HABEREyorum
CUMbaşbakan Erdoğan ve AKP iktidarı 12 senedir Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak, toplumsal huzuru bozarak çatışmalara zemin hazırlamak için sürekli olarak toplumu mezhep , inanç ve ırk aidiyeti söylemleriyle böldüler.
Toplumu ayrıştırarak birbirlerine düşman kıldılar.
Rüzgar ekmişlerdi ,şimdi fırtına biçiyorlar.
Suriye’deki terör örgütlerini besleyip barındırıp silahlandırmışlardı.
Şimdi akrep yuvasından çıktı ve Türkiye’yi sokmaya çalışıyor.
CUMbaşkan Erdoğan Suriye ile olan kişisel kavgası ve yolsuzluklarını örtmek adına
TSK’yı Suriye’ye batağına itikliyor.
Vatan evlatları bize ait olmayan bir savaşta ölüme yatırılıyor.
Ve Türkiye,
İktidarda kalmak uğruna,
Cumbaşbakan ve AKP’nin hırsına kurban ediliyor.
Çıkan terör olaylarında ;
Komşu komşuyu kesiyor, kurşunluyor , yakarak öldürüyor.
Bölücü kürtçüler ,PKK el birliğiyle yüzlerce okul yaktı.
Atatürk büstleri ve Türk bayrakları saldırı altında .
Karakollar basılıyor,kurşunlanıyor,polisler öldürülüyor.
Bayrakları yakanlar , Atatürk heykellerini parçalayanlar,
Hükümet ve polis tarafından sadece seyrediliyor.
Onlarca Kürt ayaklanmasından sonra
Türkiye 21.yüzyılda tekrar bir Kürt ayaklanması yaşıyor.
Ve bu yapılanların Kobani için yapıldığı söyleniyor.
Konu Kobani ise neden Türk Bayrağı ve Atatürk’e saldırılıyor.
Neden kamu kurumları , kamu araçları yakılıp yıkılıyor.
Neden Banka ATM’leri ve iş yerleri soyulup talan ediliyor.
Hükümet acz içinde.
Türkiye derin bir kaos ve toplumsal kavgaya itiliyor.
Naci Kaptan
11.10.2014
24.02.2014
Yeniçağ
Bilinçli istikrarsızlaştırma planı var!
Yurt Partisi lideri Sadettin Tantan’dan önemli uyarılar geldi: Zayıf düşürülmüş bir ülkeye her talep dayatılır! Türkiye planlı bir şekilde istikrarsızlaştırılıyor
Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, küresel sermaye güçlerinin Türkiye’yi hedefe koyduğunu belirterek, “Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması için yapılan plan hayata geçiriliyor. Türkiye kaosa itiliyor. Bulunduğumuz bölgede en kırılgan, en zayıf bir noktadayız. Siyasi açıdan halk nezdinde güvenini, uluslararası alanda itibarını yitirmiş konumdayız. Halkın da siyasetten kopması, Türkiye’yi büyük risklerle karşı karşıya bırakıyor. Zayıf düşürülmüş Türkiye her türlü talebi yerine getirmekle karşı karşıya kalabilir” uyarısında bulundu. Tantan, Türkiye’nin güvenliği ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
Türkiye’nin güvenliği
“2007’deki Dağlıca baskınından sonra Türkiye’nin güvenlik ve tehtid algılaması değişti. Başbakan, Dağlıca’dan sonra ABD’ye gidip, Başkan Bush ile görüştü. Türkiye’nin PKK ile ilgili güvenliğini eski NATO Başkomutanı Josep Ralston’a verdi. Türkiye de Edip Başer’i atadı. PKK ile Oslo görüşmeleri bu süreçte başlatıldı. Bu iktidar bu sürece nasıl geldi. Oslo’da PKK ile Türkiye’nin karşılıkla masaya oturtulmasının altında açıklanmayan gizli bilgilerde PKK’nın malvarlıklarının korunması gündeme geldi mi. PKK’nın Kandil’de korunması gündeme geldi mi. PKK’nın Orta Doğu’da kullanılması için Kandil’e hiç bir harekette bulunulmaması gündeme geldi mi. Bunları sorgulamamız gerekiyor.”
Aklama yasası
Tantan, PKK ile yürütülen pazarlıklarla paralel olarak türkiye’de bazı gelişmelerin yaşandığına dikkat çekerek, “AKP’nin, PKK’nın ve cemaatlerin malvarlıkları süreç içinde giderek büyüdü, etkinlikleri de gelişti” yorumunda bulundu. İktidarın dış politikadaki “taşeron” konumunu da sorgulayan Tantan, AKP iktidarında anayasa, kanun ve hukuk kurallarının hiçe sayıldığını belirterek, “Başbakan, iktidara geldiğinden bugüne kadar bütün uygulamalarında yasal altyapıları hiçe sayarak hukuk dışı davrandı. ‘Ben yaptım, ben emir verdim’diye. Son çıkartmaya çalıştığı MİT Yasası ile geçmişte işlediği bütün suçları örtbas etmek istiyor. Özellikle Oslo süreci, PKK’nın siyasallaşması, Suriye ile olan ilişkilerindeki hukuksuzluk, kanunsuzlukları temizlemek için. MİT için yapılmak istenen bir şey yok aslında. Kendi yaptıkları hukuksuzlukları örtmek için yasal düzenleme yapmaya çalışıyorlar” dedi.
PKK’nın terör eylemine dönüştürdüğü Kobani gösterilerinde 38 kişi hayatını kaybetti.
Olaylarda 4 kişi linç ve 3 kişi yakılarak öldürüldü.
PKK’nın provokasyonuyla terör eylemine dönüşen protestolarda bugüne kadar Diyarbakır’da 10, Mardin’da 5, Siirt’te 3, Van, Muş, Batman, İstanbul ve Adana’da birer kişi öldürüldü. Hayatını kaybeden 23 kişinin isimleri belli oldu. Ölenlerin 4’ü linç edilerek, 3’ü yakılarak ve 2’si çatıdan atılarak öldürüldü.
ÇOĞUNLUĞU KARŞI GRUPLAR TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ
Bu kişilerin nasıl öldüğüyle ilgili soruşturmalar devam ediyor. Ancak Al Jazeera muhabirlerinin görgü tanıkları ve resmi açıklamalardan derledikleri bilgilere göre şimdiye kadar yaşamını yitirenler daha çok karşıt gruplar tarafından öldürüldü.
DİYARBAKIR’DA ATEŞLİ SİLAHLAR ÖNE ÇIKTI
Diyarbakır’da ölen 10 kişiden iki kişinin kimliği tespit edilemedi ancak ölenlerin dördü Hüda-Par’a yakın Köy-Der’e düzenlenen saldırı sırasında hayatını kaybetti.
3 KİŞİ LİNÇ EDİLDİ VE YAKILDI
Diyarbakır’da öldürülen dört kişi; Turan Yavaş, Hüseyin Ahmet Dakak, Hasan Gökgöz ve Riyat Güneş Hüda-Par’a yakın İslami STK’larda çalışan isimler.Bu STK gönüllüleri dernek binasındayken, başka bir grup dernek önünde toplanarak gösteri yapmaya başladı. Tanrıkulu’nun anlatımlarına göre, dernek binasındakiler kendilerini taş ve sopalarla korumaya çalışırken, karşı binalardan da ateş edildi.
2’Sİ ÇATIDAN ATILDI
Hüseyin Ahmet Dakak, Hasan Gökgöz ve Riyat Güneş ise dernekten kaçarak yan caddede bir eve sığındı. Grup evin çevresini sararak üç kişiyi içeride linç ederek öldürdü. İki kişi üçüncü kattan aşağı atılırken, birisinin cesedi kısmen yakıldı, birinin ise boğazı kesildi.
DİYARBAKIR’DA ÇATIŞMALAR DA ÖLÜMLERİN NEDENİ
Diyarbakır’daki olaylarda ölenlerden biri de 19 yaşındaki Süleyman Kale. Görgü tanıklarının ifadelerine göre Kale, Bağlar ilçesindeki Lezgin Avcı Caddesi’ndeki gösteriler sırasında silahla vuruldu. Ağır yaralanan Kale kurtarılamadı. Kale yaralandığı sırada, göstericiler ve Hüda-Par’a yakın gruplar arasında çatışma vardı.
YOLDAN GEÇERKEN ÖLDÜ İDDİASI
Olaylarda ölen 55 yaşındaki Mahmut Enes ise, Hüda-Par’a yakın kaynaklara göre, Sur ilçesinde eşiyle birlikte yürürken Hüda-Par’lı sanılarak saldırıya uğradı.HDP’nin organize ettiği saldırılardan birinde Hüda Par’lı bir genç, kafası taşla ezilerek öldürüldü.
NASIL ÖLDÜĞÜ ANLAŞILAMAYANLAR DA VAR
Yusuf Tokur, Mahsun Çoban da Diyarbakır’daki olaylarda ölenler arasında. Ancak polis de, görgü tanıkları da ölümlerin nasıl meydana geldiğini bilmiyor.
VAN’DAKİ ÖLÜMÜN NEDENİ BİNA YAKILMASINA TEPKİ GÖSTERMEK
Van Valisi Aydın Nezih Doğan, Van’da ölen Hamdi Caner’in bir binanın yakılmak istenmesine tepki gösterdiği sırada öldüğünü söyledi ancak detay vermedi.Al Jazeera Van muhabiri Fatih Sevinç’e göre Caner, inşaatı süren Bedüzzaman külliyesinin yakılmasına tepki gösterdi, göstericilerle tartıştı, ardından polis müdahalesi de oldu ve o arbede esnasında göğsünden vurularak öldü.
MARDİN’DE HEM LİNÇ, HEM ÇATIŞMA
Al Jazeera Diyarbakır muhabiri Mahmut Bozaslan’a göre, Mardin Dargeçit’te ise gösteriler sırasında grup ve polis çatışmaya başladı. Bu sırada silahlar patladı. Başlarından vurulan yaşındaki Sinan Toprak ile Bilal Gezer, Midyat Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı ve hastanede hayatlarını kaybetti. HDP’ye yakın yayın organlarında ölen göstericilerin zafer işareti yaparken fotoğrafları yayınlandı. Aynı kaynaklar, silahı ateşleyenlerin Hüda-Par’lı olduğunu iddia etti.
Kızıltepe’de ise yol kesen grupların barikatlarını geçmek isterken iki çocuğa çarpıp yaraladıktan sonra kaçan 22 yaşındaki Kerem Karaaslan, kimliği açıklanmayan kişiler tarafından takip edildi. Karaaslan, Derik ilçesi girişinde tabanca ile vurularak öldürüldü. Karaaslan’ı öldüren kişinin daha sonra polise giderek teslim olduğu belirtildi. Ancak saldırganların kimlikleri açıklanmadı.
MARDİN’DE İKİ YABANCI ÖLDÜRÜLDÜ
Al Jazeera muhabiri Mahmut Bozarslan’ın bildirdiğine göre, ölen 23 kişiden ikisi Suriye uyruklu Abdullah Muhammed Latif ve Suudi Arabistan vatandaşı Fehad İbrahim Elduveric. İki arkadaş 8 Ekim 2014 günü öğleden sonra bir grup tarafından kaçırıldı.Kürtçe ve Arapça konuşan ve aynı zamanda sakallı olan iki yabancı, yakınlarını arayarak kaçırıldıklarını söyledi. Akşam saatlerinde ise Latif ve Elduveric’in kurşunlanmış cesetleri bulundu. Araçları da yakıldı.
VARTO’DA GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ATEŞİ Mİ?
Muş Varto’da hayatını kaybeden Hakan Bursur’un ölüm nedeni bilinmiyor.
KURTALAN’DA İKİ KİŞİ ÇATIŞMA SIRASINDA ÖLDÜ
DHA’nın haberine göre, Siirt Kurtalan’da iki gösterici 17 yaşındaki Yusuf Çelik ve 35 yaşındaki Mehdi Erdoğan, işyerlerine saldırdıkları kişiler tarafından öldürüldü.Siirt il merkezinde de IŞİD’i protesto gösterilerine katılan 17 yaşındaki Davut Nas ateşli silahla vuruldu, götürüldüğü hastanede öldü.
BATMAN’DA SİLAHLA ÖLÜM
Batman’da, ailesini ziyaret için İstanbul’dan gelen Emrah Demir adlı 23 yaşındaki kişinin vurulma anının da görüntülendiği iddia edildi ancak görüntüler netlik taşımıyor. İddialara göre Demir, göstericilerin üzerine ateş açılması sonucu öldü ancak ateşi kimin açtığı henüz belli değil.
İSTANBUL’DA POMPALI TÜFEK KULLANDILAR
8 Ekim 2014 Çarşamba akşamı İstanbul Esenyurt’ta aralarında Mert Değirmenci’nin de olduğu bir grup akşam saatlerinde, IŞİD’i protesto etmek amacıyla slogan eşliğinde yürüyüşe geçti. Göstericilere, kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından pompalı tüfekle ateş açıldı. AA’nın haberine göre, başına isabet eden saçmalarla ağır yaralanan Mert Değirmenci’nin beyin ölümünü gerçekleşti.
ADANA’DA EV BASMA
Adana’da AA’nın haberine göre, Çamlıbel Mahallesi’nde IŞİD’ı protesto eylemleri yapan yüzü maskeli kişiler 69 yaşındaki Ahmet Albay ile ‘IŞİD destekçisi’ olduğu bahanesiyle tartışmaya girip Albay’a silah ve bıçakla saldırıdı. Albay yaşamını yitirdi.
Diyarbakır’da çıkan olaylarda yaralanan ve hastanelerde tedavi gören 29 yaşındaki Cumali Güneş ile 24 yaşındaki Murat Dağ hayatlarını kaybetti. Kentte olaylarda ölenlerin sayısı da 12’ye yükseldi
Diyarbakır’da IŞİD protestolarıyla başlayan ve tüm kentte 3 gün süren olaylarda ölü sayısı yükseldi. 10 kişinin öldüğü olaylar sırasında yaralanıp Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gören Cumali Güneş ile Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören Murat Dağ, bugün hayatlarını kaybetti.2 kişinin de hayatlarını kaybetmesi üzerine Diyarbakır’da olaylarda ölenlerin sayısı 12’ye yükseldi.
Suriye’de PYD’nin kontrolünde bulunan Kobani kentine IŞİD saldırılarını protesto eden grupların yurt genelinde başlattığı gösteriler sırasında Bingöl’de düzenlenen saldırıda şehit olan 2 polisle birlikte olaylarda 35 kişi hayatını kaybetti. Bugün akşam saatlerinde ise Diyarbakır’da hastanede tedavi gören 2 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı.
Olaylarda Diyarbakır’da 12, Mardin’de 6, Siirt’te 5, Adana’da 1, Van’da 1, Batman’da 1 ve Muş’ta 1 olmak üzere salı gecesi başlayan olaylarda toplam 25 kişi yaşamını yitirdi, onlarca kişi de yaralandı. Perşembe gecesi de Gaziantep, Bingöl’de yaşanan olaylarda da şehit olan polisler Atıf Şahin ve Hüseyin Hatipoğlu ile birlikte 10 kişi yaşamını yitirdi.
Pazartesi günü başlayan gösterilerde hayatını kaybedenlerin bulunduğu iller ve ölenlerin kimlikleri şöyle:
* DİYARBAKIR: (12 ölü) Turan Yavaş, Hasan Gökyüz, Riyat Güneş, Hüseyin Ahmet Dakak, Mahmut Enes, Süleyman Kale, Yusuf Tokar, Mahsun Çoban, Uğur Özbay (19), Baver Şeyhanlıoğulları (18).
2 KİŞİ DAHA HAYATINI KAYBETTİ
Diyarbakır’da IŞİD protestolarıyla başlayan ve tüm kentte 3 gün süren olaylarda ölü sayısı yükseldi. 10 kişinin öldüğü olaylar sırasında yaralanıp Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gören Cumali Güneş ile Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören Murat Dağ, bugün hayatlarını kaybetti. 2 kişinin de hayatlarını kaybetmesi üzerine Diyarbakır’da olaylarda ölenlerin sayısı 12’ye yükseldi.
* MARDİN (6 ölü): Sinan Toprak (18), Bilal Geze (29), Mehmet Erdoğan (22), Suudi vatandaşı Fehad İbrahim Elduveric (45), Suriye vatandaşı Abdullah Muhammed Latif (43), Abdülkerim Seyhan.
* SİİRT: (5 ölü) Yusuf Çelik (17), babası Necmettin Çelik (45), Mehdi Erdoğan (35), Davut Nas (19), Kamil Taş (28).
* ADANA (1 ölü): Ahmet Albay (65)
* MUŞ (1 ölü): Hasan Buksur (25)
* BATMAN (1 ölü): Emrah Demir (23).
* VAN (1 ölü): Hamit Caner (55)
* GAZİANTEP (4 ölü)
* BİNGÖL (4 ölü, polisleri şehit edip kaçarken operasyonda öldürülenler