“Cumhuriyet’in temelindeki devrim felsefesini görmezden gelmek, teokratik düzenden laik düzene geçişi sorgulamak, Atatürk devriminin kadını çarşaftan çıkarıp sosyal hayata soktuğunu unutmaktır. Sorun, özünde “kadın hakları sorunudur ve bu konuda Cumhuriyet’in sağladığı kazanımlardan vazgeçme ve “toplumun dinselleşmesi anlamına gelmektedir.”
Eylül 27, 2014
TBB’den ‘okullarda türban’ açıklaması
Türkiye Barolar Birliği, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul öğrencilerinin türban kullanımını 9 yaşa indiren yönetmelik değişikliği hakkında bir açıklama yayımladı.
Yapılan yazılı açıklamada türban kullanımını 9 yaşa indiren değişikliğin Resmi Gazete’de yayımlandığı belirtilerek “Bu düzenleme ile türbanın ortaöğretim sınıflarına da sokulması, dikkatler ülkemizin ve bölgemizin içinde bulunduğu sorunlar yumağında iken kadın özgürlüğünü sınırlamada bir adım daha atmaktır. Anayasamızın 2. maddesine aykırı olduğu gibi, doğrudan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 14. maddesinin düzenlediği “çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlükleri hakkına, Kadın Haklarına Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Kaldırılması Sözleşmesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına açıkça aykırılık oluşturmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye Barolar Birliği tarafından yapılan yazılı açıklama şu şekilde:
“Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik’te türban kullanımını 9 yaşa indiren değişiklik bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu düzenleme ile türbanın ortaöğretim sınıflarına da sokulması, dikkatler ülkemizin ve bölgemizin içinde bulunduğu sorunlar yumağında iken kadın özgürlüğünü sınırlamada bir adım daha atmaktır. Bu adım Anayasamızın 2. maddesine aykırı olduğu gibi, doğrudan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 14. maddesinin düzenlediği “çocuğun düşünce, vicdan ve din özgürlükleri hakkına, Kadın Haklarına Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Kaldırılması Sözleşmesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Son dönemde adım adım sürdürülen ve TEOG uygulaması ile de hızlandırılan, ulusal eğitimi imam hatip temel eğitimine oturtma ve isteyen istemeyen herkesi bu eğitimden geçirme anlayışı öğrencilere özgürlük tanıma değil, var olanı kısıtlamaktır. Yapılan, Mecelle’ye çok hızlı bir dönüştür; Mecelle’nin kızlarda buluğ yaşını “tam dokuz olarak kabul eden 986. maddesini fiilen yürürlüğe sokmaktır.
Bunların özgürlük olduğunu kabul etmek; Cumhuriyet’in temelindeki devrim felsefesini görmezden gelmek, teokratik düzenden laik düzene geçişi sorgulamak, Atatürk devriminin kadını çarşaftan çıkarıp sosyal hayata soktuğunu unutmaktır. Sorun, özünde “kadın hakları sorunudur ve bu konuda Cumhuriyet’in sağladığı kazanımlardan vazgeçme ve “toplumun dinselleşmesi anlamına gelmektedir.
Cumhuriyetimizin “laiklik ilkesinin yaşama yansıyan en büyük etkileri “kadınların toplum içindeki yeri ve etkinliği ile “egemenliğin kaynağıdır. Anayasa’da laiklik ilkesi durdukça, devrim kanunları korundukça bütün bunların özgürlükle açıklanması olanaksızdır
Eylül 27, 2014
SÖZCÜ/ANKARA
Artık türban resmen serbest
Öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelikte yapılan değişiklik Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikte dikkat çeken bir diğer değişiklik ise çarşafla derslere girilmesini engellemek için eklenen “yüzü açık” ifadesi oldu. Öte yandan artık “dövme” ve “pirsing” gerekçesiyle öğrenciler okuldan atılabilecek.
Millî Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Bakanlar Kurulu kararı ile değişen ve ABD dönüşü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayladığı yönetmelikte ‘Başı açık’ ifadesi “Yüzü açık” olarak değişti. Yönetmelikte, “Öğrenciler okullarda yüzü açık bulunur; siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamaz; saç boyama, vücuda dövme ve makyaj yapamaz, pirsing takamaz, bıyık ve sakal bırakamaz” denildi.
Yönetmeliğin yayınlanması ile birlikte okul öncesi eğitim kurumlarında ve ilkokullarda türban serbestisi tartışması da son buldu ve bu okullar için “öğrenciler okul içinde baş açık bulunur” düzenlemesi getirildi.
Yönetmeliğe göre, 2012/3959 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmeliğin 3. maddesinin altıncı fıkrasının yürürlükten kaldırıldığı ve 4. maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (c) bentlerinin şu şekilde değiştirildiği belirtildi:
“Okullarda yüzü açık bulunur; siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamaz; saç boyama, vücuda dövme ve makyaj yapamaz, pirsing takamaz, bıyık ve sakal bırakamaz.
Okul öncesi eğitim kurumlarında ve ilkokullarda, okul içinde baş açık bulunur.”