeri olmayan uyduruk şeylerle açlıklarını giderdiler, ama beslenmediler. Geldik nesillerimizin yok olmasına. Aymazlığımızın sınırı yok!

Geçen hafta sonu Gazi Müzik Öğretmenliği bölümünde 45.yıl buluşması yaptık. 1970 mezunları olarak bir de hüzün yaşadık, okulumuzun temel dersi olan Koro Dersinin bu yıl kaldırıldığını öğrendik. Savunmaya bakın;
“bilgisayarda çıkmadı”. Ne yani, bilgisayara bit mi tahtakurusu mu girdi? Kedi giren trafoları biliyorduk da…

Evet, maalesef, müzik öğretmenliği programları en güvenilir kaleye sızan Mesleki Yeterlilik Kurumu adamları tarafından yıkılıyor. Siz de istemeyerek oldu zannediyorsunuz. Sertifikalı çalgıcı öğretmenler dönemine geçiş için ön adımlar atılmıştır, toplu dersler kaldırılıyor. Eğer Gazi Eğitim gibi müzik öğretmenliğinin kurucu kalesi olan bir kurumda bu dolaplar dönebiliyorsa, mesleğimizi kısırlaştırma operasyonu bilgisayar arızasına bağlanabiliyorsa, diğer eğitim fakültelerine bu numarayı hayda yuttururlar. Bir müzik öğretmeni koro yönetimi eğitimini almıyorsa ona öğretmen bile denilemez.

Demek ki bireysel öğrenmeye dayalı ABD-İngiliz modeli piyasacı müzik eğitimi eli kulağında geliyor. Talep olursa çalgı öğreten piyasa kurslarında çalışabilecek. Onlar için sertifika kursları yoldadır, MYK eliyle kurulan TÜSAK bu iş için çalışıyor, her sanat dalına ayrı yeterlilik kursları belirliyor. Ver parayı al sertifikayı. Sonra bir ödeme de küresel müzik sınav şirketlerine seviye belirleme parası vermeleri gerekecek. Yani bu yıl Gazi’de kaldırılan Koro Dersiyle bölümün varacağı yer orasıdır. Ancak piyasada koro dersi olmayacak, çünkü Koro bireysel öğrenme dersi değildir. “Koro seviyemi belirleyin” diye bir talep olmayacak, buna paralı sınav açamayacaklar, bu dersten para kazanamayacaklar, onun için bu dersi kaldırıyorlar.

Koro dersi olmayan bir müzik öğretmenliği bölümü, eksiktir, kısırdır. Çocuklarımız birlikte müzik dersi yapmaktan ve okul korosunda birlikte türküler marşlar şarkılar söylemekten, yani ruhun gıdasından mahrum kalacaklar, kısır bir eğitim alacaklar demektir.

İşte siyasi partilerin seçim vaadleri ortada, bir tane genç neslimizin her türlü kısırlaştığına dikkati çeken var mı, yok. Kısırlaştırmadığımız ne kaldı?

Toprak kısırlaştı, yükledik fosfatı neyi, verimsizleşti.

Dereler kısırlaştı, sularını barajlara topladık, nehir yatakları verimsizleşti.

Fakülteler kısırlaştı, tam bir eğitim vermiyor, sertifika çöplüğüne döndü yüksek okullar.

Ders kitaplarını çöp resimlerle şişirdik, çocuklarımızın beyinleri çöple şişti, yeni zihin hastalıkları patlıyor.

Genetiği oynadığımız besinlerle soframızı şişirdik, yeni hastalıklar patlıyor, gençlerimiz kısırlaşıyor.

Nesillerimiz kısırlaştırılmaktadır!

Sizce bu durum öyle böyle değil, çok ciddi bir toplu kıyım programıdır.

“Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır” deme noktasındayız. Eğitim, sağlık, tarım, savunma, güvenlik gibi en temel alanlarda ulusun kaleleri çökmüş haldedir. “Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini” diyecek önderlere ihtiyaç vardır.

En cesaretli siyasi önderlik bu seçimlerde Vatan Partisi görünüyor. Orda da bu konularda tam bir açıklama yapılmamıştır. Eğitimle ilgili bir hafta önce Sayın Perinçek basın açıklamasında “Özel eğitim kurumları kamulaştırılacak, ders kitapları yeniden yazılacak” dediği için, Sayın İnci Özdil de bu doğrultuda Mesleki Yeterlilik Kurumunun işleyişine dur diyeceklerini açıklayınca, altına imzamı atarım dedim ve önceki köşe yazımda bunu ilan ettim. Bu açıklamanın ardından bir hafta geçmeden Bilim ve Ütopya dergisinin de sorumlusu olan Vatan Partisi başkan yardımcısı Semih Koray (Bilkent Ün.de halen görevli) tarafından hazırlanan ve Tülin Oygür (Ankara Ün. Diş Hekimliğinden emekli) tarafından basına açıklanan eğitim programında “YÖK’ü ve Üniversite sınavını kaldıracağız” denilmiş ve bununla parti başkanının yaptığı açıklama arasında çelişik bir durum oluşmuştur.

Bu çelişik durumu parti ilgililerine bildirdim, merkez karar kurulunda bu durumu fark edebilecek pek çok eğitimci arkadaşım var, çelişkinin giderileceğinden umutluyum.

Eğitimle ilgili birbiriyle çelişik bu iki görüş bu partide tartışılabilecek durumdadır, diğer partilerde ise eğitimde birliği yerel yönetimlere devrederek (anayasa değişikliği getirerek) bitirecek olan küresel güçlerin hakimiyeti vardır, bu daha vahim bir durumdur.

Gençlerimize ve yeni neslimize sahip çıkmanız dilek ve umuduyla.

7.5.2015
Mahiye Morgül

This entry was posted in EĞİTİM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *