ORTADOĞU – SURİYE *** Tampon bölge haritasının sırrı

Ceyda Karan
16 Ekim 2014 Perşembe
Cumhuriyet

Tampon bölge haritasının sırrı

Türkiye’nin ‘tampon bölge’ haritası İdlib, Halep ve Kobani’yi içeriyor. İdlib silahlı İslamcı muhalefetin 3.5 yıldır en etkili olduğu yer. Halep hem IŞİD tehdidi altında hem ‘isyanın kilit kenti’ olarak düşmesi Şam’a darbe olacak. Kobani’nin de haritaya katılması Türkiye’yi eleştirilerden kurtaracak.

Türkiye yönetimi, IŞİD’a karşı uluslar arası koalisyona öncülük eden ABD’nin “soğuk bakmasına” rağmen Suriye sınırında bir “tampon bölge” oluşturulması talebinde ısrarcı. Başbakan Ahmet Davutoğlu El Cezire ile röportajında bu bölgenin sınırlarını da tek taraflı olarak belirledi. Peki Türkiye niçin Hatay’a komşu İdlib’den başlayarak Halep ve Kobani’ye uzanan hatta “tampon bölge” hayal ediyor?

Sünni nüfus ağırlıklı İdlib vilayeti Hatay iliyle sınırdaş ve 3.5 yılı aşan krizde silahlı İslamcı grupların en etkili olduğu bölge. Muhaliflerin 2012 yazında ele geçirdiği ama Suriye ordusunun son ataklarıyla çatışma alanına dönüşen Halep yolundaki kilit Maarat an-Numan İdlib’de. Bu bölgede Türkiye’ye yakın Ahrar üş Şam Tugayı kısa süre önceye kadar güçlüydü. Ancak grubun üst düzey 50’ye yakın saha komutanı karargahlarına düzenlenen saldırıyla ortadan kaldırıldı.

‘Küçük Suriye’ Halep

Halep, Davutoğlu’nun çizdiği “tampon bölge” için kilit önemde. Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli kentlerinden, Suriye’nin de kriz öncesinde “mali başkenti” konumundaydı. Sünni nüfus ağırlıklı olsa da yoğun göçler yaşansa da Hıristiyanlar, Süryaniler ve Aleviler dahil demografik çeşitliliğiyle adeta “küçük Suriye”. Kentte isyan alametleri ancak 2012 yazında görüldü. İslamcı gruplar iki yılı aşkın sürede kenti bir türlü ele geçiremediler.

Son dönemde Suriye ordusu Halep’in merkezinde kontrolü sağlasa da kente yönelik IŞİD tehdidi artıyor. Örgüt haziranda “Özgür Suriye Ordusu” şemsiyesindeki silahlı İslamcı grupların elindeki üç köyü ele geçirdi. Ağustosta kentin kuzeye açılan kapısı olan Aktarin’i ele geçirerek şehre girdi. Şeyh Hıdır bölgesinin yanı sıra eylülde de Süleyman el Halebi bölgesinin bir kısmı IŞİD’in elinde. “Tampon bölge” kurulursa IŞİD’la savaşılacağı ve diğer silahlı grupların etkinliğinin artacağı hesaplanıyor.

Kobani eleştirilere kalkan olacak

Kobani ise IŞİD kuşatması altında uluslar arası toplumun dikkatini çekiyor. YPG “Hür Suriye Ordusu” şemsiyesindeki bir kısım gruplarla birlikte IŞİD’a karşı duruyor. Türkiye krizin başından beri Kürtleri muhalefet şemsiyesine almak için uğraşırken, “tampon bölgeye” dahil edilmesi en başta Türkiye’ye yönelen eleştirileri ortadan kaldıracak bir husus.

‘Güvenli bölge’nin hakiki karşılığı

Nihayetinde “tampon bölge” haritası 3.5 yıldır kaosun en derin yaşandığı yerleri kapsarken, hayata geçirilirse fiili olarak Suriye’nin işgali anlamına geliyor. Türkiye “güvenlikli bölge” mefhumunu ansa da uluslar arası diplomasi ve askeri lugatta bunun manası “tampon bölge”. Ve kurulması ancak havadan korumayla yani “uçuşa güvenli bölge” ile mümkün.

Türkiye, BM Şartı’nın insani müdahaleye pencere açan tartışmalı “R2P” yani “koruma sorumluluğu” ilkesine atıf yapsa da son tahlilde böylesi bir girişim için BM Güvenlik Konseyi’nin onayı, Rusya ve Çin gibi ülkelerin de bu girişimi veto etmemesi şart.

This entry was posted in Bölücü KÜRTÇÜLÜK, EMPERYALİZM, ORTADOĞU ÜLKELERİ, PKK TERÖRÜ, Politika ve Gundem, RADİKAL İSLAM, SİYASİ TARİH, TSK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *