10 Nisan 2015
Rifat Serdaroğlu
TAYYARE ULEMASI
Cumhur’un Başı Erdoğan ne zaman tayyareye binip ayaklarını yerden kesse, içindeki ulema katsayısı tavan yapıyor!
Hele ABD Başkanlarını taşıyan “Air Force One” uçağından daha muhteşem görünen toplantı masasının başındaki taht gibi koltuğa kurulup, kendi elemanları olan gazetecileri karşına alınca öyle bir coşuyor ki, bizim Tayyare Ulemasının yanında, cümle ulemalar çırak kalıyor! Cumhur’un Başı Erdoğan için “sipariş kitap” yazıp köşe dönen yazarcıklara önerim şudur;
Erdoğan’ın havada iken söylediklerini kitap haline getirsinler. Kitap, satış rakamı olarak Yılmaz Özdil’in kitaplarının satışına nal toplatmazsa, ben de bir şey bilmiyorum, demektir. Kitap ismi olarak önerilerim şunlardır;
“Tayyare Uleması”, “Allaha Yakınken”, “Cumhur’un Başı Bulutlara değdi”, “Tayyip Bizi Göklere Götür.”
17 Aralık 2013 de, Türk Tarihinin en büyük Yolsuzluk-Hırsızlık-Rüşvet olayları sebebiyle çok bunalan dönemin Başbakanı Recep, gerekli sıfırlamaları yaptırdıktan sonra Pakistan’a gitmişti. 24 Aralık 2013 te dönüşe geçti.
Dört Bakanı henüz istifa ettirilmemişti! Hala el ele tutunarak, otobüsün üstünde sırıtarak millete el sallıyorlardı! Büyük ve özel uçağının toplantı salonundaki kristal camdan yapılmış masasının etrafına, elemanları gazetecileri dizdi ve sorulara cevap vermeye başladı;
-Halkbank Genel Müdürünün evinden çıkan milyonlarca dolar için şunları söyledi; Halkbank Genel Müdürünün dürüstlüğünden EN UFAK BİR ŞÜPHEM yoktur. Olsa olsa saflığının kurbanı olmuştur! Olayı farklı yerlere çekme gayreti var. Süleyman Bey’de o parayla ilgili makbuz var mı? Ortada makbuz varsa kimsenin söyleyecek bir şeyi kalmaz…
-Reza Zarrab hakkında da tarihe geçecek şu sözleri söyledi;
Altın ihracatı yapan bir zat. Ülkeye katkısının olduğunu BİLİYORUM.
Hayır hasenat işlerine girdiğini BİLİYORUM…
-Zarrab’ın, AB Bakanı Bağış’a çanta ile para taşıdığı görüntüler için şöyle dedi; AB ofisine çantayla girdi, çantasız çıktı, diyorlar. Teslim edilirken bir görüntü var mı? “Çantayla girdi, çantasız çıktı” gibi bir yaklaşım olabilir mi? Böyle bir hukuk var mı? Belki o çantayla kitap falan götürülmüştür…
Dönemin Başbakanı Recep’in dediklerini dikkatle incelerseniz, ne derin bir felsefe ürünü olduğunu görürsünüz. Tüm sözleri hem bir filozof, hem de bir müneccim ’in ağzından çıkmış gibi!
*Evinin dolaplarında ayakkabı kutuları içinde, kaynağı belli olmayan milyonlarca dolar-avro bulunan bir bankanın genel müdürünün ne kadar dürüst olduğunu şappadanak anlayıvermiş! Ağzından bakınca dibi görünecek kadar “AK” olan müdürün birazcık saf olduğunu da bilmiş.
*Zarrab denen İran ajanının ne kadar hayırsever bir insan evlâdı olduğunu, Zarrab’ın işini, altın ihracatı yaptığını, “ermiş” seviyesine ulaşmamış biri nasıl bilebilir ki? Ama o bilir! 77 Milyon kişinin tek tek ne iş yaptığını, ülkemizdeki yerli-yabancı hayırseverleri o bilir, bilmese o yüce makamlarda oturabilir miydi?
*O kadar derin görüşlü ki; rüşveti alan-veren, paraları çantaya eliyle yerleştiren, takibi yapıp görüntüleyen Polisler çantadaki kitapları “Dolar-Avro” olarak görüyorlar, ama o İran hava sahasında bile, çantalarda kitap olduğunu görebiliyor. Göz, göz değil, gece görüş dürbünü gibi…
İşte böyle değerli okurlar;
Cumhur’un başı ile ne kadar övünsek azdır. Dünyada eşini, bulmak mümkün değildir. Bana bir tane olsun, damadını-şoförünü- şarkıcısını Milletvekili yapabileni gösterebilir misiniz? Gösteremezsiniz, asla gösteremezsiniz! Yüz yılda bir gelir böyle kıymetlisi. Kıymetini bilin, yanınızdan ayırmayın…
Sağlık ve başarı dileklerimle