Saygı Öztürk
16 Aralık 2014
Sözcü
Facebook: saygiozturk
Twitter: saygi_ozturk
E-mail: saygi@sozcum.com
Telefonlar dinlendi ve bakın ne oldu
Gana’dan Dubai’ye eşya taşıdığı anlaşılan TC-ABK kuyruk numaralı ULS Airlines Kargo firmasına ait uçak, 1 Ocak 2013 tarihinde saat 06.40’da Atatürk Havalimanı’na indi. Gümrük Müdürlüğü’ne sunulan belgelerde yük mineral sample olarak belirtildi. 4 gün sonra uçakta yapılan tespitte ise net 1.208 kilo külçe altın bulunduğu ortaya çıktı. Yasal olmayan yollardan yurda altın sokulmaya çalışıldığı belirlenmiş oldu.
Bu olayda korunan hatta ortadan bir bölümü kaybolduğu düşünülen altınlar var.Türkiye, konşimentosunda başka, yükü başka olan uçakların inişine alışık. İşte bunun son örneğini dün ortaya koymuştuk. İlginçliğe bakın, uçak yine Libya Hava Yolları’na ait, yükü İran’dan alınmış, yükünün de kivi olduğu belirtilmiş. Ama gerçekte kivi değil, uçakta 4 ton ağırlığında dolar bulunduğu konusunda CHP Genel Merkezi’ne önemli kaynaklardan ihbar ulaşmış.
CHP, işte bu hatayı yaptı
İran’ın Ahwaz havaalanından RQ110601 sefer sayısıyla 12 Aralık saat 01.30’da havalanacak uçak, saat 03.30’da Ankara Esenboğa Havaalanı’na inecekti. CHP Genel Merkezi’ne gelen ihbardan sonra müthiş bir telefon trafiği başladı. Belki de CHP en büyük hatayı bu telefon konuşmalarıyla yaptı. Çünkü, telefonlarının dinlendiğini dikkate almaları gerekiyordu.Ankara’ya inecek uçakta, kivinin alıcısı, Yenimahalle Lalegül Caddesi’nde tarla ürünleri firmasıydı. Adrese bakılırsa, istihbarat kuruluşunun neredeyse kapı komşusu…
Ancak alıcı firmanın telefonu artık çalışmıyor. CHP’ye ulaşan ihbarda gerçek alıcı ise İstanbul Aksaray’da bulunan, adı, telefon numarası da belli bir şirket. Ama gelin görün ki, o telefon numarasını araştırdığımızda karşımıza, hükümetin son dönemde batırmak istediği Bank Asya çıkıyor.
CHP Genel Merkezi’nin görevlendirdiği hukukçu milletvekili Mahmut Tanal, cumartesi-pazarını havaalanlarında uçağın izini sürmekle, ilgili makamlara şikayet dilekçesi yazmakla geçirdi. Çünkü, Ankara’ya gelecek uçağın önce uçuş saatinin değiştirildiği, daha sonra İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’na ineceği bilgisini aldı.
CHP milletvekili, konuyu araştırdıkça kendisine verilen bilgiler kısıtlanmaya, hatta farklı yönlere çekilmeye başlandı. Birileri “iz karartma” peşindeydi. Bu durum, Tanal‘ın uçaktaki paranın Başbakanlığa ait olduğuna ilişkin şüphelerini daha da artırdı.
6 kuruluşa ihbar
Mahmut Tanal, geçen pazar günü Emniyet Müdürlüğü’ne ait 155, Gümrükler Genel Müdürlüğüne ait 136 numaralı telefonlara ihbarda bulunmakla yetinmedi, ilgili kuruluşlara yazılı olarak da başvurdu. CHP Genel Merkezi’ni ayağa kaldıran ihbar niçin önemliydi. Bunu, milletvekili Mahmut Tanal‘ın ilgili bakanlıklara yaptığı ihbar dilekçesinden okuyalım:
“İhbar konusu olay; 13.12.2014 tarihinde İran İslam Cumhuriyeti’nin Ahwaz İlinden 01:00’da kalkacak olan Libya menşeili RQ 110601 AW sefer sayılı Buraq Air firmasına ait uçağın 03:30’da Ankara Esenboğa Havalimanı’na geleceği yolundadır. Ancak son bir değişiklikle uçuşun ertelenerek yine 13.12.2014 tarih gelen veya geleceği beklenen ani bir değişiklikle kuyruk numarası EY olarak değiştirilerek Sabiha Gökçen Havaalanı’na ineceği şeklinde uçuş planı değişikliği yapıldı. Bu şekilde de üzerindeki şüpheyi artıran bu uçakla Türkiye’ye kivi yükü getirildiği beyan ediliyor. Ancak beyanlar doğru değil.
Uçakta asıl taşınan büyük miktarda dolar türü paradır. Bu paralar ile büyük çaplı salgına, kitlesel ölümlere sebebiyet verebilecek biyolojik maddelerin, Türkiye’ye kaçak olarak sokulmak istendiği, bunun da terörist grupların finansmanı, kara para aklama, kaçakçılık, terörist faaliyet gerçekleştirme amacıyla yapıldığı şeklindedir.”
Hukukçu milletvekili, işlenen suçları kanun maddelerini de sıralayıp ilgili makamlara bildirdi bildirmesine ama sadece Gümrük yetkilileri, konunun üzerinde önemle durulduğunu kendisine söyledi. Diğer kuruluşlardan ise ses çıkmadı.
17 Aralık’ı onlardan dinleyin
Dalga dalga sürdürülen “Ergenekon” operasyonu gibi, cemaate dönük operasyonlar da değişik aralıklarla sürdürülecek. Bu süreçte, cemaat mensuplarının “gizli tanık” ifadeleriyle suçlanabileceğini, hatta bazı faili meçhul cinayetlerin de üzerlerine atılabileceğini göz ardı etmeyelim.17 Aralık 2013, bakanlar ve çocuklarının karıştığı yolsuzluk, rüşvet, karapara operasyonunun başladığı gündür.
Olayı soruşturan savcılar, emniyet mensupları apar-topar görevden alınmıştı. 18 Aralık 2002, değerli bilim adamı Dr. Necip Hablemitoğlu‘nun Ankara’da evinin önünde öldürüldüğü tarihtir. AKP hükümetinin göreve gelmesinden sonra öldürülen Necip Hablemitoğlu‘nun katilleri hâlâ yakalanamadı. Ne Necip Hablemitoğlu‘nu, ne de 17 Aralık yolsuzluk olayını unutmayalım.
Hatırlamak ve gerçek durumu mu öğrenmek istiyorsunuz: Çarşamba günü Türkiye Barolar Birliği’nde, 17 Aralık operasyonunu gerçekleştiren dönemin Organize Suçlar Şube Müdürü Nazmi Ardıç‘ı, Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu‘yu, Mali Şube Büro Amiri Mehmet Akif Üner‘i mutlaka dinlemelisiniz
Yukarıdaki habere geçmişe giderek katkıda bulunmak isterim
Kriminal olayların takip edilmesi için şöyle bir deyiş vardır ;
“SUÇLUYA ULAŞMAK İÇİN PARANIN İZİNİ SÜR”
Biz de bu deyişe uyarak gerilere gidelim ;
Naci Kaptan
06.01.2013
Milliyet
ULS’ye 195 milyon dolarlık ceza gelebilir
Atatürk Havalimanı’na inen Türk kargo şirketi ULS Havayolları’na ait uçakta çıkan 1,5 tonluk altının değerinin 65 milyon dolar olduğu ortaya çıktı.
İbrahim YILDIZ /(DHA)
Yapılacak olan tahkikat sonrası ULS kargo şirketi suçlu bulunursa şirkete altın değerinin üç katı yani 195 milyon dolarlık ceza verilebilir.ULS kargo havayollarına ait Airbus A300B4-203F uçağından çıkan 1,5 tonluk altın esrarını koruyor. Sis nedeniyle Sabiha Gökçen’e inecekken Atatürk Havalimanı’na divert eden TC-ABK tescilli uçak indikten sonra gümrük ekipleri tarafından denetim yapıldı. Evraklarının eksik ve orijinal olmaması nedeniyle apronda uçak mühürlendi. Beş günden beri mühürlü bir şekilde apronda bekletilen uçağın başında özel güvenlik görevlisi nöbet tutuyor. ULS Havayolları operasyonlarını Sabiha Gökçen Havalimanı üzerinden gerçekleştirirken, 1 Ocak günü yoğun sis nedeniyle kargo uçağının divert ederek Atatürk Havalimanı’na indiği ortaya çıktı.
ALTIN DEĞERİNİN ÜÇ KATI CEZA GELEBİLİR
Gümrük kurallarına göre yapılacak tahkikat sonrasında ULS Havayolları suçlu bulunursa yakalanan kaçak altının üç katı değerinde ceza kesilebiliyor. Altının toplam değerinin yaklaşık 65 milyon dolar olduğu belirtilirken, şirkete kesilebilecek cezanın ise 195 milyon dolar olabileceğine dikkat çekiliyor.
***
Olay sadece bununla bitmiyor , bakın daha neler oldu ;
cumhuriyet.com.tr
07 Temmuz 2014 Pazartesi
“15 günde 292 kg altın buharlaştı mı?”
Rıza Sarraf’ın, yasadışı altın ticaretiyle ilgili savcılık gümrük personeli hakkında takipsizlik kararı verdi. Bu dosyayla ilgili ayrıntılar açıklayan CHP’li Umut Oran, yeni bir iddiayı gündeme getirdi. Umut Oran, “ULS Havayollarının kargo uçağında 1,5 ton altın varken altın durduğu yerde çekti mi, 15 günde 292 kg altın buharlaştı mı nereye gitti?” diye sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, geçen hafta Varan-1 diyerek bazı ayrıntılarını açıkladığı 1,5 ton altın taşıyan gizemli uçakla ilgili Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye ikinci soru önergesini de sundu.
Önergesinde, 1 Ocak 2013 tarihinde saat 06.40’da Gana’dan havalanan ve Babek Zencani tarafından kiralanan ULS Havayollarına ait TC-ABK KZU755 sefer sayılı kargo uçağının Atatürk Havalimanı’na (AHL) indiğini anımsatan Umut Oran, “Uçakta şüphe üzerine yapılan arama sonrasında 1500 kg altın olduğu beyan edilmiş ancak bu tarihte bu altının kime ait olduğunu gösteren özet beyan, konşimento veya hiçbir fatura ilgili gümrük müdürlüğüne sunulamamıştır” dedi. CHP’li Umut Oran’ın Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı’ya yönelttiği sorular şöyle:
Dışişleri Bakanı 7 gün sonra neden devreye girdi?
– 10 Ocak 2013 tarihinde sizin adınıza Daire Başkanı Önder Göçmen imzasıyla düzenlenen 74428289.120.02.GH sayılı bir yazıda Dışişleri Bakanlığı’nın 08.01.2013 tarihli 9747144 sayılı yazısında eksik ve sahte evrak nedeniyle Atatürk Havalimanında tutulan 1,5 ton altın taşıyan uçak ile ilgili bakanlıklarında gerçekleştirilecek bir görüşmede ele alınmak üzere bakanlığınızda bulunan tüm bilgilerin talep edildiği ifade edilmektedir. Dışişleri Bakanlığı eksik veya sahte evrak nedeniyle mühürlenen her uçak hakkında özel bir toplantı yapıp sizden bilgi istemekte midir?
– Dışişleri Bakanlığı 2002 – 2013 yılları arasında eksik veya sahte evrak nedeniyle alıkonulan kaç uçak hakkında Bakanlığınızdan bilgi istemiştir?
15 günde 292 kg altın buharlaştı mı?
– 16 Ocak 2013 tarihinde AHL Kargo Gümrük Müdürü Selvet Kaplan imzasıyla İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’ne yazılan B.21.04.BMD.0.11.46.04.120.99 [2013/ULS] – 172 – 1786 sayılı yazıda, aynen “ULS Airlines Cargo firmasına ait uçağa gidilmiş ve fiziki muayene sonucu eşyanın cins, nevi ve nitelik itibariyle beyana uygun olduğu görülmekte beraber eşyanın ağırlık olarak 1500 brüt kg beyan edilmesine rağmen 1283 brüt kg geldiği, 1500 kg net kg beyan edilmesine rağmen 1208 net kg olduğu tespit edilmiştir” denilmektedir. 1 Ocak ile 16 Ocak 2013 tarihleri arasında altın çekmiş midir? Altın çekebilen bir materyal midir? Geçen süre içerisinde 292 kg altın çürüyerek buharlaşabilir mi? Bu 292 kilo altına ne olmuştur?
Herşey ortada Kargo Müdürlüğü’nün tereddüdü neden?
– Aynı tutanakta “14.01.2013 tarihli, 118/1311 sayılı yazımızla firmadan istenilen konsolosluk tastikli mahreç ülke çıkış beyannamesi, konşimento, fatura 16.01.2013 günü saat 17.00 itibariyle müdürlüğümüze sunulamamıştır ve halen uçak AHL apron sahasında bekletilmektedir” denilmekte daha sonra da hangi yönde işlem yapılacağı hususunda “tereddüt” hâsıl olduğu için Bölge Müdürlüğü’nden talimat beklendiği bildirilmektedir. Tarihsiz ve sahte olduğu yönünde ciddi şüphe uyandırıcı konşimento sunan, daha sonra farklı bir konşimento ortaya çıkartan, 1500 kilo beyan ettiği altın “çekmek suretiyle” 1208 kiloya düşen, 292 kilo akıbeti belirsiz altın olduğu ve bu altınların kaçak olarak yurda sokulduğu şüphesi uyandıran, malın satıcısı ve alıcısı konusunda tereddüt hâsıl olan ve Konsolosluktan bu belgelerin gerçekliğini gösteren hiçbir belge sunamayan bir taşıyıcı firmaya ne yapılacağı hususunda nasıl bir tereddüt bulunmaktadır? Son derece sıradan ve hukuken belirli işlemler yapılması gerekirken, bu konuda tereddüt hâsıl olduğu için işlem yapamayan Gümrük Müdürü hakkında hangi adli veya idari işlem tarafınızca başlatılmıştır?
Bu kadar usulsüzlük varken uçağa hareket izni nasıl verilebildi?
– 17 Ocak 2013 tarihli İstanbul Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Tevfik Usta imzalı, 76107777-120.02 [2013-3357] sayılı AHL Kargo Gümrük Müdürlüğü’ne hitaben yazıla cevabi yazıda ULS Airlines Cargo firmasına ait TC-ABK tescil işaretli KZU-755 sefer sayılı uçağa “Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na temas eden bir hususa rastlanmadığından” hareket izni verilmesi talimatı verilmiştir. Sahte evrak sunan, 1500 kilo altın taşıdığını beyan etmesine rağmen muayenede içinden 1208 kilo altın çıkan bir uçağa hareket izni veren bölge müdürü hakkında tarafınızca hangi işlem yapılmıştır?
Evrakta sahtecilik, kaçakçılık gibi çok ciddi ve savcılıkça incelenmesi gereken suç şüpheleri ortada dururken bütün delilleri ve soruşturmanın sıhhatini yok edecek böyle bir emrin verilmesinin sebebi nedir? İlgili Bölge Müdürü’ne uçağa hareket izni verilmesi yönünde sizin veya müsteşarınızın yazılı veya sözlü bir talimatı olmuş mudur? Bu talimat sizin veya müsteşarınız bilgisi dahilinde mi verilmiştir?
Varan-1’de ne vardı?
Oran geçen haftaki soru önergesinde de Yazıcı’nın olaydan bir ay sonra verdiği soruşturma talimatında müfettişi yönlendirecek biçimde “uçağın transit eşya taşıdığını, Dubai’ye gittiğini, akaryakıt ikmali için İstanbul’a iniş yaptığı” ifadelerine yer verdiğini açıklamıştı. Oran, Gana’dan Dubai’ye gidecek uçağın neden İstanbul aktarmalı uçarak 4 bin 53 km fazladan yol yaptığının da açıklanmasını istemişti.