Perşembe,10 Nisan 2014
Aydınlık
Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’a ‘Abi’ koruması
17 Aralık yolsuzluk operasyonunda evinde ayakkabı kutuları içinde 4,5 milyon dolar bulunan eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, Ziraat Bankası’nda Yönetim Kurulu üyesi oldu. Aslan’ın Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine atanması “Abi koruması” olarak değerlendirildi.
Halkbank ve Ziraat Bankası kaynaklarının Aydınlık’a verdikleri bilgiye göre, Aslan’ı Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine, Halkbank’ın Aslan’dan önceki Genel Müdürü ve mevcut Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın önerdi. Aydın’ın, Sabah-ATV Grubu’nun Çalık Holding’e satışı sürecinde Çalık’a açılan kredide onayı var. Aydın, Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’ne geçince yerine “güvenilir eleman” olarak Süleyman Aslan’ı buldu. Başbakan Erdoğan’ı Aslan konusunda ikna eden de Hüseyin Aydın’dı. Kaynaklar, “Evinde ayakkabı kutusunda 4,5 milyon dolar bulunan biri niye bu kadar korunuyor? Belli ki ikisinin de bildiği çok sır var” yorumunu yaptı.
Necati Doğru
necatidogru@sozcum.com
10 Nisan 2014
Sözcü
Babacan bankacıyı kendi şirketine koysaydı!
Çürüme bu kadar olur. Nereden, nasıl geldiğini inandırıcı cümlelerle açıklayamadığı 4.5 milyon dolar yüklüce parayı, genel müdürlüğünü yaptığı devlet bankasında (Halkbank) değil de evindeki ayakkabı kutularında tutan bankacı, 2 ay hapiste yatıp çıktıktan sonra ve hakkında yolsuzluk ve rüşvet iddiaları devam eden bir yüzkarası dava varken Türkiye’nin en büyük bankası Ziraat’in yönetim kuruluna atandı.
Çürüme, çürümeyle yıkandı.
Dünyada böyle örnek yok.
Şaka yapıyorsun derler.
5 dolar değil.
10 dolar değil.
100 dolar da değil.
4.5 milyon dolar.
* * * *
Bir banka genel müdürünün işi; evdeki kutuda, karyola altında, yastık içinde, çıkında saklanan birikimlerin sahiplerini ikna edip “paraları gömüden bankaya” çekmektir. İyi yetişmiş, başarılı, dürüst, saydam, gıllıgışsız, ülke ekonomisine faydalı bir bankacının tek hedefi, güven verip bankasına para getirilmesini sağlamaktır.
Tersini yaptı.
Kendi bankasına güvenmedi.
Yani kendine güvenmedi.
Evdeki kutuya güvendi.
Ne kadar da iyi bir bankacı!
* * * *
Bu kadar iyi bankacıysa!
Neden özel sektör onu kapmadı?
Banka sahibi Sabancılar, Koçlar, Şahenkler neden dönüp “bu çok keskin zekalı diye pazarlanan bankacının” yüzüne bile bakmadı?
Bu kadar iyi bankacıysa!
Neden İngiltere, Almanya, İsviçre bankalarından, kara para aklama merkezlerindeki finans kurumlarından “gel Süleyman bizimle çalış” teklifleri almadı.
Bu kadar iyi bankacıysa!
Ekonomiden ve devlet bankalarından sorumlu Bakan Ali Babacan, dedesinin 1928 yılında Ankara Çıkrıkçılar yokuşunda kurduğu ve sonra babasının yürüttüğü ve şu an da kendisine miras olarak geçen “Ali Babacan Mensucat” adlı şirketin yönetimine onu niçin almadı?
Bu kadar iyi bankacıysa!
Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan, “gel Süleyman bizim 2 vakfımız var, onların finans akış tablolarını sen yönet” demedi.
* * * *
Bu kadar iyi bankacıysa!
Başbakan Erdoğan neden oğullarına ve kızlarına telefon edip “Oğullarım ve kızlarım bankacı Süleyman görevinden alındı, onun çok keskin zekası varmış, kaçırmayın şirketlerinizin yönetimine getirin…” demedi.
Bu kadar iyi bankacıysa!
Başbakan Erdoğan, ona haber gönderip, “Süleyman benim bankalarda dolarlarım, Eurolarım, en güzel sahillerde villalarım, pirim yapan arsalarım, malım mülküm var… Gel sen benim portföyümü yönet… Ziraat sana ayda 11 bin 400 TL maaş biçmiş, ben sana 15 bin veriyorum” demedi.
Çürümeye bakın!
Ona güvenmediler.
Şirketlerinde iş vermediler.
Devlete kakaladılar.
Getirip Devlet Bankası Ziraat’in yönetim kuruluna oturttular. Halkın temiz alın teriyle kurulup büyümüş Ziraat Bankası’nın dünyadaki güvenirliliğine de kara yolsuzluk bulaştırıldı.
Rezalet, rezalete bulandı.
* * * *
Halkbank Babacan’a bağlı.
Ziraat Bankası da…
Ali Babacan, 4.5 milyon doları nereden bulduğu ve neden evindeki kutuda sakladığı sorularına henüz adalet önünde cevap verip aklanmamış (nasıl aklanacaksa göreceğiz) Süleyman Aslan’ı Halkbank genel müdürlüğü görevinden aldı.
Almak zorundaydı.
Çünkü yapılan rezaletti.
Bakan Ali Babacan, bankacılık adına böyle bir rezaleti yapan Süleyman Aslan’ın kendine bağlı devlet bankası Ziraat’in yönetimine getirilmesini uygun gördü ki, bu atamayı yaptılar.
Babacan susmasın, açıklasın.
Atamayı etik, ahlaki mi buldu?
Yoksa tersi mi oldu?
Başbakan emir verdi.
O da yukarıdan gelen “Kollayalım Süleyman’ı” emrine uydu.
Bu kadar rezili çıkmış birini koruyup, kollamacılık dünyanın hiçbir yerinde görülmedi.
Etik, etik olmaktan çıktı.
Ahlaksızlık ibadet oldu.
Yarın Cuma.
Camiye koşuşacaklar.
http://aydinlikgazete.com/guendem/37777-eski-halkbank-genel-muduru-suleyman-aslana-abi-korumasi.html
http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/necati-dogru/babacan-bankaciyi-kendi-sirketine-koysaydi-484120/