Osmanlı’dan Mağduriyet Devşirmek…

Emre Kongar
ekongar@cumhuriyet.com.tr
12 Aralık 2014 Cuma
Cumhuriyet

Osmanlı’dan Mağduriyet Devşirmek…

Tarihteki ve günümüzdeki bütün zalimler, eylemlerini ve söylemlerini, tarihsel bir mağduriyet ve müstakbel, şaşaalı bir zafer üstüne inşa ederler. Genellikle tarihten devşirilen mağduriyet mukaddes değerler üzerine kuruludur:

Ya din, ya mezhep, ya ırk ya da milliyet gibi.Böylece zulümlerini bir grup ideolojisiyle yaygınlaştırarak ve sulandırarak bireysel sorumluluktan kurtulmaya çalışır… Hem de mukaddes değerler üzerinden destek ve haklılık ararlar.

“İçimizdeki Zalim” adlı kitabımda, zulüm hakkında şunları yazmış ve tarihsel olarak Anadolu topraklarında zulüm gören grupları şu şekilde sıralamıştım:

“Sevgili okurlarım, tarih boyunca din, mezhep, ırk ve milliyet kimlikleri, çoğunluğun zulmüne yol açmıştır…

…Zulümlerin en korkuncu ‘çoğunluk’ tarafından desteklenen zulümdür.
Çünkü ondan kaçacak yer yoktur…

…Burada hiçbir kıvırtmaya, hiçbir saptırmaya başvurmadan, bu topraklarda tarihsel olarak zulme maruz kalan grupları açıkça sıralamak istiyorum.

İlk üç sırada dün de bugün de zulme uğrayanlar var:

1) Kadınlar.
2) Yoksul halk.
3) İktidarın dışında, muhalefette kalmış olanlar.
Daha sonra tarihsel olarak zulme konu olanlar geliyor:
4) Aleviler.
5) Rumlar.
6) Ermeniler.
7) Yahudiler.
8) Kürtler.
9) Düşman işgaline uğrayan tüm topraklardaki ve özellikle Anadolu’daki halk.
10) Bu grupların dışında kalan öteki mazlumlar.” (s.173)

Peki, kimdi bu zulümleri uygulayanlar?
Hiç kuşkusuz bu topraklardaki egemenler, iktidardakiler değil mi?
Özellikle din-tarım toplumlarında geçerli olan din ve mezhep anlayışı, bütün bu zulümlerin temelinde yatan siyasal, toplumsal ve kültürel ideoloji olmuştur.

Cumhuriyet, din ile devleti birbirinden ayırarak din üzerinden egemenliği ve bu egemenliğe dayalı zulmü bitirmeye çalışmıştır. Bugün Osmanlı ve Osmanlı kültürü üzerinden mağduriyet devşirmeye çalışan “Osmanlıcılar” (terim Ali Sirmen’indir), egemenliklerine son veren bu değişime karşı çıktıkları için, “restorasyon” nutukları atıyor, kendi sözde mağduriyetleri üzerinden yeni zulümlere ortam hazırlıyorlar!

This entry was posted in DEVRİM VE KARŞI DEVRİMLER, FAŞİZM, Politika ve Gundem, SİYASİ TARİH. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *