Zahide UCAR
zahide_eucr@hotmail.com
13.01.2015
YOL YAPTI AMAAAA…
YOLA NE OLDU? KAR YUTTU…
Kırk Harami Çetesinin ülkeyi soyup soğana çevirdiğini söylüyorsunuz. Ahlaksız, beyinsiz, kimliksiz, vatansız, psikolojik operasyon elemanları ne diyor?
Çaldıysa yol yaptı(!).. Diyor.
Ahlaksız, dinsiz-imansız, takkeli münafıklar; İyi okuyun bu yazıyı:
Kış kışlığını yaptı. Kar yağışları başladı. Sonra ne oldu? 2015 yılında İstanbul-Ankara yolu 3 gün kapalı kaldı. İnsanlar yollarda mahzur kaldı. Memleketim Kastamonu’da Araç-Küre-İnebolu yolu 2-3 gün kapalı kaldı.
Karla mücadele 50 yıl öncesinden bile daha kötü hale geldi.Ankara-İstanbul karayolunun tek şeritli olduğu yılları bilirim ben. Kızılcahamam’a gelmeden bir Azap Deresi yolu vardı. Tırlara rast gelirseniz arkalarından çıkamazsınız. Dar ve tek şeritli olan virajlı yol buna izin vermez. Bolu dağlarının kışı malum… Üstelik o yıllar kışın kış, karın kar, buzun da buz olduğu yıllardır. Ben o yolun üç gün kapandığını hiç hatırlamıyorum.
Muhalefet kışın kış uykusunda, yazın tatil rahatlığında olduğu için konuyu bir araştırayım dedim.Mücahitlikten Müteahhitliğe terfi eden, sonra müteahhitliği de bırakıp her işten komisyon almaya başlayan MAFYOKRASİ takımı, bu işi de taşerona vermiş. Önce Karayolları Bölge Müdürlüklerinin araba parkını yenilemişler. Sonra’da yolların bakım ve karla mücadele işini taşerona vermişler(!)..
Karayolları Bölge Müdürlüklerine alınan yepyeni araçlar araç parklarında yatmaya bırakılırken, elinde doğru düzgün karla mücadele aracı olmayan taşeronlar da karla mücadele(!) için yollara çıkmış. Hatta bazı taşeron patronların ekip başlarına;
“-Öyle zırt-pırt yollara çıkmayın. Bu araçlar mazot yakıyor.” Diyormuş.Mesela;
Karayolları Bölge Müdürlüğüne dört milyar Türk Lirası gibi bir paraya mal olan bir güzergah bakımı, taşerona beş-beşbuçuk milyar Türk Lirası gibi bir paraya ihale edilmiş. Yol yamama ve onarma malzemelerini de taşerona Karayolları veriyormuş iyi mi? Çünkü taşeron bu malzemeyi üretemiyor(!)..
Karayolları kar ve çetin kış koşulları ile nasıl mücadele edileceği konusunda büyük bir tecrübe sahibidir. Deneyimler toplanır, her yeni gelen personele aktarılır. O nedenle kurum hafızaları çok önemlidir. Çadır tiyatrosunun oyun kurucu cepçileri için kurum hafızasının falan hiçbir öneminin olmadığını, yaşadığımız 12 yıl bize çok iyi öğretti. Onlar çadır tiyatrosunu kurar. Seyirci aval aval bakarken, cepleri boşaltılır? İşte tek odaklandıkları konu budur. Para-menfaat dendi mi, bunlar tavuk görmüş tilkiye döner. Ağızlarının suyu akar.
Karayolları Bölge Müdürlüklerine araç aldılar madem, işi neden taşerona verdiler? İşi taşerona vereceklerdi madem, o zaman neden Karayolları Bölge Müdürlüklerine yepyeni araçlar aldılar?
E, bugüne kadar yaşadıklarımızdan dolayı insan kıllanıyor tabii ki…
Taşeronlar zaten hem yoldaş, hem de mafyokrasiye komisyon vermeye uyumlu?
Ya yeni alınan araçlar?
Oradan da bir komisyon alınmış mıdır acaba?
İşte 2015 yılında kara teslim olan yolların hikayesi budur.Dün para hatırına 301 işçi nasıl madene gömüldü ise, 18 madencimiz madende nasıl boğuldu ise, 2015 yılında da çığ altında ölür. Yollarda üç gün mahzur kalır.İşin garibi artık;
Olanların takipçisi olması gereken yerlerde;
“Ne oluyoruz?”
Diye soracak bir akıl da kalmamışsa..
2015 Mafyokrasi çadır devletinde, bir zır delinin başkanlığında, Küçük Hüsamettin’in gözetiminde, ölümle dans etmeye alışırsınız.Bir işçi maaşının, bir asgari ücretin, bir emekli maaşının bir bardak fiyatı etmediği ÜLKEDE(!),
Saray soytarılarının sarı sendikalarına yamanır, onlara saltanatı, kendinize onursuzluğu layık görürseniz; “Çaldıysa yol yaptı ama…” diyecek kadar aşağılık, hırsızlığı kutsayacak kadar ruh hastası olmanız kaçınılmazdır.
Yol yaptı amaa(!)…
Yola ne oldu?
Kar yuttu.
Kara ne oldu?
Taşeron pisledi…
Tilki Meşrebi
Tilki’nin bir huyu vardır. Girdiği kümesten sadece yiyeceği kümes hayvanını alıp çıkmaz. Diğer kümes hayvanlarını da boğarak telef eder. Yani;
“Ben götüremiyorsam, sana da kalmasın” diyor.Ayrıca tilki asla doymaz. Sürekli çalı dibi, çalı dibi dolaşır. Ne kadar yerse yesin, gene karnı yapışık gezermiş.Mafyokrasi komisyoncularına ne kadar çok benziyor değil mi?