Utku Çakırözer
ucakirozer@cumhuriyet.com.tr
17 Ağustos 2014 Pazar
CUMHURİYET
‘Buna balık avlamak derler’
Alman Der Spiegel dergisinde yar alan ve 2009’dan itibaren Alman istihbarat servislerinin Türkiye’ye yönelik dinleme yaptıklarına ilişkin haberler Ankara’daki devlet kurumları arasında büyük ilgi uyandırdı. Dinleme iddiasını Alman dergisinin haberinden öğrenen Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı’nda haberin hem Almanca orijinali hem de İngilizce ve Türkçe çevirileri ayrıntılı olarak masaya yatırıldı.
İstihbarat ve dinlemeler konularında yetkin uzmanlar, Cumhuriyet’e Der Spiegel haberinde yer alan iddialarla ilgili şu değerlendirmeleri yaptılar: “Bahsedilen ‘sinyal istihbaratı’ uydu üzerinden yapılan dinlemelerdir. Telefon konuşmaları belli bölgelerde özellikle kendi ülken dışındayken uyduya çıkar. Her ülke bunu yakalamak ister. İstihbart dünyasında ‘balık avlama’ denir.”
‘Gayri kanuni değil’
“Uyduya çıkan bu tür sinyalleri toplama konusunda hiçbir uluslararası mevzuat bulunmadığı için her ülke bu sinyalleri takip eder. Eğer haberde bahsi geçen sinyal istihbaratı bu dinlemelerse bunda gayri kanuni bir durum yoktur. Her ülke ve her yetkili bunu bilerek konuşur zaten.”
“Alman istihbaratı, Almanya ya da yakınındaki ülkelerden yapılan ve uyduya çıkan konuşmaları yakalamış olabilir. Yani telefonlarının sürekli dinlenmesi söz konusu değil. Bir ya da birkaç konuşmanın havada yakalanması durumu var ortada. O haberde bahsedilen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ya da Clinton’un konuşmaları, çok büyük olasılıkla Almanya ya da yakınlarındaki bir bölgeden yapılan konuşmalar. Aslında bu her ülkenin istihbarat kapasitesiyle ilgili. Ama Almanların, ABD’den yapılan bir konuşmayı dinlemiş olma ihtimalleri çok zayıf.”
‘Türkiye’de bulgu yok’
“Türkiye’de yapılan bir istihbarat çalışması olduğuna dair bir bulgu hükümetin elinde yok. Bir devlet ya da hükümet görevlisinin telefonlarını sürekli dinlenmesi imkânsız. Almanya ya da bölgesiyle irtibatlı birkaç konuşma yakalanmış olabilir. Haberde ‘Ortadoğu’ denildiğine göre Ortadoğu ile ilgili Türk yetkililerin de içinde bulunduğu bir ya da birkaç görüşmeyi yakalamış olabilirler.”
‘Hedef Oslo görüşmeleri mi?’
Haberde Türkiye’ye yönelik dinlemenin 2009’dan itibaren yapıldığı şeklindeki iddia, “PKK ile yürütülen çözüm süreci” ve Türkiye ile İsrail arasında yaşanan “one minute” ve “Mavi Marmara” krizlerini akıllara getiriyor. İstihbarat uzmanları Oslo müzakarelerinin dinlenmiş olabileceği iddiaları konusunda, “Her ülke öyle bir süreci yakından bilmek ister. Ancak o dinlemeler içeride bulunanlar tarafından yapılarak sonradan dışarı servis edildi. Kapalı yerdeki toplantı ile sinyal istihbaratı birbirinden farklı şeyler. Habere konu istihbaratın Oslo ile alakalı olduğunu düşünmüyoruz” değerlendirmesini yaptılar.
Ankara-Tel Aviv hattı takipte
Başkent kulislerinde “akla daha yakın olasılık” olarak, Türkiye ile İsrail arasında 2009 Davos Zirvesi’nde “one minute” atışmasıyla başlayan ve Mavi Marmara gemisine İsrail güçlerince yapılan saldırıyla zirveye çıkan kriz sürecinde yaşananların takip edildiği iddiası dile getiriliyor. ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve şu andaki Dışişleri Bakanı John Kerry o günden bu yana Türkiye ile İsrail’i barıştırmak için yoğun diplomatik çaba harcıyor.
Uzmanlara göre haberde “Türkiye’ye yönelik dinlemelerin Ortadoğu hedefli bir çalışmanın parçası” olduğu şeklindeki atıf da, Alman istihbaratının Türkiye-İsrail ilişkileri alanındaki gelişmeleri öğrenmek için dinlemeler yapma olasılığını güçlendiriyor. Kerry ve Clinon’ın Türkiye’den bazı yetkililer ile yaptıları görüşmelerin yakalanmış olabileceği de ileri sürülüyor.
Algı operasyonu da olabilir
İstihbarat ve karşılıklı dinlemeler konusunda, Edward Snowden isimli Amerikan casusunun NSA dinlemeleri ile ilgili açıklamaları sonrasında istihrabat dünyasında deprem yaşandığını anımsatan uzmanlar, haberin bir “algı operasyonu” da olabileceğine işaret ederek, “Bu haber aslında Başbakanları Angela Merkel’in 10 yıl boyunca dinlenmesi nedeniyle büyük prestij kaybına uğrayan Alman istihbaratınının kendi kamuoyuna dönük bir algı operasyonu da olabilir. ‘Bakın biz de Kerry’i, Clinton ve Türk hükümetini dinledik’ demek için bunu sızdırıyor olabilir” dediler
DHA
16 Ağustos 2014 Cumartesi
CUMHURİYET
Flaş iddia: Almanya Türkiye’yi dinledi
Almanya Federal Haberalma Teşkilatı BND’nin Türkiye’yi yıllardan beri dinlediği iddia edildi.Der Spiegel dergisinin haberine göre, Alman istihbarat görevlisi Markus R.’nin iki yıl boyunca CIA’ye sızdırdığı 218 belgede ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile birlikte dinlediği belirtilen NATO ülkesi Türkiye.
İddiaya göre, Alman Hükümeti tarafından verilen görevle BND, 2009 yılından beri Türkiye’yi dinliyor.
cumhuriyet.com.tr
17 Ağustos 2014 Pazar
CUMHURİYET
Dinleyen dinleyene: Alman istihbaratı Türkiye’yi dinlemiş
Merkel’in dinlenilmesinin ardından ABD’ye çok sert tepki gösteren Almanya’nın da benzer skandallara imza attığı ortaya çıktı. Der Spiegel dergisi, Alman istihbaratı BND’nin Türkiye’nin yanı sıra ABD ve BM yetkililerini de dinlediğini yazdı.
Almanya Federal İstihbarat Örgütü’nün (BND) 2009’dan bu yana Türkiye’yi yakın takibe aldığı ileri sürüldü. İddiayı ortaya atan Alman Der Spiegel dergisi, Almanya’nın söz konusu tarihten bu yana Türkiye’yi hedef alan istihbarat faaliyetlerini arttırdığını belirtti. Alman hükümetinin dört yılda bir aldığı kararla gerçekleştirilen takibin hangialanları kapsadığı açıklanmadı.
Der Spiegel dergisine konuşan Alman hükümet yetkilileri, hafta başından itibaren Türk hükümeti nezdinde girişimlerde bulunulacağını açıklayarak Alman hükümetinin gelişmeden ötürü Türkiye’ye özürlerini iletmeye hazırlandığını belirtti.
Alman Der Spiegel dergisinin bugün yayına çıkan sayısında, Alman istihbarat örgütü BND’nin 2009’dan bu yana Türk hükümetini yakın takibe aldığı ve dinlettiği iddiaları Ankara’da yakından takip ediliyor. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı kaynakları, “Basın kanalıyla bu haberden bilgi sahibi olduk. İddiaları oldukça ciddiye alıyoruz ve araştırıyoruz” değerlendirmesini yaptılar.
İddiasını çift taraflı çalışan Alman istihbarat görevlisi Markus R’nin iki yıl boyunca sızdırdığı 218 belgeye dayandıran dergi, Almanya’nın Türkiye’nin yanısıra ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile eski Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan’ı dinlediğini de kaydetti. Haberde, Kerry’nin en az bir kez dinlendiği, 2013 yılında uydu üzerinden yapılan bir konuşmasının takibe alındığı da belirtildi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin iki ülke arasında Temmuz’da yaşanan casusluk krizi sırasında elde edilen konuyla ilgili belgeleri Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’e aktardığı ve “Siz de aynı şeyi yaptınız” mesajı verdiği ileri sürüldü. Bir başka iddiaya göre ise Dışişleri Bakanlığı yaptığı sırada Hilary Clinton da Alman istihbaratınca dinlendi.
Almanya, ABD’ye karşı sistematik bir dinlemeyi reddederken, Hillary Clinton’un yaptığı bir görüşmenin tesadüfen dinlemeye takıldığını, dinlemenin derhal silinmemesinin ise yanlış bir tutum olduğunu kaydetti. ABD ile dinleme skandalı yüzünden yaşanan sknadal nedeniyle dinleme talimatı yenilenmediği için 2009’da verilen talimatın bugün de geçerli olduğu ileri sürüldü.
Almanya, daha önceki açıklamalarında NATO’da müttefik olduğu ülkeleri dinlemediğini söylemişti. Almanya Federal İstihbarat Teşkilatı (BND) ve Savunma Bakanlığı’nda çalışan 2 kişinin ABD adına casusluk yaptıklarının orataya çıkması iki ülke arasında krize yol açmış Amerikan istihbaratının Berlin’deki en üst düzey temsilcisi Almanya’nın talebi üzerine ülkeden ayrılmıştı. ABD Ulusal Güvenlik Kurumu NSA analisti Edward Snowden’ın sızdırdığı gizli belgelere göre de Amerikan istihbaratının Başbakan Angela Merkel’in cep telefonunu dinlediği ortaya çıkmıştı. Almanya gelişmeler üzerine ABD’ye çok sert tepki göstermişti.
OSLO’YU DA ONLAR MI DİNLEDİ?
Derginin haberinde Türkiye’nin dinlendiği dönem olarak 2009 sonrasının işaret edilmesi akıllara pek çok olasılık getiriyor. Bunların başında da Kürt sorununun çözümü için hükümet tarafından yürütülen görüşmeler geliyor. 2009 yılı AKP hükümetinin, Kürt sorununun çözümü için PKK ile müzakerelere başladığı ve Habur açılımını yaptığı yıl. Hükümet başarısızlıkla sonuçlanan bu girişimin ardından, PKK ile yabancı bir ülkenin aracılığıyla Oslo müzakere sürecini başlattı. O sürecin basına sızması sonrasında ise İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan ile doğrudan devlet heyeti görüşmeleri başlatıldı. Alman istihbaratının Türkiye’ye yönelik dinlemelerinin Oslo müzakereleriyle ilgili olup olmadığı da başkentte merak konusu.
Kaşif Kozinoğlu ‘Almanlar’ demişti
Tutuklu bulunduğu Silivri cezaevinde 13 Kasım 2011’de yaşamını yitiren MİT Dış Operasyonlar Dairesi Başkanı Kaşif Kozinoğlu Oslo’da gerçekleşen hükümet-PKK görüşmesinin ses kaydının Alman gizli servisi BND tarafından sızdırıldığını ileri sürmüştü.
cumhuriyet.com.tr
18 Ağustos 2014 Pazartesi
‘Dinleme’ krizi ile ilgili yeni iddia: ABD bakın ne demiş
Almanya Federal Haber Alma Teşkilatı BND’nin 2009 yılından bu yana hükümetin görevlendirmesi üzerine Türkiye’yi ve Almanya’daki Türk derneklerini dinlemesinin yankıları sürüyor.
Dinlemeyi kabul eden hükümet çevreleri, “dinledik çünkü” diye başlayan cümlelerle gerekçelerini sıralıyor. Almanya’nın en çok satan Bild gazetesine göre, Almanya’nın Türkiye’yi dinlemesinin gerekçelerinden biri, Türkiye’nin uzunca bir süreden beri Batının ortağı olduğu konusunda oluşan şüphe…, Gazeteye göre Almanya, Türkiye’nin Batıyla sıkı bir ilişki içinde olduğuna inanmıyor. Hükümet çevrelerinin dinlemeye gerekçe gösterdiği diğer bir neden ise, Türkiye’nin Suriye ve Irak politikasında ikili oynadığı görüşü. ABD’nin Almanya’yı bu konuda uyardığı belirtilen haberde, “Türkiye MİT kanalıyla radikal İslamcı gruplara silah ve lojistik destek veriyor” ifadeleri yer alıyor.
Gazetenin dinleme konusunda ortaya koyduğu bir diğer gerekçeye göre ise, Türkiye Almanya’yı Türkiye üzerinden Suriye’ye giden cihatçılara karşı alınacak önlemler konusunda baskı altına almaya çalışıyor. Türkiye cihatçılara karşı önlem karşılığında Almanya’nın PKK militanlarına ilişkin bilgi istiyor. Bir başka neden ise, Türkiye’nin Balkanlarda İslam’ın yayılması konusunda önemli rol oynaması. Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın batıda endişe yaratması da dinlemeye gösterilen gerekçeler arasında sıralanıyor.
Türkiye’nin Avrupa’ya uyuşturucu ticaretinin üzerinde bulunması, Suriye’ye Avrupa’dan gelen cihatçıların Türkiye’den rahatça girip tekrar Avrupa’ya hareket edebilmesi gibi nedenleri de dinlemeye gerekçe gösteren emekli istihbarat yetkilisi, “Türkiye’yi dinlemezsek aptallık etmiş oluruz” ifadelerini kullanıyor.