Alican Uludağ/Cumhuriyet
16 Temmuz 2014 Çarşamba
Cemaatten Balyoz heyetine koruma
17 Aralık operasyonu sonrası cemaat ile hükümetin ayrışmaya gittiği kurumlardan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) Balyoz davasının görüldüğü Silivri Cezaevi’ndeki duruşma salonuna yerleştirilen kamera ve mikrofonlarla içeriyi dinleyip izleyen mahkeme heyeti hakkında soruşturma kararı bir türlü çıkartılamıyor.
Başmüfettişlerin heyet hakkında “soruşturma izni verilmesi” yönündeki raporu üzerine toplanan HSYK 3. Dairesi’nde cemaate yakın üyeler, toplantılara katılmayarak karar yeter sayısı çıkmasını engelledi. Bu yolla toplantıdan ret çıkıp Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın bu kararı kaldırmasının önüne de geçilmiş oldu. Bu taktiğin diğer kararlar için de uygulandığı, salı günü yapılan toplantıdan hiçbir kararın çıkmadığı öğrenildi. Diğer yandan HSYK Genel Kurulu’nun da Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararı vererek tahliyesini sağladığı Hanefi Avcı’nın mahkeme heyetleri hakkındaki haksız tutuklama şikâyetini oyçokluğuyla reddetti.
Hükümet ile cemaat arasındaki savaşın en şiddetlisi yargıda yaşanıyor. Yargıtay’da yapılan seçimleri cemaatin önde tamamlaması ile ekim ayında gerçekleştirilecek HSYK seçimleri, iki taraf için önem kazandı. Eski müttefikler, seçimleri kazanıp yargıya hükmetmek istiyor. Seçimler hakkında grupların ciddi hazırlıkları sürerken, mevcut kurumlarda mücadele üst seviyeye çıktı.
Özellikle HSYK içinde yaşanan bölünmüşlük kararlara da yansıdı. Cemaate yakın üyelerin, yeni seçim yapılana kadar kuruldan karar çıkmasını engellemeye çalıştığı öğrenildi. Bunun en somut örneği de 3. Daire’de yaşandı. 7 üyeli 3. Daire’de önceki gün yapılan toplantıda birçok özel yetkili hâkim ve savcı hakkındaki dosyalar karara bağlanamadı. Dairede toplantıya 5 üyenin katılması gerekiyor ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar alınıyor. Ancak 3. Daire’de karar için 4 oy oranını kimse yakalayamıyor. Bunun nedeni ise cemaatin toplantıları boykot etmesi oldu.
Balyoz heyeti soruşturulamıyor
Bu kapsamda Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında başlatılan inceleme sonucunda hazırlanan rapor görüşülemedi. Cumhuriyet’in aldığı bilgiye göre HSYK Başmüfettişi hazırladığı raporda, Balyoz davasına bakan mahkeme hakkında soruşturma açılmasını talep etti. Gerekçe olarak ise duruşma salonunda yerleştirilen kamera ve mikrofonlarla heyetin duruşma arasında içeride yapılan konuşmaları dinleyip izlemesi gösterildi.
Bu konuda avukatlar Celal Ülgen, Zeynep Küçük ile İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ın duruşma arasında yaptığı bir konuşma sonrası heyetin bu kişileri içeriye çağırması oldu. İçeri giren üç kişi, başkan tarafından gerginlik çıkarılmaması yönünde uyarıldı. Bu sırada odadaki televizyon ekranından salonun sesli ve görüntülü olarak izlendiği görüldü. Avukatlar, bu durumu yasadışı olarak nitelendirerek HSYK’ye suç duyurusunda bulundu. Müfettişler, soruşturma talebi açılması yönündeki raporu hazırladı. Soruşturma açılması talebini içeren raporun bir diğer konusu ise mahkemenin duruşmaya gelen eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’i savunma tanığı olarak dinlemeyi reddetmesi oldu.
Hanefi Avcı’ya da ret
Öte yandan HSYK gündemine Anayasa Mahkemesi’nin hakları ihlal edildiğine karar verdiği Hanefi Avcı’nın şikâyeti de alındı. Avcı, kurula yaptığı şikâyette, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Devrimci Karargâh davasında örgüt yöneticiliği ve üyeliğiyle suçlananların tahliye edilmesine karşın kendisinin örgüte yardım gerekçesiyle haksız yere tutuklu kaldığını bildirdi. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin de Odatv davasında bu sitenin çalışanları ile irtibatının bulunmadığını, Odatv’nin bilgisayarlarında ele geçirilen notların virüs yolu ile yerleştirildiğini dikkate almadığını belirten Avcı, buna karşın Nedim Şener aracılığıyla kitap yazdığı iddiasıyla haksız yere tutuklu kaldığını anlattı.
Ancak HSYK Genel Kurulu’nun Hanefi Avcı’nın Devrimci Karargâh ile Odatv davasına bakan mahkeme heyeti hakkındaki şikâyetine de olumsuz yanıt verdiği öğrenildi. Ret kararına muhalefet eden 10 üye ise Anayasa Mahkemesi’nin Avcı’nın bireysel başvurusu ile ilgili olarak hak ihlali yapıldığı yönündeki kararı göz önüne alınarak iddiaların incelenmesi, bunun sonucunda elde edilecek deliller kapsamında bir karar verilmesi gerektiğini bildirdi
Alican Uludağ / Cumhuriyet
04 Temmuz 2014 Cuma
Cemaat kilitledi
Cemaate yakın üyeler, Balyoz hâkimleri hakkındaki inceleme talebine karşı blok halinde ret oyu kullandı. Yargıtay’ı sil baştan değiştirecek üye seçimi ise cemaat-hükümet çekişmesi yüzünden kilitlendi.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) içindeki cemaate yakın üyeler, Ergenekon ve Balyoz heyetleri hakkındaki soruşturma ve incelemeleri kilitledi. HSYK Genel Kurulu, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararı vermesinin ardından Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkındaki şikâyeti oyçokluğuyla reddetti. 10 üye Balyoz heyeti hakkında inceleme yapılmasını isterken, cemaate yakın üyeler blok halinde ret oyu kullanınca, karar için gereken 12 rakamına ulaşılamadı. Ergenekon heyeti ile 17 Aralık soruşturmalarını yürüten Zekeriya Öz veMuammer Akkaş hakkındaki inceleme talepleri de benzer şekilde reddedildi.
HSYK Genel Kurulu, çarşamba günü olağan toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda, HSYK 3. Dairesi’nin özel yetkili hâkim ve savcılar hakkında inceleme yapılmasına yer olmadığına ilişkin kararlarına yapılan itirazlar görüşüldü. Toplantının ana gündemlerinden birini; Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz davasında dijital deliller arasındaki çelişkilerin giderilmemesi ve Hilmi Özkök ile Aytaç Yalman’ın tanık olarak dinlenmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği kararı oluşturdu.
HSYK 3. Dairesi, bu ihlal kararı sonrası İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken ile üyelerAli Efendi Peksak, Murat Üründü ve Aytekin Özanlı hakkında inceleme başlatılması talebini reddetmişti. HSYK Genel Kurulu, önceki günkü toplantısında bu itirazı değerlendirdi. İbrahim Okur veZeynep Nilgün Hacımahmutoğlu’nun arasında bulunduğu 10 üye, Balyoz heyeti hakkında inceleme başlatılmasını istedi. Ancak cemaate yakın olduğu belirtilen üyeler, itirazın reddedilmesi yönünde oy kullanınca Balyoz heyeti soruşturulmaktan kurtuldu. Balyoz hâkimleri hakkında inceleme başlatılmasına gerek olmadığını savunan üyeler, AYM’nin kararını tanımadı. Bu üyeler, mahkemenin Özkök ve Yalman’ı tanık olarak dinlemek zorunda olmadığını, konunun Yargıtay tarafından da onandığını savundu.
HSYK Genel Kurulu, yine benzer şekilde Şike savcısı Mehmet Berk, 17 Aralık operasyonunu yürüten Zekeriya Öz ve Muammer Akkaş hakkında inceleme başlatılmasını taleplerini reddetti. Bu karara da 10 üye muhalif kaldı. Öz’e ilişkin incelenmesin denilen olaylardan birinin Marmaris’te bir otelde uzun süre kalmasına ilişkin iddialar oldu.
Gökçe’nin istifası kabul edilmedi
Üye Teoman Gökçe, HSYK 1. Dairesi’nin 2517 kişilik kararnamesine
‘kıyım’ diyerek daire üyeliğinden istifa ettiğini açıklamıştı. Bu durumu değerlendiren Genel Kurul, daire üyeliğinden istifa etmek gibi bir uygulamanın olmadığına hükmederek, Gökçe’nin istifasını kabul etmedi. Bu kararla birlikte Gökçe’nin 1. Daire’deki görevi devam etmiş oldu.
Balyoz’a sürgünler onandı
Genel Kurul, Balyoz davasına bakan heyetin, 17 Aralık operasyonun ardından İstanbul dışına sürülmesine yaptığı itirazı da değerlendirdi. Cemaate yakın üyeler, itirazın kabul edilmesini istedi. Ancak genel kurul çoğunluğu, itirazı reddetti. Ancak bir tek eski Ergenekon savcısı Ercan Şafak’ın itirazı kabul edildi. 17 Aralık operasyonunun hemen sonrasında İstanbul Başsavcıvekilliği görevinden Kocaeli Savcılığı’na atanan Şafak, HSYK tarafından itiraz üzerine Küçükçekmece Savcılığı’na atandı. Bu atamanın gerekçesinin Şafak’ın eşinin İstanbul Çapa’da çalışması gösterildi. Bu karara HSYK’nin yüksek yargı kökenli üyeleri muhalefet etti.
Yargıtay kilit
Son yargı paketi kapsamında dairelerin sil baştan yenileneceği Yargıtay’da bunu belirleyecek olan Birinci Başkanlık Kurulu seçimleri, cemaat ile hükümet arasında savaşa dönüştü. Başkanlık Kurulu’nun 12 üyesini seçmek için Yargıtay üyeleri dün sandık başına gitti. Ancak yasa uyarınca seçilmesi gereken 12 üyeden dün sadece 2 üye seçilirken, diğer isimler konusunda ayrışma yaşandı. Öte yandan 4 gündür Yargıtay Başkanvekilliği için yapılan seçimden de cemaat ile hükümetin birbirine karşı bloklaşması nedeniyle sonuç alınamadı.
Hükümet, 17 Aralık operasyonu sonrasında cemaatin Yargıtay içindeki etkinliğini yok etmek için 28 Haziran’da yasa değişikliği yapmıştı. Yasa uyarınca Yargıtay’daki 38 dairenin iş bölümü yeniden belirlenecek, burada görev alacak üyeler sil baştan atanacak. Bu iş bölümünü de Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu gerçekleştirecek. İktidar, bu kuruldaki üstünlüğü almak için de üye sayısını 8’den 12’ye çıkarmıştı. İşte Başkanlık Kurulu için dün Yargıtay Genel Kurul üyeleri sandık başına gitti.
Akşama kadar süren seçimlerde ancak iki asıl, iki yedek üye seçilebildi. Hukuk dairesi kontenjanından 13. Hukuk Dairesi Başkanı Rahmi Ünal ve 12. Hukuk Dairesi üyesi Mahmut Kamacı asıl üye olarak seçildi. Ünal 205 oy alırken, Kamacı 197 oy aldı. Yedek üyeliklere ise Naci Başsorgun ile Aysel Özgür 212’şer oyla belirlendi. Kalan 10 asıl üyelik için ise diğer adaylar gerekli olan 194 oyu alamadı. Seçime bugün devam edilecek.
Öte yandan Yargıtay Başkanvekilliği için 4 gündür yapılan seçimler krize dönüştü. Üç adayın yarıştığı seçimlerde adaylardan hiçbiri 17 turun sonunda 194’e ulaşamayarak seçilemedi. 17. turda adaylardan Seyit Çavdar 168 oy alırken, Ahmet Özgan 173, Kamil Kancabaş ise 12 oy aldı. Özgan ve Çavdar’ın sosyal demokrat kökenli olduğu belirtildi.
Yargı kaynakları, hükümetin bu seçimde Ahmet Özgan’ı desteklediği belirtiliyor. Yargıtay içinde 130 üye gücüne sahip olduğu belirtilen cemaatin seçimleri kilitlemek için ilginç bir taktik yürüttüğü kulislerde konuşuluyor. Buna göre 130 üye, iki gruba bölünerek güçlü iki adaya oy vererek 194 rakamına ulaşılmasını engelliyor. Seçilecek başkanvekili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun başkanlığını da yapacak
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/95243/Cemaatten_Balyoz_heyetine_koruma.html
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/90211/Cemaat_kilitledi.html