Necati Doğru
necatidogru@sozcum.com
24 Eylül 2014
Sözcü
Bataklık!
Kendisini halife kabul edenlerin desteğiyle IŞİD’in başında Müslümanlar’ın halifesi(!) Ebubekir el Bağdadi’nin orduları ile gelecekte ganimete konmak için Barzani ve PKK’nın ordusu bir oldu çarpışıyorlar.
Ortadoğu bataklıktı.
Bataklık yanıyor.
Bir yandan Obama!
Sıkıştırıyor.
Türkiye bataklığa çekiliyor.
Yangın ülkemize sıçradı.
Tampon bölge kurulması için her türlü koşul oluştu. Tampon bölge kurulması sorun değil. Sorun tampon bölgenin korunması. Tampon bölgeyi Türk Silahlı Kuvvetleri koruyacaksa; o zaman bölgenin Suriye ve Irak topraklarına bakan yanından IŞİD kimyasal silahlarla saldırınca Mehmetçik de bataklığa mecburen girmiş olacak.
Türk Ordusu bataklığa girince; “Büyük Kürdistan kurulmasına” gönül bağlamış Barzani’ye, Abdulah Öcalan’a ve ABD’ye birlikte yeni stratejiler geliştirme fırsatı doğacak. Büyük Kürdistan 2025’den sonra kurulur diye projelendiriliyordu, sanki 2015’den sonra kurulma ihtimali doğdu.
Bataklık bir kahpe felek!
Kimine kavun yedirir.
Kimine kelek.
* * * *
Türkiye keleğe geldi.
İçeriden ordusu mayınlandı.
Dışardan eli kolu kelepçelendi.
Caydırıcılığı yok.
Dayanacağı dostu yok.
Sözünü dinleyeni yok.
Suriye’de büyükelçisi yok.
İsrail’de büyükelçisi yok.
Mısır’da büyükelçisi yok.
Libya’da büyükelçisi yok.
Çok değerli yalnızlığı var!
Türkiye IŞİD ile PKK arasına sıkıştı, ikisiyle de müzakere ediyor. İkisine de “terör örgütüdür” diyemiyor. İki terör örgütüyle müzakere yürütebilmek için 4 sarayı çalışma ofisi yapan yeni Cumhurbaşkanı; kendi topraklarında Türk askerini PKK yanlılarına taşlattırıyor. Göz göre göre IŞİD’in Musul Konsolosluğu’nu basmasını seyrettikten sonra “49 vatandaşı müzakere ile kurtarmayı” destan yazdık diye sunabiliyor.
Fakat bu kez eski müzakerecisi İmralı’daki Apo’yu ve Kandil’deki Karayılan’ı küstürüyor. İmralı’daki müzakerecisi Apo, “IŞİD ile müzakere yapıyorsun fakat bizimle niçin müzakereyi ağırdan alıyorsun” diye tehdide başladı. Kandil’deki müzakerecisi Karayılan ise “Türk Ordusu tampon bölge kurarsa barış süreci zaten biter” diye uyarısını yaptı.Türkiye çok sıkıştı.
* * * *
O kadar sıkıştı ki, 13 yıl önce iktidar partisi kurucularından ve ilk Dışişleri Bakanı, Yaşar Yakış, “Türkiye PKK’yı dışarıda silahlandırsın…” türü “denize düşen yılana sarılır önerisini” dile getirdi.
Türkiye denize düşürüldü.
IŞİD’in petrolünü aldı.
Silah verdi.
Yardım yaptı.
Yarasını sardı.
Rehine takas etti.
Müzakereye oturdu.
IŞİD’i devlet olarak tanıdı.
50 IŞİD’li verdi.
49 Türk rehine aldı.
Bataklığı göremedi.
Bataklığı azdırdı.
Yıllarca sürecek silaha ve kan akıtmaya dayanan şiddet sarmalı bataklıkta üremeye, çoğalmaya başladı. Bedelini Türkiye acı ödüyor, haritası değiştirilerek daha da acı ödeyecek.
Liseli kıza çarşaf!
IŞİD modeli!
Resmi ve özel liselerde toplam 2 milyon 560 bin kız öğrenci eğitim görüyor. Yönetmelik değişti. Liselerde okuyan kız öğrencilerden isteyenler okula türbanla ve çarşafla gelebilecekler. Liseliye çarşaf giyebilme kararının alınması ve açıklanması bugünlere denk getirildi. Evdeki kasalarından dolar, ayakkabı kutularından Euro çıkan 4 Bakan’ın yolsuzluk fezlekesinde yer alan iddiaları araştırsın diye kurulan Meclis Komisyonu bir kez bile toplanamadan süresini birkaç gün sonra dolduruyor. Yolsuzluğa türban. Liseli kıza çarşaf. Liseli kıza çarşaf IŞİD modeli.
http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/necati-dogru/bataklik-2-607990/