Saygı Öztürk
19 Kasım 2014
Sözcü
Facebook: saygiozturk
Twitter: saygi_ozturk
E-mail: saygi@sozcum.com
Parti polisi dönemine geçiliyor
Paralelci, mara-lelci” diye diye emniyetin çok kıymetli elemanları meslekten koparılıyor. Bakanlar, bakan çocukları, iş adamlarıyla ilgili araştırma yapan polis müdürleri de, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları da, dinlemelerde imzaları bulunan hakimler de bir anda “paralelci” damgasını yedi. Daha önce isimleri hırsızlığa, yolsuzluğa karışan bürokratlar da, şimdi kendilerini aklayabilmek için başına ne geldiyse “paralelciler” yüzünden geldiğini öne sürüyorlar. Yani onca müfettiş raporları, mahkeme kararlarını bile “paralelcilere” bağlıyorlar. Tabii yersen!
Önceki gün TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçesi görüşülüyordu. Milletvekilleri, Bakan Efkan Ala’ya yönelttikleri sözlü sorulara olduğu gibi yazılı sorularına da cevap alamıyor. CHP Milletvekili Hurşit Güneş, cevap alamadığı her biri birbirinden önemli 8 önergesini bakanın masasına bıraktı ama bakan, milletvekillerini önemsemediği için diğerleri gibi bu sorulara da yine cevap vermeyecektir.
“Evinize, ülkenize dönün”
Hafta başında Emniyet’te yaşanan olayı anlatayım. Polis Akademisi’ne AKP döneminde yerleştirilen binin üzerinde öğrencinin yanı sıra ikili anlaşmalar uyarınca akademiye 300 civarında yabancı uyruklu öğrenci alınmıştı. Bu öğrencilere “Dolaplarınızı boşaltın, eşyalarınızı toplayın. Herkes evine, ülkesine dönsün. Bir daha gelip gelmeyeceğiniz belli değil” denildi. Şimdi bu öğrenciler ortada bırakıldı.
Güvenlik soruşturmaları, arşiv araştırmaları yapılarak alınan yerleştirilmeye bile güvenmemek gerekiyormuş. Evine gönderilen öğrencilerin yerine tamamı AKP il ve ilçe başkanlarının referansıyla 2 bin 500 öğrenci alındı. Şimdi bu öğrenciler akademide 6 ay eğitim gördükten sonra komiser yardımcısı olarak atanacak. Hani bakan, “Piramit bozuldu. İhtiyacın çok üstünde amir yetişiyor” diyor ya, bu piramidin AKP döneminde bozulduğunu söylemiyor.
“Yandaş polis, Ak Polis”
Şu anda il emniyet müdürü, daire başkanı, genel müdür yardımcısı ve diğer ihtiyaçlar için kadro 646 kişi… Bugün bu görevlere atanabilecek durumda olanların sayısı ise bin 154… Ancak gelin görün ki, bu kadar emniyet mensubu olmasına rağmen, bu kadar görevli arasından İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne, daire başkanlıklarına müdürler değil vali ve kaymakamlar atanıyor.
“Piramit tersine dönmüş” denilip, müstakbel birim amirleri dışındaki 6 yıl kıdeme sahip 1. sınıf emniyet müdürlerine zorunlu emeklilik getiriliyor, idareye bu süreyi ikişer yıl uzatma yetkisi de veriliyor. Bunun anlamı, “hükümete tabi olan, partiye hizmet eden kalır; devletin polisi olanlar ise emekliye sevk edilir” demektir. İstenen “yandaş polis, Ak polis” olunmasıdır.
İlçe emniyet müdürlüklerine 2. sınıf emniyet müdürlerinin görevlendirilmesi planı da “tenzili rütbe” olarak değerlendirilebilir. Çünkü, bugün aynı görevi 3 ve 4. sınıf emniyet müdürleri yürütüyor.
Cezayla hizaya getirme…
Emniyet Disiplin Tüzüğü, en katı hükümleri taşır. Ancak disiplin cezası vermenin de yolları var. AKP, şimdi emniyet mensuplarını tam anlamıyla istediği yola ve yöne çekebilmek için düzenleme yapıyor. Tüm birim amirlerine, polise disiplin cezası verme ve disiplin soruşturması açma yetkisi veriliyor. Amaç, yandaşların birim amiri olarak görevlendirildiği polis teşkilatını kolayca tahakküm altına alabilmek…
Yönetim, istediği zaman istediği personeli, istediği yerde görevlendirebilecek. Haksızlığa uğradığını düşünen personelin yargıya başvurup hakkını aramasının yolu ise kesiliyor. İşte bu maddeyi konuştuğumuz deneyimli bir emniyet mensubu, “Bu hüküm bile tek başına ‘devlet polisi’nden ‘parti polisi’ne geçildiğinin en önemli göstergesi… Partiye itaat etmezsen kış ortasında, başka bir il’e gönderilebilirsin.
Tüm rütbeler arasında, bir üst rütbeye terfide mülakat ve yazılı sınavlar getiriliyor. Terfi için bu da yeterli görülmüyor, Rütbe Terfi Kurulu’ nun “olur”u alınmadan bu sınavlarda başarılı olmak da terfi için yeterli olmayacak.
Rütbe terfi süreleri müdürlüklerde kısaltılıyor. En dikkat çekici olanı ise 2. sınıf emniyet müdürlerinin “bekleme süresinin” bir yıl olarak belirlenmesi… Böylece “Res’en emeklilik potasına” bir an önce sokulmuş oluyorlar. “Yandaş” ise hükümet tarafından il emniyet müdürü ve daire başkanlığına getirilebiliyor.
İstenmeyen personel, şimdi hukuksuz olarak “depo görevi” yani hiçbir görev verilmeden “bankamatik müdür”lük yaptırılıyor. Yeni düzenlemede “müdüriyet emri, AR-GE nöbet görevi” gibi görevlere hukuki zemin hazırlayacak maddeler düzenleniyor. Soruşturma ve disiplin cezası vermek kolaylaştırılıyor, “aylıktan kesme” ve üst cezayı alan personelin res’en emekli edilebilmesinin de yolu açılıyor. Terfi kurullarının yıl içerisinde birden fazla toplanabilmesi öngörülüyor.
Açıkçası “reform”, “piramidi tersine çevirmek” adı altında, devletin polisi, “parti polisine” dönüştürülmek isteniyor. O polisler mi yolsuzlukla, rüşvetle, hırsızlıkla mücadele edecek?